Istrancaların kalbine 91 adet hançer!
Kırklareli Istranca ormanlarında yüzlerce dere ve su kaynağını barındıran koruma altındaki içme suyu havzasında bakır madeni izni verildi…
Trakya’nın akciğeri Istranca Ormanlarında yağma sınır tanımıyor. Taş ocakları, termik ve rüzgâr santralleri ve altın madeni girişimlerinin ardından bu kez de bölgede bakır madeni aranması izni verildi. Kırklareli İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Demirköy ilçesinde özel bir şirkete toplam 2 bin 831 hektarlık alanda 91 adet bakır arama sondajı için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verdi. Ancak Demirköy’ün içme suyu kaynaklarını barındıran ormanlık alanda verilen bakır arama izni DAYKO Vakfı tarafından yargıya taşındı. Demirköy Belediyesi ise su kaynaklarının etkileneceği gerekçesiyle projeye olumsuz görüş verdi.
BELEDİYE’NİN İTİRAZINA RAĞMEN İÇME SUYU KAYNAĞINA BAKIR MADENİ
Avrupa’nın 5 önemli doğa alanından biri olarak kabul edilen Istranca Ormanları yıllardır yıkım projeleriyle boğuşuyor. Bu kez de bölgenin su kaynaklarını tehdit eden yıkım projesi girişiminin adresi Demirköy. Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde 2 bin 831 hektarlık alanda 91 adet bakır arama sondajı yapılması için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildi. Bakır madeni izni verilen alan ilçe merkezine yalnızca 2 bin 650 metre mesafede bulunuyor. Demirköy Belediyesi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazdığı resmi yazıyla bakır madeni aramak için yapılacak sondaj çalışmalarının ilçenin su kaynaklarını tehdit edeceği gerekçesiyle olumsuz görüş bildirdi. Ancak buna rağmen projeye ÇED Gerekli Değildir Kararı verilerek girişimin önü açıldı. Bunun üzerine merkezi Demirköy’de bulunan Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO), özel bir firma tarafından gerçekleştirilmesi planlanan bakır madeni arama girişimini yargıya taşıdı.
BAKIR MADENİ İZNİ VERİLEN BÖLGEDE YÜZLERCE İÇİLEBİLİR DERE VAR
Konuyla ilgili bir açıklama yapan DAYKO Vakfı Kırklareli Temsilcisi Göksal Çidem, daha önce de aynı bölgede bakır ve molibden madeni arama girişimleri yapıldığını ancak alanın Demirköy’ün su kaynakları havzası içerisinde kalmasından dolayı bu girişimlerin 2011 yılında iptal edildiğini anımsatarak, aynı saha için yeniden ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmesini eleştirdi. Çidem, söz konusu ruhsat sahası içerisinde içilebilir saflıkta yüzlerce derenin yer aldığını söylüyor.
‘SONDAJ İÇİN HAZIRLANAN RAPOR BÖLGEYE AİT VERİLER TAŞIMIYOR’
Söz konusu bölgenin DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından da tespiti yapılan ‘içme suyu kaynakları mutlak koruma alanı’ olduğuna dikkat çeken Çidem, bakır madeni arama ruhsatı verilen sahanın yaban hayatı açısından da oldukça zengin olduğunu dile getirdi. Türkiye’de az miktarda bulunan beyaz kayın ağacı ve bu ağaçlara bağlı olarak yaşayan kayın fıstığı ile yaşamlarını sürdürebilen yöreye özgü yedi uyur türünün projenin tehdidi altında olduğunu vurgulayan Çidem, bölgenin ayrıca nesli tehlike altındaki Avrupa kırmızı orman karıncası türünün de yaşam alanı olduğunu kaydetti. Çidem, bakır madeni için hazırlanan sondaj raporunda yer verilen flora ve fauna bilgilerinin eksik, yanlış, hatta bölgeye ait olmadığının da akademisyenlerce tespit edildiğini belirterek yaşananları anlamanın mümkün olmadığını dile getirdi.
‘GİRİŞİM ANAYASAYA AYKIRI, İPTAL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Edirne İdare Mahkemesi’nde açtıkları dava ile bakır madeni arama sondajı girişimine verilen ÇED Gerekli Değildir Kararı’nın yürütmesinin durdurulmasını ve projenin iptalini talep ettiklerini dile getiren Çidem, Anayasanın ormanların korunmasını güvence altına aldığına dikkat çekerek, “dava konusu idari işlem, Anayasanın 44. ve 169. maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca çevreyi korumayı yasal güvence altına alan 2872 sayılı kanunun 2. maddesinde ise ‘bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişme’ öngörülüyor” diye konuştu.
Yusuf Yavuz
ulusalkanal.com.tr