“Tanık olarak gitseydim mahkeme beni zaten dinlemeyecekti“
Yargıtay'ın Balyoz kararları sonrası dava sürecinde en çok tartışılan isim eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök de "büyük üzüntü duyduğunu" söyledi. Özkök, silah arkadaşları için tanıklık yapmaya gitmemesini de "Davanın esasını etkilemeyecekti. Yargıtay böyle diyor" sözleriyle savundu.
Balyozdavasının en çok tartışılan ismi dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, Yargıtay'ın kararından sonra günah çıkarttı. Özkök, kararlardan büyük üzüntü duyduğunu söyledi.
Milliyet Gazetesi'ne konuşan Özkök, tanıklık yapmaması ile ilgili eleştirilere yanıt verdi. Özkök kendisini "Davanın esasını zaten etkilemeyecekti. Onun için tanıklık yapmadım. Yargıtay böyle diyor" sözleriyle savundu.
Tanıklık yapmam mevcut deliller çerçevesinde davanın esasını etkilemeyecekti. Yargıtay böyle söylüyo
Balyoz davasına konu olan seminerdeki en tehlikeli senaryo bölümünün maksatını aştığını söyleyen Özkök, "Bu ifadem resmi olarak Ergenekon davasına bakan mahkeme tarafından Balyoz davasına bakan mahkemeye gönderilmiştir." dedi.
Özkök, emekli Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının silah arakdaşları için topluca tanıklık yapmaya gittiğini beliterek, "Mahkeme onları dinlemedi, Ben de gitseydim, dinlenmezdim. Bu yargının tasarrufudur." diye konuştu.
Ergenekon davası sırasında ifade verirken bir avukatın sorusu üzerine Balyoz davası ile ilgili de konuştuğunu hatırlatan Özkök, dava konusu plan seminerinde Çetin Doğan'ın konuşması olduğu iddia edilen bir ses kaydının kendisine ulaştırıldığı ve seminerde en tehlikeli senaryo bölümünün maksadını aştığını ifade ettiğine dikkat çekti.
Balyoz davasının Yargıtay safhası sona ermiştir. Hüküm giyen arkadaşlarım için büyük üzüntü duymaktayım. Beraat edenler için de sevinçliyim.
Meselenin yargısal yönü kamuoyu önünde tartışılmaktadır. Ben, benimle ilgili bölüme değinmek istiyorum.
Dava süresince birçok sanık yakını ve medya yorumcusu Hilmi Özkök’ün ifadesi niçin alınmadı, mahkemeye sanık tanığı olarak niçin gelmedi diye bana sitem boyutlarını aşan tenkitlerde bulunmuştur. Bu tenkitleri üzüntüyle fakat saygıyla karşıladım. Onlara durumu daha iyi anlamaları için şunları açıklamak istiyorum:
2- Ben daha önce muhtelif vesilelerle Balyoz planı diye bir şey bilmediğimi, elimde bir belge bulunmadığını söyledim. (Sayın Şamil Tayyar’ın makalesi)
Balyoz diye bir darbe planı duymadığımı, ancak emrimle rutin olarak yapılan plan seminerinde Ordu Komutanı’nın (Çetin Doğan kastediliyor-fb)konuşması olduğunu iddia edilen bir ses kaydının, bilmediğim kişilerce bana ulaştırıldığını, bunu incelemesi için Ordu Komutanı’nın ilk amiri olan ve seminerin icrasını sağlayan Sayın Kara Kuvvetleri Komutanı’na (Aytaç Yalman kastediliyor-fb) emir verdiğimi, anladığım kadarıyla seminerde en tehlikeli senaryo bölümünün maksadını aştığını, gerçek yer ve kişi adlarının kullanılmasının yanlış olduğunu ifade ettim. Bu ifadem resmi olarak Ergenekon davasına bakan mahkeme tarafından Balyoz davasına bakan mahkemeye gönderilmiştir.
Esasen seminer sırasında benim 2. Başkanım olan emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Balyoz davasında tanık olarak dinlendiğinden ve benim bilgilerimin onunkiyle örtüşmesi gerektiği düşünülerek mahkeme beni çağırmamış olabilir. Çünkü o günlerde Irak tezkeresi, Kıbrıs gibi konularda çok yoğun faaliyetlerim olduğundan bana çeşitli konulardaki bilgileri derleyip toplayıp sunan 2. Başkan’dır. Durum KKK için de aynıdır. Onun Kurmay Başkanı Sayın İlker Paşa da (İlker Başbuğ) ifade vermiştir.
Sanıkların çağrısı üzerine niçin onların tanığı olarak (davanın veya mahkemenin değil) gitmediğim konusunu işleyenlere cevabım kısadır.
Sayın emekli Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanları topluca sanıklar için tanıklık yapmaya gitmişlerdir. Mahkeme kendilerini dinlemiş midir? Hayır, dinlememiştir. Ben de gitseydim, dinlenmezdim. Bu yargının tasarrufudur.
ulusalkanal.com.tr