ABD, çuval'ın yanıtını PKK'yi sahaya sürerek verdi

Abone ol

TGB’li gençlere saldırı

Bugün (10 Aralık 2014) sabah saatlerinde PKK’ye bağlı bir grubun İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde TGB’li gençlere saldırdığı haberi, saat 12.00’den itibaren TV’ler ve internet basınının haber sayfalarına düştü.

İlerleyen saatlerde, saldırıya uğrayan TGB’li gençlerin de vereceği bilgilerle, saldırı ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edineceğiz. Ama bu saldırının nedenini ve hedefini anlamak için, olayın ayrıntıları konusunda daha fazla edinmeyi beklemeye gerek yoktur. Özellikle PKK’nin Türkiye ve Ortadoğu çapında üstlendiği ve bizzat en yetkili yöneticileri tarafından açıklanan rolünü bilenler için…

Saldırı olayının şifresi

Saldırı ile ilgili haberler kısaca şöyle:

10 Aralık Çarşamba günü sabah saatlerinde İstanbul Üniversitesi öğrencisi TGB’liler, Edebiyat Fakültesi Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün düzenlediği ve Aydın Ilgaz’ın konuşmacı olduğu “Karatma Gecelerini Aydınlatan Rifat Ilgaz” konulu söyleşinin afişleri ile 27 Aralık’ta Ankara Kızılay’da yapılacak “Gericiliğe ve Bölücülüğe Karşı Kubilay” eyleminin afişlerini asarken, PKK/HDP taraftarı bir grubun saldırısına uğramıştır. TGB İstanbul İl Başkanı Uğur Aytaç yaptığı açıklamada, PKK/HDP taraftarlarının bu afişlerin “ırkçı olduğu”nu iddia ederek saldırdıklarını söyledi. Soda şişeleri ve sopalarla saldıranlara karşı TGB’lilerin kendilerini savunduğunu, saldırıda 3 TGB üyesinin yaralandığını ve olaya saldırıdan sonra müdahale eden polisin 9 TGB’liyi gözaltına aldığını belirtti. Gözaltına alınanlar arasında, 12 Kasım 2014 tarihinde İstanbul Eminönü’nde Amerikan 6. Filosu askerlerinin başına çuval geçiren gençlerin de bulunduğu açıklandı. (Aydınlık, Odatv, Ulusal Kanal, Cumhuriyet, Hürriyet internet sayfaları)

Bu kısa haberde saldırının şifresi yer almaktadır. Saldırıya uğrayan gençler, daha bir ay önce, ABD’nin Akdeniz’deki jandarma gücü 6. Filo’nun askerlerinin başına çuval geçiren gençlerdir. ABD çuval eylemine, dünyanın başka yerlerindeki antiemperyalist eylemlere karşı yaptığı gibi, doğrudan kendisi değil, aletlerini kullanarak yanıt vermiştir.

Bölgede “üstlenilen rol”

Hatırlanacaktır, 2013 yılı 30 Nisan’ında ABD’den dönen BDP’nin o zamanki Eşbaşkanı Gültan Kışanak, 3 Mayıs 2013 günü Radikal gazetesine verdiği demeçte, görüştükleri ABD’li yetkililerden, ABD’nin bölgede yürüttüğü “sürece dâhil edilmeyi talep ettik”lerini açıklamış; bu konuda “rol üstelenebileceğimizi söyledik” demişti.

O ve diğer görüşmelerde “talep edilen” ve “üstlenilen” rol, bölgedeki ABD’nin hedefinde olan ülkelere, yönetimlere, örgüt ve kuruluşlara saldırıda piyon alarak kullanılmaktır. İşte ABD çuval geçiren TGB’ye bugün, taşeron kullanarak yanıt vermiştir.

“Serok Obama”dan istenen yardımın “karşılığı”

Daha geçenlerde PKK’nin Kandil’deki lideri Cemil Bayık, Türkiye’ye karşı “Serok Obama”dan yardım istemişti (“Çözüm sürecinde ABD gözlemci olsun ve Türkiye üzerindeki etkisini kullansın”, 3 Kasım 2014 tarihli Avusturya Der Standard gazetesine verdiği demeç).

Bugün TGB’ye saldıranları yönlendiren PKK, ABD’den dilendiği ve gizli açık aldığı “yardımlar”ın karşılığını işte böyle, yani Türkiye’deki ABD hedeflerine saldırarak ödemektedir.

Rifat Ilgaz adını ırkçılıkla yan yana getirmek, ancak

çaresizlik ve gözü kara piyonlukla mümkündür

Saldırının bahanesi olarak öne sürülen iddia, hem bir çaresizliğin göstergesidir; hem saldıranların ve oları yönlendirenlerin nerede durduğunu göstermektedir.

Bu saldırının aleti olan gençler iyi düşünsünler; kendilerini bu uğursuz işte kullananları sorgulasınlar: Rifat Ilgaz adı ile ırkçılığı yan yana getirmek, sadece bir cahil cesaretinin sonucu olamaz. Aynı zamanda, Rifat Ilgaz’a saldırmayı bile göze alan bir gözü kara piyonluğu gerektirir.

Türkiye’de Rifat Ilgaz’la ilgili bir etkinliğe böyle gülünç ve zavallı iddialarla saldırmak, “cami duvarına işemek”ten farksızdır. Aynı şeyler, Ortaçağ gericiliği tarafından şehit edilen Kubilay konusunda da geçerlidir.

Kürt gençlere Rifat Ilgaz ve aydınlanma lazım değil midir?

Kürt gençler şunları da iyi düşünmelidirler: PKK size Şeyh Sait’leri, Saidi Nursi’leri dayatsa da; ancak mürit ve maraba konumunda olacağınız şeyhliği ve ağalığı layık görse de, Kürt gençlere Rifat Ilgaz ve aydınlanma lazım değil midir?

ABD işbirlikçiliği ve piyonluğu, bir süre sonra bölge halkları tarafından lanetle ve nefretle anılmak dışında, Türk olsun Kürt olsun bugüne kadar kime ne fayda getirmiştir?

Rifat Ilgaz, yaşamı emperyalizme ve her türlü sömürü, baskı ve eşitsizliğe karşı mücadele ile geçmiş, Türkiye’nin yüz akı olan bir devrimci aydındır. 70 cilt tutan kitapları ile dünya çapında bir edebiyatçıdır. Yaşamı boyunca aynı zamanda, bir Batı emperyalizmi “icadı” ve “ihraç malı” olan ırkçılıkla da mücadele etmiştir.

Rifat Ilgaz’a düşman konuma düşmek, ancak emperyalist işbirlikçiliği ve aletliği ile mümkündür. Ancak, Batı destekli Ortaçağ gericiliğinin ve etnik ayrılıkçılığın alet olacağı bir uğursuzluktur. Kubilay’a düşmanlık da öyle…

Hababam Sınıfı, Kürt gençlerimizi

güldürürken düşündürmüyor mu?

Rifat Ilgaz Hababam Sınıfı’nda bürokratik, yaşamdan kopuk, ezberci ve paralı eğitim siteminin eleştirisini yaparken, eğitim çağındaki gençliğin tatlı haylazlıkları ve yaramazlıkları ile de hem herkesi güldürmüş, hem de eleştirdiği eğitim sistemine onlar üzerinden iğneler batırmıştı. Bizlere ise, gençliğimizdeki “hababamlık”ları hatırlatmıştı. Gençliğinde “hababamlık” olmayan genç yoktur şu yeryüzünde... Bu nedenle Rifat Ilgaz’ın ölmez eseri, bu anlamda, evrenseldir aynı zamanda…

İstanbul Üniversitesi öğrencisi olduğu söylenen Kürt gençlerin hiçbiri bugüne kadar Hababam Sınıfı romanını okumadı mı? Ya da o romandan üretilen senaryolarla çekilen Hababam Sınıfı serisi filimlerinin hiçbirini de mi izlemediler? Örneğin yoksul köylülükten gelme Kürt kökenli İlyas öğretmenin yüceltildiği Hababam filmini görmediler mi?

Okudular ve gördülerse, Rifat Ilgaz’ın anılacağı bir etkinlikte nasıl bir “ırkçılık” olacağını keşfettiler?

ABD’nin ince kanallardan, ince bağlantıları kullanarak harekete geçirdiği bu bağnazlık ve düşmanlıkların, Kürt yurttaşlarımıza en küçük bir yararı yoktur. Kürt yurttaşlarımız için de aydınlık, özgür ve mutlu bir gelecek, ABD tetikçiliğinde değil; Rifat Ilgaz’lardadır, Kubilay’lardadır.

Saldırıya alet olan gençler bütün bunları düşünmeli ve TGB’ye karşı ABD’nin tetikçisi olma konumuna düşmekten vazgeçmelidirler.

Arslan Kılıç

ulusalkanal.com.tr

İş güvenliği paketi Meclis'te Gündem Bu bir hukuk mücadelesi Gündem TMMOB’un yapısı değişiyor Gündem ''Hükümet AHİM'in Cemevleri ibadethanedir kararını uygulasın'' Gündem