Oğuz Polatbilek yazdı: Dananın kuyruğu kopuyor
Türkiye ile ABD arasındaki "PYD/PKK" krizi hepimizin malumu. ABD, Türkiye'nin karşı çıkışlarına rağmen, PKK/PYD'ye silah, mühimmat ve askeri araç desteğini kesmiyor. Aksine bu destek gün geçtikçe ciddi biçimde artıyor. Öyle ki uzmanlara göre, Trump'ın imzaladığı son kararnameyle PKK/PYD'ye verilen silahlar, terör örgütünün düzenli bir orduyla karşı kullanabileceği silahlar.
TRUMP'IN RAKKA PLANLARI
Hatırlayacaksınız Mayıs ayında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, PYD/PKK'nın Rakka konusunda IŞİD ile anlaştığını açıklamıştı. Açıklama aynen şöyleydi:
"Savunma Bakanlığımız, PYD'nin DEAŞ'a Rakka'dan dışarı çıkan güvenli bir koridor açmak için anlaştığı bilgisini doğruluyor. Bu bilgi güvenilir verilere dayanıyor. Dahası, bu bilgi duyulduğu zaman DEAŞ militanları Rakka'yı terk etti ve Palmira'ya doğru ilerledi. Rus ordusu bu hareketliliği gözlemledi ve konvoyu vurdu. Bu nedenle Palmira'ya asla ulaşamadılar"
İkinci açıklama da dün geldi. Açıklama yapan isim bu kez Rusya'nın Suriye'deki birliklerinin komutanı Orgeneral Sergey Surovikin.
"ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyon ve beraber hareket ettiği PKK/YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Suriye'de binlerce sivilin ölümünden sorumlu DEAŞ'lıları imha etmek yerine, örgüt liderleriyle (çatışmadan Rakka'dan çekilmeleri için) anlaşma yapıyor. DEAŞ militanları bu anlaşma gereği kontrol ettikleri noktalardan başka bölgelere çekildi. Ancak bazı basın kuruluşları ise dünya kamuoyunu yanıltarak Rakka'da DEAŞ ile sanki şiddetli çatışmalar yaşanıyormuş gibi haberler yapıyor"
Anlaşılan o ki hedefleriden biri koltuğa oturduğu günden bu yana tartışmaların odağında olan Trump, rüştünü ispatlamak için yapay bir zafere ihtiyaç duyuyor. Artık skandallarla değil zaferlerle anılmak istiyor
Bir başka hedef de PKK/PYD'nin meşrulaştırılması. PYD Rakka'da başarı elde ederse bu terör örgütünü piyasada "kahraman çocuklar" olarak pazarlamak için iyi bir metaryal olacak.
Asıl hedef ise PKK kantonlarının güvenliğini sağlamak. ABD, Suriye ordusunun kantonlara müdahalesini engellemek istiyor. Zira, Ankara-Şam arasında buzların erimesi, Türkiye'nin Rusya ve İran ile sıcak ilişkileri Washington'un planları için bir tehlike. Ortak bir harekata karşı ABD şimdiden önlem alma ihtiyacı hissediyor.
MOSKOVA'NIN İNCE MESAJLARI
Hem Lavrov'un hem de Surovikin'in açıklamalarında aslında başka bir ayrıntı daha var. İki açıklamayı da dikkatli okumak gerekir. Açıklamalarda "PYD, IŞİD ile işbirliği yapıyor" vurgusu var. Üstelik Lavrov, "Biz, PYD'lilerin anlaştığı IŞİD konvoyunu vurduk" diyor. Yani doğrudan PKK/PYD'ye karşı askeri operasyon yapan Türkiye'ye "birlikteyiz" mesajı veriyor.
Surovikin'in açıklamaları da bize Ayn el Arap'taki oyunu hatırlatıyor. Sözde dünyayı kasıp kavuran IŞİD bir anda kenti PYD'ye teslim etmişti ve kantonlar bir anda birleşivermişti. Surovikin'in dediği gibi bazı basın kuruluşları da Ayn el Arap'taki şiddetli çatışmaları(!) ve PYD'nin kahramanlığını(!) kamuoyunun gözüne gözüne sokmuştu. Lavrov gibi Surovikin de Türkiye'ye selektör yapıyor.
BİR DE AKLIMIZA TAKILAN SORULAR VAR
Soru 1: ABD ağır silahları PKK/PYD'ye hangi gerekçeyle vermişti?
Yanıt: Rakka operasyonu.
Soru 2: Peki Rakka operasyonunda son durum ne?
Yanıt: PKK/PYD ile IŞİD'in işbirliği.
IŞİD kurşun atmadan Rakka'dan çekiliyor.
Hadi diyelim silahlar gerçekten "Rakka operasyonu" için verildi. Peki şimdi o silahlar ne olacak?
Yine hepimizin bildiği gibi ABD menşeili bu namlular da Türkiye'ye dönecek...
Oğuz Polatbilek
ulusalkanal.com.tr