2019 yılı Türkiye ekonomisindeki 'stagflasyon' endişesi
Ekonomist Yasin Alıcı yazdı...
Türkiye’de enflasyon artıyor,buna karşı büyüme hızı giderek düşüyor,işsizlikyükseliyor,Konkordato veya iflas eden firmaların sayısı giderek artıyor.
2018 yılında ekonomideki daralma işaretleri Türkiye stagflasyona mı giriyor tartışmalarını tekrar gündeme getirdi.
Peki,stagflasyonnedir?Ekonomide görülen stagflasyon enflasyonu nasıl etkiler?2019’da ekonomimizde görülen stagflasyon görülmesi durumunda vatandaş nasıl etkilenir?
RESESYON
Reel gayri safi yurtiçi hasılanın iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur.Uzun bir resesyon ekonomik çöküş olarak adlandırılır.
STAGFLASYON
Stagflasyon,resesyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur.Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlarda hızla yükselmektedir.
EKONOMİDE GÖRÜLEN STAGFLASYON ENFLASYONU NASIL ETKİLER?
2019 yılında ekonomimizin stagflasyona girmesi öngörümüzde;öyle bir durum olması için enflasyonun resesyona girmesi gerekiyor.Yani arka arkaya çeyrek diye nitelendirdiğimiz zaman diliminde ( çeyrek 3 aylık zaman demektir.)2 çeyrekte arka arkaya negatif büyüme olması gerekiyor.
Küresel ekonomik görünüme dair yeni raporunu yayınlayan OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) dünyada ekonomik büyümenin zirveye ulaştığını küresel ticaret endişeleri ve sıkı para politikaları nedeniyle küresel büyümenin yavaşlayacağını ortaya koydu.
Türkiye’nin 2019 yılı için OECD %0.4 daralma olacağını öngörüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Ağustos’ta,OVP (Orta Vadeli Plan) planında 2019 da %3-4’lük büyüme beklediklerini belirtmişti.
Bir ülkede enflasyon oranının çok yükselmediği refah içinde yaşayacağımız yıllık büyüme oranı ortalama %5.5’tir.
2019’DA EKONOMİMİZDE STAGFLASYON GÖRÜLMESİ DURUMUNDA VATANDAŞ NASIL ETKİLENİR?
Ekonomistler ve para piyasaları uzmanları olarak biz,2019 yılında negatif büyüme bekliyoruz.İki çeyrek negatif büyüme daralma olması durumunda stagflasyon yaşayacağız demektir.
2018 yılında Türkiye Ekonomisi %1.6 büyürken,enflasyon %25’lerde hatta hane halkı enflasyonu reel kesimde %40’lara dayanmış durumdayken,
2019 yılında büyümek yerine küçülürsek bu enflasyon ve vergiler olarak vatandaşın cebinden çıkacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca gelecek yıl 164.6 milyar lirası iç borç,60.2 milyar lirası da dış borç olmak üzere toplam 224.8 milyar lira tutarında borç servisi yapılmasının öngörüldüğü 2019 yılı öngörülerini içeren ‘Hazine Finansman Programı’nda yayınlanmıştı.Bunlara ek olarak kurda yaşanacak yükselişler ekonomide resesyon,stagflasyon gibi terimleri yaşamamız durumunda enflasyonun temelini oluşturan TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ve ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) endeksinde inanılmaz yükselişler yaşanması kaçınılmaz olacak.
Devletin bütçe ödemelerinde bu ekstra yükü nasıl karşılayacağı merak konusu.
Büyürken bile enflasyon rakamları,fiyat artışları cep yakacak durumdayken 2019 yılında yaşayacağımız negatif büyüme ve daralmanın faturası yine vatandaşa çıkacak.
Umarım bu kötü senaryoyu ülke olarak yaşamayız!