“Kürdistan“ için Ankara’da toplanıldı

Ankara/Aydınlık

Açık Toplum Vakfı, Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği ve Chrest Vakfı desteğiyle, Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen "Kürtler Barış, Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor" konulu konferans, JW Marriott Ankara Oteli'nde başladı. Toplantıya AKP Hükümetinden ve istihbarattan da destek verildiği öğrenildi.

BDP'den Halil Aksoy katıldı

BDP Eş Başkanı Selehaddin Demirtaş da son dakikada konferansa katılmaktan vazgeçti. Yerine Grup Başkanvekili İdris Baluken’in katılması öngörüldü. Ancak Baluken de İmralı’ya gidince, konferansta BDP’yi Ağrı Milletvekili Halil Aksoy temsil etti.

Konferansta konuşan KDP Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Hemin Hewrami Türkiye'de yaşanan Kürt sorununun Ortadoğu'da yaşanan sorunun bir parçası olduğunu ileri sürerek, "Kürdistan'ın bütün parçalarında yurttaşlık sorunu var. Onları bizim nasıl istiyorlarsa öyle olmamızı istiyorlar. Türkiye'deki Kürt sorunu hiçbir asimilasyonun Kürtleri dünya tarihinden silemeyeceğini gösterdi" diye konuştu. Hewrami, şiddet ile sorunun çözümünün bulunamayacağını dile getirdi.

Anadilde eğitim istedi

Hewrami, anadilde eğitim hakkının olmamasının önemli bir sorun olduğunu belirterek, “Stratejik davranmak önemlidir. Zaman kazanmak için küçük oyunlar oynamamak lazım. Kazan, kazan şeklinde gitmelidir. İki taraftan birinin kazandığı anlamı çıkarsa diğerinin de kaybettiği tespiti olur. Bu Kürt sorununu çözmez. Bir taraf güven yönünde çalışırken öbür tarafın bir şey yapmaması gibi bir durum olamaz” dedi.

Öcalan’ın konumu değiştirilmeli

Hewrami, Öcalan'ın çözüm noktasında çok önemli bir rolü olduğunu belirterek, "Öcalan'ın konumu değiştirilmelidir. Ateşkesin devam etmesi çok önemlidir" ifadesini kullandı. Hewrami, kendilerini sorunun değil çözümün bir parçası olduklarını belirterek, çözümden ve barıştan yana olduklarını ve süreci desteklediklerini söyledi.

Süreç yavaşladı

Hewrami'nin ardından konuşan Goran Milletvekili ve Parti Sözcüsü Yusuf Muhammed, Federal Kürdistan Bölgesi'nde yapılan seçimlerin ardından meydana gelen değişime değindi.

KYB Parti Sözcüsü Azad Jundiyani ise, “PKK'nın katılımı olmadan konferansın hedeflerine ulaşması imkansızdır” dedi. Jundiyani, “Kürdistan diğer ülkelerce bölünmüştür. Kürtler kendilerini bölünmüş bir ulus olarak tanımlamaktadırlar” görüşünü dile getirdi.

Milliyetçi söylemler bırakılsın

Yekgirtû İslamî Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Abu Bekir Ali ise, barışseverliğin çok önemli unsur olduğu görüşünde olduklarını belirtti.

Ali, barış dilinin oturtulması ve milliyetçi söylemlerin bırakılması gerektiğine işaret etti. Hükümetin ciddiyetini göstermek için daha hızlı adımlar atması gerektiğini savunan Ali, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Barış meselesinin sadece hükümetin meselesi olmadığı görülmelidir. Abdullah Öcalan bu süreçte daha fazla rol alıp durumunun iyileştirilmesine yönelik adımlar atılmalıdır. BDP'nin daha iyi bir rol alması gerekiyor. PKK'nin siyasi ve sivil bir güç olarak davranması için yasal ortam hazırlanmalıdır. Yeni bir anayasa oluşturulmalıdır. Federalizm iyi bir seçenek olabilir. Hiçbir yöntem göz ardı edilmemelidir.”

KDP, PYD’yi suçladı

Konuşmacılar sunumlarının ardından soruları da yanıtladılar. Hewrami bir soru üzerine KDP'nin Rojava perspektifinin Kürtlerin Suriye'de birliği olduğunu savunarak, “Kürtler arasında bir kavgadan sakınmak için elimizden geleni yaptık. Suriye Kürtlerinin alacağı her karar kendi kararlarıdır. Biz onlara bunları söylemiyoruz. Biz görüşmeler yaptık ama PYD Erbil Antlaşması'na uymadı. Diğer Kürtlere izin vermediler. Esad ile ilişkileri var. Kamislo havalimanına bakın. Orayı birlikte koruyorlar” dedi.

PYD temsilcilerine izin verilmedi

Öte yandan Yekiti Star Dış İlişkiler Üyesi Mekiye Hiso ve PYD Eş başkanlık siyasi ve medya sorumlusu Sihanouk Dibo'nun ise konferans için Türkiye'ye girişine izin verilmediği öğrenildi.

Toplantının öğleden sonraki bölümünde moderatörlük yapan Prof. Doğu Ergil ise milliyetçilik eleştirisinde bulundu. Kürt milliyetçiliğinin Türk milliyetçiliğinin gayrımeşru çocuğu olduğunu ileri süren Ergil, devlet babanın iki çocuğu olduğunu birinin Türk diğerinin ise Kürt olduğunu söyledi. Ergil, devlet babanın Türkleri nüfuna aldığını ama Kürtleri nüfusuna almadığını dile getirdi.