Hürriyet kahramanı Talat Paşa'yı sırtından vuran katil Soğoman Teyliryan'ın sözde anıtı Ermenistan'da dikildi

Talat Paşa'yı sırtından vuran katil Soğoman Teyliryan'ın sözde anıtı Ermenistan'da dikildi. Anıtta Talat Paşa’nın başının Katil Teyliryan’ın ayağının altında gösterilmesi büyük tepki çekti. Soykırım yalanına karşı mücadele eden Talat Paşa Komitesi’nin Başkanı Ali Erdinç ‘Bu heykel, onu yapanların ve ne denli hastalıklı bir ruh haline sahip olduklarının ispatı’ dedi.

Ermenistan’ın Şirak vilayetinde, Talat Paşa’yı katleden Soğoman Teyliryan’ın heykeli dikildi. Heykelin ayağının altında Talat Paşa’nın kesik başı gösterildi.

İki halkı birbirine düşman etmek ve provakasyon için hazırlanan heykel hakkında Talat Paşa Komitesi Başkanı emekli Tümgeneral Ali Erdinç ve Talat Paşa Komitesi eski Başkanı Ferit İlsever, Aydınlık’a konuştular. Erdinç, bu heykellerle bir toplumsal hafıza yaratılmaya çalışıldığını, bunun son derece tehlikeli bir nefret suçu ve propaganda olduğunu söyledi. Talat Paşa’nın Tekirdağ’da yaşayan son akrabalarından Ahmet Altay da Dışişleri Bakanlığı’nın daha etkili çalışma yapmasını istedi.

‘NEFRET DOLU BİR MİRAS’

Erdinç, Ermenistan’da açılan heykel kadar şiddet ve nefret taşıyan bir heykel daha gömediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu tür sözde anıt ve heykellerle son derece yanlış, hastalıklı ve tehlikeli bir toplumsal hafıza yaratılmaya çalışılıyor. Bugün dünyanın değişik coğrafya ve ülkelerinde 170 civarında sözde Ermeni iddialarını gündeme getiren anıt var. Gelecek kuşaklara kin, husumet ve nefret dolu bir miras bırakılmaya çalışılıyor. Ben şahsen son olarak Ermenistan’da açılan bu heykel gibi dünyanın hiçbir ülkesinde bu tür vahşet, şiddet ve nefret öğeleri taşıyan bir anıt ya da heykel görmedim, duymadım. Bu heykel, onu yapanların ve bir anıt olarak sergileyenlerin ne denli hastalıklı bir ruh haline sahip olduklarının açıkça ispatı.”

SÖZDE ANITTAKİ İRONİ

Sözde anıtta önemli bir ironi olduğuna dikkat çeken Erdinç, şöyle devam etti:

“Heykelde Talat Paşa’nın kesik başına ayağını koyarak simgeleştirilmeye çalışılan Teyliryan. Bilindiği üzere Talat Paşa’yı katleden bir katil. Bu şahıs Berlin’de yargılama sonrası yalancı şahit ifadeleri ile ruh ve akıl sağlığı bozuk bir akıl hastası olarak gösterilerek beraat etmişti. Şayet sözde bu anıt ve vurgulanan tasvir mahkemece akıl hastası olarak kabul edilen bir deliyi simgelemek için yapıldı ise bu delinin anıtını yapanların da en az onun kadar ruh ve akıl sağlığı olmadığını kabul etmek gerekir. Bu sözde anıt; simgelenen şahsın akıl sağlığı yerinde olduğu ve biliçli olarak Talat Paşa cinayetini işlediği kabul edilerek yapıldı ise o zaman Berlin yargılaması ve mahkemesini bir tiyatrodan ibaret olduğu ve ne denli adaletsiz olduğu bir kez daha vurgulanmış olur. Kanımca bu tür kin ve nefret girişimleri Türk ve Ermeni ulusları arasındaki barışçıl ve iyi niyetli gayret ve çabaları baltalamaktan öte bir yere gidemeyecektir.”

‘TÜRK NÜFUSUNUN KAYBI GÖZARDI EDİLİYOR’

ABD’li tarihçi Mccarthy’nin araştırmalarındaki sonuçları da değerlendiren Erdinç şöyle devam etti: “Son olarak önemli bir konunun altını çizmek istiyorum. Maalesef 1915 olayları sürekli olarak Ermeni kayıpları gündeme getirilerek hatırlanıyor ve hatırlatılıyor. Bu süreçte Türk nüfusunun kayıplarından bahseden yok ve konu sürekli gözardı edilmeye çalışılıyor. Ben burada ABD’li tarihçi ve araştırmacı Justin Mccarthy’nin resmi belgeler ile ortaya koyduğu bir hususa değineceğim. 1915 olaylarında 1milyon 604 bin Türk, Doğu Anadolu’dan Ermeni baskı ve zulümleri sonucu batıya göç etmek zorunda kaldı. Bu nüfusun yaklaşık 1 milyonu bu zorunlu intikal süresince hastalık ve diğer olumsuz şartlar nedeniyle hayatlarını kaybettiler. Bugün bu husus önemle hatırlanmalı.”

MEZALİME UĞRAYAN TÜRKLER İÇİN ANIT ÇALIŞMASI

Türk ve Ermeni ulusları arasında kim ve nefret uygulamaları yerine diyalog ve uzlaşı ile iletişim kurulabileceğine inandığını söyleyen Erdinç sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz Talat Paşa Komitesi olarak bu yıl bir inisiyatif başlattık. 17 Nisan 2019 tarihinde birçok sivil toplum kuruluşunun katkı ve desteği ile bir ortak deklarasyon yayımladık. Buna göre geçtiğimiz yüzyıl içerisinde Balkanlar, Anadolu, Kafkasya’da (Özbekistan Kokand Bölgesi dahil) katledilen ve mezalime uğrayan kurbanları anmak üzere Ankara’da bir anıt, park, araştırma merkezi ve müze yapılması için halkımızın desteği ve katılımı ile bir imza kampanyası başlattık. Burada bu vesile ile bir kez daha bu kampanyanın desteklenmesi için bütün kurum ve kuruluşların desteğini beklediğimizi açıklamak istiyorum.”

‘BU EYLEMLER TÜRKİYE'Yİ DİZE GETİRMEZ'

Ermenistan Şirak’ta yapılan heykeli Aydınlık’a değerlendiren eski Talat Paşa Komistesi Başkanı Ferit İlsever, şu değerlendirmelerde bulundu: “Özetle söylemek gerekirse bu ABD emperyalizminin Türkiye’yi kuşatma tehditlerinin bir parçası. Doğu Akdeniz, Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden de Ermenistan’ı kullanıyorlar. Türkiye’yi kuşatmaya çalışıyorlar. Ermenistan yıllardır bunun bir aleti olarak kullanılıyor. 100 sene önce Osmanlı’yı parçalamaya çalışan Atlantik sistemi şimdi buradan aynı faaliyeti kullanıyor. Ama biz bu çalışmaların sonuçsuz kalacağını biliyoruz. Çünkü bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde hukuki bir temel kazandı. Bu tür eylemler Türkiye’yi dize getiremez. Türkiye, tüm alanlarda çalışmalarını hızla devam ettirecektir. Bu iş bitmiştir, bu ırkçılık faaliyetlerinden bir sonuç çıkmaz.”

‘DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI DAHA AKTİF OLMALI’

Talat Paşa’nın Tekirdağ Çorlu’da yaşayan akrabalarından Ahmet Altay tartışma yaratan heykelle ilgili görüşlerini Aydınlık’a açıkladı. Altay, şu ifadeleri kullandı: “İnsanlık dışı uygulama. Katili sembolleştirmek onların ırkçı, faşist yüzlerini ortaya seriyor. Vahşet övülür mü? Bu şeytanın bile aklına gelmez. Ellerine fırsat geçince hep düşmanlık yaptılar. Şiddetle protesto ediyorum. Dışişleri Bakanlığı daha aktif olmalı. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde atılan yanlış adımlar böyle karşımıza çıkıyor. Talat Paşa büyüklüğünden bir şey kaybetmez. Aydınlık’a gösterdiği hassasiyet için teşekkür ediyoruz. Tüm kamuoyunun ilgilenmesi gerekir.”

ulusal.com.tr