Sol Parti liderliği Aydınlık'a konuştu

Rosa Luxemburg (1871-15.01.1919) ve Karl Liebknecht (1871-15.01.1919), Almanya’da sosyalizmin iki önemli teorisyeni ve lideri, katledilişlerinin 95. yılında Berlin'de anılıyor. Alman Meclisi’nde 64 milletvekili ile temsil edilen Sol Parti (Die Linke), Doğu Berlin’deki Sosyalistler Anıtı’ndaki anma törenine her yıl olduğu gibi geniş katılım gösteriyor. Anma töreni sabah saat 9:15’te başlıyor. Birazdan binlerce kişi anıtta olacak. Katledilen sosyalister için her yıl başkent Berlin’de Ocak ayının ikinci Pazarı yürüyüş düzenleniyor. Öncesinde Sol Parti liderliği anıta çelenk bırakır.

Gregor Gysi: “100 yıl önce 1. Dünya Savaşı başladı”

Berlin uzun zamandır bu kadar sıcak bir kışa tanık olmamıştı. Bazı günler 15 dereceyi bulan sıcaklık var. Hava bu Pazar da açık. Ancak Alman sosyalizminin 95 yıl önce yaşadığı felaket ve bu yılki anmanın Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcının 100. yılına rastlaması, belli ki katılımcıları daha da düşündürüyor. Bakışlarda, Alman siyasilerde nadir rastlanan bir sertlik ve ciddiyet var. Partinin uzun yıllar Genel Başkanlığını yürüten Gregor Gysi (66), sözlerine Birinci Dünya Savaşını hatırlatarak başlıyor: “Biliyorsunuz, Birinci Dünya Savaşı bundan yüz yıl önce, 1914 yılında başladı. Bu konuyu bu yıl daha çok işleyeceğiz.”

“Felaketlerin Anası” 1. Dünya Savaşı’ndan ders alınmalı

Birçok Alman tarihçi için 1. Dünya Savaşı, 20. yüzyılda yaşanan felaketlerin anasıdır (Urkatastrophe des 21. Jahrhunderts). Bugün Sol Parti’nin de Cihan Savaşı’nı hatırla(t)ması manidardır. Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’da Cumhuriyetin ilanı üzerine (9 Kasım 1918), Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile iktidar mücadelesine giren Spartakistler’in liderleri, Rosa Luxemburglar öldürülerek tasfiye edildiler. Liebknecht ve Luxemburg liderliğindeki “Spartaküs Birliği” (Spartakusbund), Sovyet modelini örnek alırken, parti içindeki aceleci ve mecaracı yaklaşımların da rolüyle sosyalizm hedefine ulaşamadı. Sadece başkent Berlin’de değil, Almanya genelinde 100 binleri harekete geçiren ve ülkeyi yöneten Ebert-Hindenburg (Alman burjuvazisi ile Prusya militarizmi) koalisyonunu tehdit eden Spartakistler’in devredışı kalmasında dönemin SPD yönetiminin izlediği siyaset belirleyici oldu. 1918 yılında kurulan “Weimar Cumhuriyeti”, 1933 yılında Adolf Hitler’in iktidara gelmesi ile sona ermişti.

Gysi, Riexinger ve Lafontaine ile Patriotları konuşuyoruz

Tören sonrası Sol Parti liderliği ile Alman Patriot Füze Bataryalarının ve beraberindeki 300 Alman askeri personelinin Türkiye topraklarındaki mevcudiyetini görüşüyoruz. Malum, Alman Meclisi (Bundestag), 31 Ocak 2014’ten önce Patriotların Türkiye’deki konuşlanma süresini oylamak zorunda. Bilindiği gibi Patriotlar, Türkiye’nin talebi değildir. Malatya’daki Füze Kalkanı gibi, AKP Hükümeti’ne ABD tarafından dayatıldı. Luxemburgların anıldığı törende Sol Parti’nin kurmay heyeti ile Patriotları konuşuyoruz. Törende yerini alanlar: Genel Başkanlar Bernd Riexinger (59) ve Katja Kipping (35), Greogor Gysi (66), SPD’den ayrılarak Sol Parti’ye katılan, eski Başbakan adaylarından ve Maliye Eski Bakanı Oskar Lafontaine (70) ile sevgilisi, aynı zamanda partinin önde gelenlerinden Sarah Wagenknecht (44). Alman Meclisi’nin Başkan Yardımcısı, Sol Partili Petra Pau (50) da törendeki yerini alıyor. Gysi, Birinci Dünya Savaşı’nı hatırlattıktan sonra sorumuz üzerine şunları söylüyor. “Olur da gerçekten bir şekilde Türkiye’ye füze fırlatılırsa, Alman askerleri karşılık vermek zorunda kalacaklar. Almanya olarak ansızın kendimizi sıcak savaşın içinde bulacağız. Bunu asla kabul edemeyiz. Bu feci ihtimali düşünmek bile istemiyoruz. Bu bir çılgınlıktır.”

Riexinger, “Patriotlara kesinlikle karşıyız”

Sol Parti Genel Başkanı Bernd Riexinger ise SPD’ye ateş püskürüyor: “Sol Parti olarak bu yıl da, geçen yıl olduğu gibi, Meclis’teki oylamada blok olarak ‘Hayır’ oyu vereceğiz. Alman Patriot Füze Bataryalarının Ortadoğu’da konuşlanması son derece tehlikelidir. Alman askerlerinin Ortadoğu’da ne işi var? Burada özellikle SPD’yi eleştirmek gerekir. Merkel ile yaptıkları koalisyon sözleşmesi, CDU-FDP dönemiyle [2009-2013] karşılaştırılınca, askeri açıdan son derece saldırgan hedeflere sahiptir. Bu gerçek bizi son derece kaygılandırıyor.” Konuya ilişkin görüştüğümüz Lafontaine, Petra Pau ve Katja Kipping de benzer kaygıları paylaşıyorlar. 631 milletvekilinin yer aldığı Alman Parlamentosu’nda koalisyon ortakları CDU ve SPD toplam 504 milletvekiline sahipken, muhalefetteki Sol Parti ve Yeşiller’in toplam sandalye sayısı sadece 127’de kalıyor. Ancak Yeşiller’in tamamına yakını geçen yılki oylamada olduğu gibi bu sefer de ‘Evet’ oyu kullanacak. Alman Patriot Füzeleri ve 300 kişiden oluşan askeri personelinin Kahramanmaraş’a konuşlanmasına yeşil ışık yakan SPD, yine rolünü oynuyor ve tarihten ders almak istemiyor.

Beyhan Yıldırım / BERLİN’den

ulusalkanal.com.tr