‘Tabiatı bozuk’ yasa yeniden Meclis'te

Türkiye’nin bütün korunan alanlarını sil baştan düzenleyecek tasarı yasalaşırsa binlerce sit alanı ve 42 milli parkın kullanımı yeniden düzenlenecek…

Abone ol

Yusuf Yavuz

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2010 yılından bu yana TBMM'nde bulunan 'Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı', Başbakan Binali Yıldırım tarafından TBMM Başkanlığına gönderildi. 2013’te Meclis’ten geçirilmek istenen ancak Gezi olaylarının da etkisiyle gelen tepkiler üzerine geri çekilen tasarı, kamuoyunda ‘tabiatı bozuk yasa’ olarak tanımlanmıştı. 24 Mayıs'ta ilgili komisyona havale edilen tasarının yasalaşması durumunda Türkiye'de yürürlükte olan doğa korumayla ilgili yasalar tek bir çatı altında toplanacak, milli parklar kanunu yürürlükten kaldırılacak. Korunan alanların, turizm yatırımları başta olmak üzere enerji, sanayi ve inşaat yatırımlarına açılacağı gerekçesiyle tasarıya karşı çıkan sivil toplum örgütleri, koruma anlayışında toptancı yaklaşımın kabul edilemez olduğunu savunmuştu.

BAKAN EROĞLU: ‘ALLAH NASİP EDERSE BU YIL ÇIKARMAK İSTİYORUZ’

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca hazırlanan ve 2010 yılından bu yana Mecliste bekletilen 'Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı' Başbakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla Meclis Genel Kurulu'na gönderildi. 24 Mayıs'ta ilgili komisyona havale edilen tasarıyla ilgili Nisan ayında bir açıklama yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu'nu ilgili bütün kurumların görüşlerini dikkate alarak, geçen dönem hazırlayıp Meclise sevk etmiştik, komisyonlarda görüşüldü, Genel Kurul'a da intikal etti. Genel Kurul'da gerçekten çok fazla kanun teklifi olduğu için maalesef görüşülemedi, kadük kaldı. Avrupa Birliği ile de görüşerek, Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlayacak değişiklikler yaparak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu'nu tekrar Bakanlar Kuruluna oradan da Meclise sunacağız. Allah nasip ederse bu yıl bu kanunu çıkarmak istiyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

TASARI, 2013’TEKİ GEZİ OLAYLARI SIRASINDA GERİ ÇEKİLMİŞTİ

Daha önce Mart 2013'te Meclis'e sunulan ancak kamuoyundan ve sivil toplum örgütlerinden gelen tepkiler ve Gezi olaylarının da etkisiyle Haziran 2013'te geri çekilen tasarı, o günlerde 'Tabiatı bozuk kanun' olarak nitelendirilmişti.

MİLLİ PARKLAR KANUNU YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILACAK

Tasarının yasalaşması durumunda 1983 yılından bu yana yürürlükte olan 2973 sayılı Milli Parklar Kanunu yürürlükten kaldırılarak. Korunan alanlarda turizm yatırımları başta olmak üzere enerji, sanayi ve inşaat yatırımlarının yolu açılacağı endişelerini beraberinden getiren tasarı, korunan alanların kiralanmasından işletilmesine kadar bir çok yeni düzenleme getiriyor.

DOĞA KORUMADA YETKİ TEK BAKANLIKTA TOPLANACAK

Doğa koruma alanlarından yalnızca Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nı yetkili kılmayı öngören tasarı, yasalaşırsa özel veya tüzel kişilerin talep etmeleri durumunda doğal sit alanlarının derecesi düşürülebilecek, sınırları değiştirilebilecek, koruma statüsü kaldırılabilecek.

TASARIYA BİRİ AKP'Lİ KOMİSYON ÜYESİ 5 VEKİL ŞERH KOYMUŞTU

Tartışmalı tasarının görüşmeleri sırasında, TBMM Çevre Komisyonu üyesi 5 milletvekili muhalefet şerhi koymuştu. Önceki Komisyonun CHP’li üyeleri Melda Onur, Kemal Değirmendereli, Mustafa Serdar Soydan, Mehmet Hilal Kaplan ve AKP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat’ın muhalefet şerhinde, tasarıyla ilgili eleştirilerin başında hazırlık aşamasında bilim çevreleri, ilgili sivil toplum kuruluşları ve korunan alanların çevresinde yaşayan halkın görüş ve önerilerinin alınmaması geliyordu.

KORUNAN ALANLAR YATIRIMCILARIN TALEPLERİNE AÇILACAK

Tasarıya yönelik eleştirilerin başında, uluslararası öne sahip korunan alanların yatırımcıların talepleriyle elden çıkmasına zemin hazırlanacağı iddiası geliyor. Getirilen yeni düzenlemelerin, 'korumayı' değil, 'kullanmayı' öngördüğü eleştirisine neden olan tasarıyla, ülke yüzölçümünün yaklaşık yüzde 5'ine karşılık gelen korunan alanların korumasız bırakacağından endişe ediliyor.

KAMU YARARI İFADESİ SUİSTİMALE AÇIK

Tasarıda yer alan 8. maddede belirtilen 'üstün kamu yararı' ifadesinin belirsiz ve suistimale açık olması bir diğer eleştiri konusu. Aynı maddenin 4. bendinde yer verilen 'çevreye yarar' ifadesine dayanılarak madencilik, enerji , sanayi, tarım, turizm gibi doğa üzerinde etkiye sahip birçok yatırımın önünün açılacağı kaydediliyor.

TÜRKİYE'DE 42 MİLLİ PARK, 2134 DOĞAL SİT ALANI BULUNUYOR

Türkiye'de korunan alanlar iki ayrı bakanlığın yetkisinde bulunuyor. Milli Parklar, tabiat parkları ve tabiatı koruma alanı gibi orman statüsüne sahip alanların ilan etme, kullanma ve koruma yetkisi Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda. Doğal sit alanları ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sorumluluğunda. Buna göre Türkiye'de 42 milli park, 210 tabiat parkı, 31 adet de tabiatı koruma alanı bulunuyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğunda bulunan Türkiye’nin doğal sit alanlarının sayısı ve yüzölçümleri ise Eylül 2014 itibari ile şöyle sıralanıyor: 1. Derece Doğal Sit Alanı: 1090 adet (1.208.624 hektar), 2. Derece Doğal Sit Alanı: 334 adet (227.409 hektar), 3. Derece Doğal Sit Alanı: 536 adet (173.318 hektar). Bunun yanı sıra ayrıca 108 niteliği belirsiz, 63 sürdürülebilir, 3 tane de nitelikli korunan doğal alan bulunuyor.

TASARI HAKKINDA MESLEK ODALARI NE SÖYLEMİŞTİ

Önümüzdeki günlerde ilgili komisyonlarda görüşülmesinin ardından onaylanarak yasalaşması beklenen tartışmalı kanun tasarısına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapan TMMOB'un görüş ve beklentilerine bu bağlantıdan ulaşılabiliyor: https://www.tmmob.org.tr/sites/www.tmmob.org.tr/files/tmmob_gorus-tabiati_ve_biyolojik_cesitliligi_koruma_kanunu_tasarisi_11_ocak_2011.pdf

Sürücüler dikkat! Geçen yıl kaldırılan TEDES haftaya bu iki ilde yeniden başlıyor Gündem Bülent Esinoğlu yazdı: Doların manipülasyon gücü azalırken Gündem Büyükelçi Özoral'dan Nargin adasına ziyaret Gündem Çocuk işçilikle mücadelede TESK-UNICEF iş birliği Gündem