Doğu Perinçek yazdı: Kürt sorununu ABD silahıyla çözmeye kalkanlar

"ABD’nin silahlandırarak Türkiye’nin üzerine sürdüğü PKK, amaçlarına ancak silahlı mücadeleyle ulaşabileceği konusunda ısrarlıdır. Silah bırakmayı hiçbir zaman kabul etmiyor. Zaten silah bırakmaya kalksa, ABD’li efendileri buna izin vermez. Bu nedenle PKK, silahlı örgütlenmeden hiçbir biçimde vazgeçmeyeceğini sık sık ilan ediyor. Bölücü Terör Örgütü için, “Demokratik çözümün” güvencesi, silahlı örgütlenmedir. PKK, ABD emperyalistlerinden ve İsrail’den aldığı mayınları döşüyor ve patlatıyor, füzeleri fırlatıyor, bir yandan da “demokratik çözüm” safsatasına başvuruyor. CHP yöneticileri de bu safsatanın sözcüleri olarak sahne alıyorlar. Amaçları ortadadır: Türkiye’yi silahsızlandırmak ve Kürt sorununu ABD’nin silahıyla çözmek!"

Abone ol

SİLAHLA ÇÖZÜM

Bugün Türkiye’de sorunun çözümüne ilişkin başlıca iki siyaset vardır:

Birincisi, 24 Temmuz 2015’ten beri uygulanan siyasettir. Türkiye, sorunu silahla çözmektedir. PKK’nın hendeklere gömülmesi, arkasından sınır ötesindeki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Pençe harekâtları silahlı çözümün uygulamalarıdır.

Silahlı çözümü uygulayan Türkiye, sorunun tek başına silahla çözüleceği görüşünde değildir. Ancak silahın esas çözüm aracı olduğunu saptamıştır. Nitekim Türkiye, 1990 sonrasında Kürt sorununun çözümü için, Türkiye’de “Demokratik haklar” açısından bütün talepleri yerine getirilmiştir. Cumhuriyet yurttaşlarına her alanda eşitliğin hayata geçirilmesi, Kürt dilinin öğretilmesi, Kürtçe yayın, Kürt enstitüleri gibi kurumların oluşturulması bu kapsamdadır. Bugün sorun, özellikle ekonomide yoğunlaşıyor. Doğu ve Güneydoğu halkımıza iş ve refah sağlamak, artık önceliklidir. Bölgeler arasında ekonomik denge gündemdedir.

SÖZÜMONA “DEMOKRATİK ÇÖZÜM”

İkincisi, ABD, AB ve PKK’nın çözümüdür. Adına “Demokratik çözüm” dediler. Sorunun silahla çözülmeyeceğini ileri sürüyorlar. CHP yönetimi de ısrarla bu görüşü savunmaktadır. FETÖ’nün Yurtta Sulh Konseyi’nin 15 Temmuz 2016 Bildirisini dikkatli okuyunuz, “Yurtta Sulh” dediği PKK ile sulhtur. Abdullah Gül, Babacan ve Davutoğlu ekipleri de “Demokratik çözüm” den yanadırlar. Açıkça söylemiyor, ancak sınır ötesi harekâtların hepsine şu veya bu bahaneyle tavır alan Meral Akşener de aslında bu cephededir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra, en son CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, dört gün önce Halk TV’de, Kürt sorununun HDP’nin de içinde olduğu “Demokratik İttifak”la, parlamentoda çözüleceğini savundu. CHP yönetimi Kaftancıoğlu’nun ağzından “Çözüm sürecinin” asıl sahibinin CHP olduğunu bir kez daha vurguladı. “Parlamentoda çözüm” dedikleri, herkesin anladığı gibi silahsız çözümdür. Yoksa bütün çözümlerin karar merkezi, elbette yasama organıdır. Silahlı çözümü onaylayan da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

ABD’NİN 25 BİN TIR SİLAHINA “DEMOKRASİ” KILIFI

CHP yöneticileri, Türkiye’nin silahla çözümüne, ABD’nin PKK’ya 25 bin Tır silah verdiği bir ortamda karşı çıkıyorlar.

ABD’nin silahlandırarak Türkiye’nin üzerine sürdüğü PKK, amaçlarına ancak silahlı mücadeleyle ulaşabileceği konusunda ısrarlıdır. Silah bırakmayı hiçbir zaman kabul etmiyor. Zaten silah bırakmaya kalksa, ABD’li efendileri buna izin vermez. Bu nedenle PKK, silahlı örgütlenmeden hiçbir biçimde vazgeçmeyeceğini sık sık ilan ediyor. Bölücü Terör Örgütü için, “Demokratik çözümün” güvencesi, silahlı örgütlenmedir. PKK, ABD emperyalistlerinden ve İsrail’den aldığı mayınları döşüyor ve patlatıyor, füzeleri fırlatıyor, bir yandan da “demokratik çözüm” safsatasına başvuruyor. CHP yöneticileri de bu safsatanın sözcüleri olarak sahne alıyorlar. Amaçları ortadadır: Türkiye’yi silahsızlandırmak ve Kürt sorununu ABD’nin silahıyla çözmek!

ABD ÇÖZÜMÜNÜN İKİ AYAĞI

Sözümona “Demokratik çözüm” iki ayakla yürütülüyor. Esas ayak, silahlı mücadeledir. Demokratik talepler ise, demokrasi için değil silahlı mücadelenin güçlenmesinin hizmetindedir. Bunun en çarpıcı örneği, HDP’nin Meclise sokulmasıdır. CHP, PKK Terör Örgütünü Meclis Kürsüsüne çıkartma başarısını göstermiştir. CHP’nin HDP/PKK ile birlikte savunduğu Avrupa Özerklik Şartı’nın kabulü ve anadille eğitim de, PKK’nın silahlı mücadelesine yönetim mevzileri ve zemin kazandırmak içindir. Bölücü Örgütün silahlı mücadelesi ve sözümona “demokratik çözüm”, ABD patronluğunda Kürdistan kurulması amacında birleşiyor.

TÜRKİYE TECRÜBESİ

Türkiye’nin nerdeyse yüzyıllık bir tecrübesi var. 1925 Şeyh Sait isyanından 1937 Seyit Rıza isyanına kadar, Türk Devrimini ve Türkiye’nin bütünlüğünü hedef alan bütün hareketler, emperyalist siyasetlerin hizmetindeydi ve silahlıydı. Atatürk yönetimi, bütün bu silahlı hareketleri, emperyalizme karşı mücadele kapsamında ele aldı ve silahla bastırdı. Silahlı isyanların başlarında nasihat gibi yöntemlere de başvuruldu elbette, ancak bu yöntemlerin toplumu silahla bastırmaya ikna dışında bir yararı olmadı.

En son 2010 sonrasındaki “Kürt Açılımı” ya da “Barışçı Çözüm” de, önemli bir tecrübedir. ABD’nin dayattığı bu açılım, bize PKK sorununun ancak silahla çözülebileceğini öğretmiştir. “Kürt Açılımı” o zaman da ısrarla belirttiğimiz gibi, PKK’nın silahlı mücadelesine mevzi kazandırmaktan, ayrılıkçılığa zemin sağlamaktan ve Türkiye’nin silahlı çözümünü zorlaştırmaktan başka bir şeye hizmet etmeyecekti. Tecrübe, bu saptamamızı doğrulamıştır.

ABD VE CHP’NİN BÖLÜCÜ TERÖRÜ KURTARMA SİYASETİ

ABD ve CHP’nin “Barışçı çözüm” gibi formüllerle şirinleştirdikleri siyasetlerinin bugünkü anlamı, PKK’yı Türk Ordusunun pençesinden kurtarmaktır. Hapishanelerden kurtarmaktan tutun da belediyeleri paylaşmaya kadar, yapılan her şey PKK’nın silahlı bölücülüğüne zemin ve mevzi yaratmaktan başka bir anlam taşımıyor. HDP’nin desteklenmesi de, PKK’nın silahlı terör hareketinin desteklenmesinden başka bir şey değildir.

ABD’NİN SİLAHINA BATI ASYA SİLAHININ YANITI

Türkiye, PKK terör örgütünü yok edecek güce sahiptir ve süreç bu yöndedir. Kürt vatandaşlarımızın talebi de, PKK’nın temizlenmesidir. Herkes bilmektedir ki, ABD silahıyla kurulacak olan sözde “Kürdistan”, İkinci İsrail olacaktır.

PKK’nın silahla bastırılması, yurdumuzda ve bölgemizde barış için biricik çözümdür.

ABD, Irak’ı silahla işgal etti, Suriye’yi silahla karıştırdı, Türkiye’yi ve İran’ı silahla bölmeye kalktı. Bu silahlı eylemlerin başarısızlığa uğratılmasının silah dışında bir aracı yoktu ve yaşanan olay budur.

Batı Asya ülkeleri, ABD silahını silahla bozguna uğratmanın başarılarını kazanmaktadır. PKK ve DEAŞ gibi ABD silahlı güçleri ezilmektedir.

PKK, Türk Ordusunun pençesi altında kahroluyor, kurtuluşu yoktur.

Irak, ABD’nin silahlı işgaline silahla yanıt vermiş ve Kerkük’e girerek Referandum planını bozguna uğratmıştır.

Suriye, ABD’nin silahlı tertiplerini silahla yenmekte ve vatanını bütünleştirmektedir.

İran, ABD’nin silahlı tehditlerine silahla karşı koymaktadır.

Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Rusya, bütün olarak Batı Asya ülkeleri, ABD silahını silahla yeniyor.

Biricik çözüm, yürürlüktedir.

Feryatlar, yalnızca feryat değerindedir.

YARIN: MUSTAFA KEMAL’İN ORDUSUNDAN RAHATSIZ OLANLAR

Doğu Perinçek

Vatan Partisi Genel Başkanı

ulusal.com.tr

Eskişehir EYT Derneği'nden anlamlı hareket - Son dakika 25 Temmuz 2019 Perşembe emeklilikte yaşa takılanlar haberleri Gündem Türkiye'den Somali'ye taziye mesajı Gündem Ankara'da büyükelçilik müsteşarına silahlı saldırı! Çavuşoğlu'ndan açıklama Gündem Son dakika haberleri... Osmaniye Kadirli'de deprem (25 Temmuz 2019 Kandilli Rasathanesi son depremler) Gündem