Humus Ticaret Odası Başkanı: Türkiye’nin bıraktığı boşluğu İran ve Rusya doldurdu
Suriye’nin üçüncü büyük kenti Humus’ta Türkiye Suriye ilişkilerinin iyi olduğu dönemde Türk sanayicisine bir günde ruhsat veriliyordu. Komşuluk ilişkileriyle birlikte yükselen ticaret de sıfırlandı. Humus Ticaret Odası Başkanı Abdunnasır Fettuh “Türkiye’nin bıraktığı boşluğu İran ve Rusya doldurdu” dedi.
Suriye Ticaret Odaları Birliği Başkan Yardımcısı ve Humus Ticaret Odası Başkanı olan Fettuh'u makamında ziyaret ettik.
Ayakkabısını ve ceketini gösterdi: “İşte bunlar sizden, Türk malı, İstanbul’dan aldım.”
Reklam olmasın diye markaları söylemiyoruz. 30 kezden fazla Türkiye’yi ziyaret eden Fettuh İstanbul’u çok iyi biliyor. Ailesi üç kuşaktır bakır tüccarı. Dedesi Osmanlı çavuşu.
Savaşta harabeye dönen eski Humus’la ilgili yorumu: “Osmanlı yaptı, yeni Osmanlıcılar Humus’u yıktı.”
Ulusal Kanal: Humus tarihi boyunca hem savaşın hem ticaretin merkezlerinden oldu. Bu son savaşın iktisadi nedenleri sizce ne?
- Humus’un coğrafi yeri çok avantajlı. Sahil illeri ile Şam çölü arasında yer alıyor. Bir de çok sayıda köyü içeren kırsalı var. Çölün, kırsalların ve illerin üretimlerinin değişimi Humus’un içerisinde sağlanır. İller arasında gezenlerin yolu zorunlu olarak ortada kalan Humus’tan geçer. Dışarıda hazırlanan bu kötü savaş planını yürütüldü. Bu şehrin pazarları ve ticari hareketi imha edildi.
Ulusal Kanal: Dışarıdan hazırlanan bu plan tam olarak nedir?
- Bölgeyi yeniden düzenleme projesidir. Suriye’nin onların ürettiklerinin pazarı olarak devam etmesini istediler. Buna ilaveten, bölgenin mezhepsel, ırksal ve milliyetçi esaslara göre yeniden bölünmesi geliyor. Bu ülkenin alt yapısını yıktıktan sonra bölgedeki öteki ülkelerin sırası gelir. Siyonistler, sanayi merkezleri bu bölgenin parçalamasını karar verdi. Condoliza Rice’ın dediği ‘’yaratıcı kaos’’ yolundan yeni ortadoğu projesini yapacaklar. Ama bunun gibi projelere karşı olan yerli güçlerin direnişi bu projeleri başarısızlığa uğratacak.
Ulusal Kanal: Türkiye Suriye ilişkilerine geçersek birden koptu, rakamlar var mı elimizde?
- (Ahmet Necdet) Sezer döneminde Cumhurbaşkanı Beşar Esad Ankara’ya davet edildi ve çok sayıda anlaşmalar imzaladılar. Bunların arasında ‘’ortak yatırım koruması’’ bu yatırımların sigortası anlaşması da var. İki ülke arasında serbest ticari bölge inşa etme anlaşması da imzalandı. Ben Türkiye’ye giden delege heyetine katıldım. O zaman iki ülke arasındaki ticari değişimin hacmi sadece 800 milyon dolar. Ben Adana İktisadi Forumu’na katıldığım bir söyleşimde bu durumu eleştirdim. “Suriye ve Türkiye gibi iki ülke arasındaki ticari değişimin hacmi sadece 800 milyon dolar. Suriye ile Lübnan sınırlı en küçük köy ile bu meblağdan daha çok değişim yaptı” dedim. Erdoğan o dönemde başbakandı, Türkiye tüccarları ile bu değişimin 2007’de 4 milyar dolara çıkarmasına çalışacağını söyledi. Ama iki halk beraber çalışarak 2006’da değişimi 5 milyara çıkardı. 2008’de bu 8 milyara çıktı. Olaylardan önce 2010’da Suriye Türkiye ticareti 10 milyara çıktı ve ticari tartı Türkiye’nin lehineydi. Türkiye, Suriye’nin Ortak Arap Pazarı anlaşmasını imzalamasından faydalanarak Arap pazarlarına girebildi. "KRİZ HAYALLERİMİZİ DAĞITTI"
Bizim ürünlerimizin Türkiye pazarlarına girebilecek nitelikte olabilmesi için sanayinin gelişimine uygun ortamı yarattık. Ama olup biten olaylar hayallerimizi dağıttı ve iki ülke arasındaki ticari akışı kopardı. Bugün sıfıra yakın noktaya geldi. Bu da Türkiye tüccarlarının çıkarlarını olumsuz etkiledi. Ticari tartı Türkiyeli tüccarların lehineydi ve Suriyeli tüccarlardan daha çok etkilendiler. Özellikle Türkiye menşeili ürünler Suriyeli tüccarların hesabından Suriye pazarlarına giriyordu. Ve bazı ulusal üretimlerimiz darbe yedi. Çünkü Türkiye’den gelen mallar Suriye üretiminden daha ucuz ve çok daha gelişmiş giriyordu.
Ulusal Kanal: Türkiye’nin bıraktığı iktisadi boşluğu Rusya ve İran mı doldurdu?
Türk tüccarların Suriye piyasasında bıraktığı boşluk İranlıların açtığı kredi hattı ile dolduruldu. Yani İran’la ilişkilerimiz artmaktadır. Rusya ve Beyaz Rusya ile olan ilişkilerimize ilaveten. Türkiye hükümetinin kötü siyasetinin bıraktığı boşluğu 3 devlet dolduruyor. İran’la her gün artan ilişkilerimize devlet de kredi hattı ile yardım ediyor. Her hafta Tahran ve öteki şehirlerde düzenlenen sanayi, ticari, sağlık fuarlarına davet ediliyoruz. Gerçekten hayret edici gelişmeler oldu.
Ulusal Kanal: Bir savaş ekonomisi mi oluştu?
Açıkça Türkiye yanlış politikası yüzünden Suriye pazarında ihtiyaçların eksikliği var. Ama hala bizim yerli sanayimiz var. Bunlar kısmi şekilde ihtiyaçları karşılıyor. Ana ihtiyaçlarımızı ise İran karşılıyor. Yani bizim İran’la ticari değişimimiz 12 milyar dolardan daha çok. Rusya’dan ithalatımız ise 2 milyar dolar. Bunlar sivil sanayileridir tabi.
Mehmet Kıvanç / Humus
ulusalkanal.com.tr