Kafaca Mahallesi Muhtarı Gülgün: Taş ocağı hayvancılık ve arıcılık sektörüne zarar verecek

Yüzölçümünün yüzde 68'i ormanlarla kaplı olan Muğla'da, dünyaca ünlü koylar ve plajlar devlet eliyle özelleştirilirken dağlık bölgelerde de taş ocaklarıyla adeta doğa katliamının önü açılıyor. Menteşe ilçesine bağlı Kafaca Mahallesi yerleşim alanına yaklaşık 200 metre mesafedeki ormanlık alana, özel bir şirket tarafından taş ocağı, kırma ve hazır beton santrali tesisi kurulmaya başlaması köylülerin tepkisine neden oldu.

Sivri Dağı, Erenler mevkisinde üç hafta önce özel bir şirket tarafından taş ocağı, kırma ve hazır beton santrali izni alarak tesis kurma çalışmalarına başlandı. Köyün tek otlak alanında iş makineleriyle giren firma, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Geçimini tarım, hayvancılık ve arıcılıktan sağlayan köylüler, "Bu tesis buraya kurulursa binlerce zeytin ağacı ve köy toz altında kalacak, arıcılık ve hayvanların merası yok olacak.” diyerek tepki gösteriyor. Kafaca Mahallesi Muhtarı Ömer Gülgün imzasıyla Menteşe Kaymakamlığı'na verilen dilekçede, "Kafaca Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Sivri Dağı'nda, taş ocağı şirketi tarafından çakıl kum ve hazır beton üretimi için tesis kurulmaktadır. Bu ileride orman, zeytin ağaçları ve endemik bitki türlerinin yanı sıra küçükbaş hayvancılık ve arıcılık sektörüne zarar verecektir. Aynı zamanda mahallemizde ciddi anlamda toz olacağı göz önünde bulundurularak, bu tesisin durdurulmasını arz ederim." ifadelerine yer verildi.

Köy sakinlerinden Cengiz Bütüner, 2 bin nüfuslu köylerinin geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu belirterek, "Eğer bu tesis faaliyete geçerse geçim kaynağımız olan her şey yok olacak. Tesisin yapıldığı nokta, şiddetli rüzgârın olduğu bir bölge. Burada rüzgâr direkt olarak köyümüze doğru estiği için burada toz duman altında kalacağız. Bunun yanı sıra bu toz, başta hayvanlarımıza, zeytinlerimize, arılarımıza büyük zarar verecek. Köyümüzde 7'den 77'ye hiç kimse, burada bu santralin kurulmasını istemiyor. Resmen burada devletten alınan izinlerle doğamız katlediliyor. Bu duruma kesinlikle göz yummayacağız, yasal yollardan hakkımızı arayacağız. Bundan gerekli sonuçları alamazsak, her türlü protesto hakkımızı kullanacağız." dedi.

Yapılacak tesisin valiliğe kuşuçuşu 14 kilometre, yerleşim birimine ise 200 metre mesafede olduğunu dile getiren Memduh Özdemir ise, "Köyümüzün tek otlak alanı burası. Burada yapılacak çalışmalarla her şeyimiz toz toprak altında kalacak. Bizim bütün geçim kaynağımız tarım, arıcılık ve hayvancılık. Bu izni veren kurumlar gelip yerinde görsünler, bizi dinlesinler, yanlış yaptıklarını anlayacaklardır." şeklinde konuştu.

Muhtar Gülgün de Menteşe Kaymakamlığı’na resmi başvuruda bulunduklarını kaydederek, "Eğer bu tesis faaliyete geçerse geçim kaynaklarımız elimizden gider ve biz zor durumda kalırız. Başımıza toz yağsın istemiyoruz. Bu santrali köyümüzde istemiyoruz. Şirket, üç yıldır gerekli girişimlerde bulunarak, yasal yollardan tesislerini kurmak için bu izni almış. Biz de yasal yollarla durdurmak için gerekli girişimlerde bulunduk." diye konuştu.

Konuyla ilgili siyasilerden ilk tepki Vatan Partisi Muğla il Başkanı Anıl Çağman Coşkun’dan geldi. Köylülerin yürüttüğü mücadelenin sonuna kadar yanında olduklarını belirten Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü: ” Binlerce zeytin ağacı ve köy toz altında kalacak. Arıcılık ve meralar yok edilecek. AKP eliyle çökertilen tarımsal üretime, bir darbe de plansız ve çevreyi dikkate almayan sözde “yatırımlarla” vurulmaktadır. Vatan Partisi iktidarında tarım desteklenecek, bu ve benzeri çevre katliamlarına izin verilmeyecektir.

Aykut Kurt/ Muğla

ulusalkanal.com.tr