Baskılar artınca işçiler kendileri istifa etti!

Denizli’de bir ayda sendikalı olduğu için 98 işçi işten çıkartılmıştı. Zorlu Hometeks tekstil fabrikası ise fabrikada sendikalı işçi kalmaması için akıl almaz yöntemlere başvurdu. Tuvaletlerin kapıları kırılıp yerine bez takıldı, işçilerin konuştuğunu dinlemek için kapılara nöbetçiler koyuldu, dışarıdan seslerini duyurmak isteyen sendikalı işçilerin sesi içeri gelmesin diye yemekhane de son ses müzikler açıldı,resmen adım adım fabrikada çalışan işçiler izlendi, servislere özel talimat verilerek toplu çıkılması ve hızlı çıkılması hiçbir işçinin el sallamasına dahi izin verilmemesi söylendi.

Ve son olarak da kalan sendikalı işçileri belirlemek için “dışarıdaki işçilerin sesinden rahatsız oluyoruz” yazılı kağıtlar işçilere imzalatılmak istendi. 98 işçinin birden çıkartılmasının yükü ise çalışan işçilerin üzerine verildi. Bunca baskıya dayanamayan işçiler ise sonunda istifa etti.

Eşi sendikalı olduğu için işten çıkartılan Serpil’de bunlardan biri. İki çocuk annesi Serpil baskılara dayanamayıp işten ayrılan işçilerden sadece bir tanesi. Şimdi eşi de kendisi de işsiz.

İçeride özellikle sendikalı işçilere çok fazla baskı olduğunu söyleyen Serpil, içeride kimin ne olduklarını öğrendikleri için baskılar artık çok fazla olmaya başladı. Baskıya daha fazla dayanamayıp işi bıraktık. Eşim de sendikalı olduğu için işten çıkartıldı.” Dedi.

Eşi Murat “anayasal hakkımızı kullandık suçlu olduk. 22 günlük direnişimizin devamında da hala çalışan arkadaşlarımıza yükleniyorlar. Sendikadan istifa etsinler ya da kendileri işten çıksınlar diye baskı uyguluyorlar. Buradaki arkadaşlarım anayasal haklarını kullandıysa bu suç mudur? Bunca yıllık emeklerini hiçe sayarak bunca insanı bez parçası gibi sokağa atıyorlar. Arkadaşlarıma sesleniyorum buradan tüm arkadaşlarımı sendikalı olmaya çağırıyorum. Sendika olmazsa hiçbir geleceklerinin olmayacağı ortadadır. İşçi olmazsa işveren bir hiçtir. İşçi çalışırsa işveren kazanır, işçi çalışırsa makine çalışır. İşçi çalışmazsa üretim yapmazsa işveren nasıl kazanacak. Bugün haklarımızı savunamazsak kaybederiz.” Dedi.

İşçilerin Çıkartılması yetmedi baskılar arttırıldı!

İşçilere yapılan baskıları Teksif Sendikası Denizli şube başkanı Recep Oktay söyle değerlendirdi. Oktay “İşveren öyle bir zulüm uyguluyor ki, tahmin ettiği işçilerin üzerine gidiyor haklarında tutanak tutturuyor, baskı uygulayarak bırakıp gitmelerini istiyor. Düne gelinceye kadar hiç tazminat ödemeyen fabrika, bugün ne değişti de tazminatlı çıkış isteyenlerin tazminatını verip gönderiyor. Amaç sendikalı işçileri fabrikadan göndermek. Kasım ayından bu yana fabrikada yetki alacak konuma gelmiştik ancak işveren bunu öğrendiği anda işçi çıkartmaya başladı. İşçileri çıkartması yetmedi fabrikadaki baskılar arttırıldı. Sendikalı arkadaşlarımızı belirleyebilmek için her yolu denediler. Son olarak ise işçilerden biz dışarıdaki işçilerden rahatsızız diyerek imza topladı. Bunun amacının sendikalı işçileri tespit etmek olduğunu biliyoruz. Bundan önceki günlerde ise işveren sendikalı arkadaşlar sendika hakkında bir araya gelip konuşmasın diye tuvalet önünde nöbet tutturmaya başladı, hala nöbetler devam ediyor. Yemekhane de düne gelinceye kadar çalınmayan müzikler bugün yüksek sesle çalınmaya başlandı konuştuklarımız duyulmasın diye. Dinlenme saatlerinde işçilerin başına grup başlarını dikerek bize el sallamamaları, servis şoförlerine toplu ve hızlı geçmeleri ve dışarıda direnen işçilere al sallayarak destek veren işçileri işverene bildirmesi için baskı kuruluyor. Ama ne kadar baskı kurarlarsa kursunlar bu fabrikanın içinde sendikanın bayrağı dalgalanacak, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Direnişten diğer sendikalara da birlik çağrısı!

Oktay “ İzmir’de bulunan Yatsan Fabrikasındaki sendikalaşma çalışmasında olan işçi arkadaşlarımızı da destekliyoruz. Orada iki sendika çatışıyor. Örgütlenme gayreti gösteren her sendikaya katkı sağlarım ama biz örgütlendiğimiz bir fabrikada diğer sendikalarla çatışmak istemiyoruz. Denizli’de 44 bin tekstil çalışanı var ama üye sayımız çok zayıf.Biz bu mücadeleyi birlik beraberlik, dayanışma içerisinde yaparsak örgütlenebiliriz çatışarak değil.” Dedi.

Haber: Behiye Yaraşcı

Kamera: Emrah Koşar

ulusalkanal.com.tr