13 Mart'ı beklemedi!
Yüksek Mahkemede yapılan seçimlerle başkanlık koltuğunu Zühtü Arslan'a devren Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AYM binasında son basın toplantısını yaptı. Kılıç, 13 Mart'ı beklemeden emeklilik dilekçesini verdiğini açıkladı. Yargının tarafsızlık ve bağımsızlığını yitirdiğini söyleyen Kılıç, "yargıdaki seçimler yargıyı çürütmektedir" dedi
Anayasa Mahkemesi BaşkanıHaşim Kılıç, 13 Mart’ı beklemeden emeklilik dilekçesini verdi.
"Bir siyasi projem yok bu emekliliğimin bununla yakından uzaktan alakası da yok. Altını tekrar çiziyorum"
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı koltuğunu devreden Haşim Kılıç son konuşmasında bu vurguyu yaptı ancak ifadeleri baştan aşağı siyasiydi.
"Hukuk güvenliğinin 1. derecede artık sorun olduğu bir dönemi yaşyoruz. Hukuk devleti ve güvenliği konusunda yargı ile olan bağlantısını koparamayız."
Kılıç, yüksek mahkeme seçiminden sonra gazetecilerin karşısında geçti. Görev süresinin 13 Mart'ta bitecek olmasına rağmen emeklilik dilekçesini verdiğini açıkladı. Nedenini de gazetecilerle paylaştı.
"Ben bugün itibariyle emeklilik kararımı vermiş bulunuyorum. Ve artık bugün itibariyle emekli dilekçemi gönderdim.Şu anda bu çatının altında 2 tane başkan var. Bir kurumda 2 başkan olmaz. Ben seçilmiş olan arkadaşımızın daha rahat çalışabilmesi, planını programını ve çalışma arkadaşlarını belirlemesi adına emeklilik kararımı almış bulunuyorum"
Kılıç'ın kullandığı ifadeler dikkat çekiciydi. "Bundan sonra da mücadeleye devam edeceğim" dedi.
"Bu nefes bu tende kaldıkça bu mücadele devam edecektir. Bugün burada bu çatı altında böyleydi, yarın bir başka yerde bir başka şekilde bu görev devam edecektir"
Eleştiri oklarının hedefinden hükümet vardı.
"Gerçekten Türkiye'de artık öyle bir nefret söylemi gelişmeye başladı ki kutuplaşmanın ayrımlaşmanın farklı zeminlerde diyalog kurmasını kaybediyoruz."
Yargının bağımsızlık ve tarafsızlık sorunun olduğuna vurgu yapan Kılıç, HSYK seçimlerinin yargıda enkaz oluşturduğunu söyledi.
"Bu seçimin geride bıraktığı izleri, tortuları, enkazı değerlendirdiğimiz zaman yargının ne kadar zor bir durumda zor bir noktada olduğunun altını çizmeden geçemeyeceğim.
Kılıç, "Görevini boyunca sizi en çok üzen nedir" sorusuna da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a gönderme yaparak yanıt verdi.
"Geçmişte verdiğim kararlarla yazdığım karşı oylarla benim temel hak ve özgürlüklere olan bağlılığım demokrasi anlayışımda en çok faydalananlar bana bana darbeci sıfatıyla itham etmişlerdir. Asla kabul etmiyorum"
ulusalkanal.com.tr