Madencinin hayatı
Dertleri ortaktı, ekmek kavgaları da umutları da... Hikayeleri de aynı şekilde karanlığa gömüldü, yüzlerini, ellerini karaya bulayan o madende toprağa karıştı. Soma'dan geriye yürekleri dağlayan, gözlerde yaş bırakan hayat hikayeleri kaldı.
Cemal. Daha 19 yaşındaydı. Ailesine yardımcı olmak için madende çalışmaya başladı. 13 Mayıs'ta faciada can verdi.
Kütahyalı Engin Yıldırım. Emekliydi. Ama emekli maaşı ne çocuklarını ne de evini geçindirmeye yetmiyordu. Sabah yine aynı umutlarla çıktı evden ama geri dönemedi.
34 yaşındaki Kenan Avcı'da ekmek derdine düşüp Zonguldak'tan Soma'ya göçen bir madenciydi. 900 TL'ye çalıştığı Soma'dan sağ kurtulamadı.
Cengiz, Erdal ve Murat Demirel kardeşler. Üçü de madenci. Facianın yaşandığı gün Erdal Demirel gündüz vardiyasındaydı. Ölüm onu vardiya değişimine 5 kala yakaladı.
İsmail ve Süleyman Çata kardeşler ise dünyaya birlikte geldiler, aynı gün askere gittiler, aynı gün evlendiler, aynı gün işe başladılar ve aynı gün hayatlarını kaybettiler.
Kimi ise yeni nişanlıydı. Bir yuva kurabilmek için girmişti ocağa.
Sözünü tutamadı babası. Onlarcası gibi.
Bazıları ise doğmamış çocuğunu hiç göremeyecek. Sarılamayacak, öpemeyecek.
Yerin yüzlerce metre altında ölümle burun burunayken bile akıllarında aileleri vardı. Tıpkı avucunda oğluna yazdığı notu sımsıkı kavramış bir halde madenden cansız bedeni çıkarılan madencimiz gibi.
Soma'daki tüm hayat hikâyelerinin içinde ekmek kavgası, umut, sevinç vardı. Fakat hepsi 13 Mayıs günü facianın yaşandığı madende kederle, gözyaşı ile toprağa karıştı.
ulusalkanal.com.tr