Usta sinema ve tiyatro oyuncusu Münir Özkul, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı
Türk sineması ve tiyatrosunun efsane oyuncusu Münir Özkul, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı. Özkul için önce Muhsin Ertuğrul sahnesinde ardından Teşvikiye Cami'nde tören düzenlendi. Usta sanatçının naaşı törenin ardından Bakırköy'de toprağa verildi.
Türkiye göz yaşları içinde; Mahmut Hocasına, Yaşar ustasına, Turşucu Kazım'ına veda etti.
Türk Sinema ve tiyatrosunun efsane ismi İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı.
Büyük usta için ilk tören Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde yapıldı.
Usta sanatçının naaşının bulunduğu tabut, Türk bayrağına sarıldı. Ailesi, sevenleri ve dostları yalnız bırakmadı.
Sabırla gözünde tuttuğu yaşlar yerinden söküldü eşi Umman Özkul'un. Dayanamadı, ağladı. Sonra da "Tek tesellim onun sıkıntılarından kurtulması oldu" dedi.
Harbiye'deki törenin ardından Özkul'un naaşı, Teşvikiye Cami'ne götürüldü. Kimler yoktu ki camide. Usta sanatçıya veda etmek isteyen herkes oradaydı.
Camideki kalabalık her geçen dakika daha da arttı. Öğle namazına müteakip cenaze kılındı büyük ustanın.
Törenin ardından omuzlara çıkarıldı... Camiden binlerce kişi uğurladı Münir Özkul'u.
Bakırköy'deki Aile Kabristanlığı'na götürüldü sonra... Gözyaşları ve dular eşliğinde toprağa verildi.
Türkiye'ye sevmeyi öğreten, gurur ve emek abidesinden geriye, hiç unutulmayacak sesi, insanın yüreğini titreten sözleri ve içi ışıl ışıl parlayan o gülen gözleri kaldı.
Özkul'un öz geçmişi
İstanbul'da 1925'te dünyaya gelen sanatçı, 1940'ta İstanbul Erkek Lisesi'nde öğrenciyken Bakırköy Halkevi'nde tiyatroya başladı.
Ses Tiyatrosu'nda 1948'de sahnelenen "Aşk Köprüsü" oyunuyla profesyonel olan sanatçı, daha sonra Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne'ye geçti. Özkul, 1951'de John Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar", John Millington Synge'in "Babayiğit", 1954'te George Axelrod'un "Yaz Bekarı", 1955'te John Patrick'in "Çayhane" eserlerinde rol aldı.
Sanatçı, İstanbul Şehir Tiyatroları ve Ankara Devlet Tiyatrosu'nun yanı sıra özel tiyatrolarda da görev yaptı. Özkul, Altan Karındaş topluluğunda oynanan Sadık Şendil'in "Kanlı Nigar" oyunundaki rolüyle 1968'de İlhan İskender Armağanı'nı kazandı.
İsmail Dümbüllü'nün Kel Hasan'dan devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğunu verdiği Özkul, 1978'de Haldun Taner'in "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı" oyunundaki rolüyle "Avni Dilligil", "Ulvi Uraz", "İsmet Küntay" ve "İsmail Dümbüllü" ödüllerini kazandı.
Münir Özkul 1950'lerden itibaren sinemada da rol almaya başladı. Canlandırdığı karakter rolleriyle büyük beğeni kazanan Özkul, özellikle 1970'li yıllarda, kalabalık kadrolu ve genellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. Sanatçı, Hababam Sınıfı serisindeki Özel Çamlıca Lisesi'nin tatlı sert müdür yardımcısı "Kel Mahmut" tiplemesiyle hafızalara kazındı.
"Mavi Boncuk", "Bizim Aile", "Aile Şerefi", "Gülen Gözler", "Neşeli Günler", "Gırgıriye" ve "Görgüsüzler" adlı kalabalık kadrolu aile filmlerinde Adile Naşit ile rol alan sanatçı, Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasında yer aldı.
Özkul, "Sev Kardeşim" filmindeki rolüyle 1972 Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, "Bizim Aile" filminde canlandırdığı "Yaşar Usta" rolüyle de 1977 "Azerbaycan Film Festivali Özel Ödülü" alırken, 2006 Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nde "Onur Ödülü"ne, 2014'te 18. Afife Tiyatro Ödülleri'nde "Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü"ne, 2015 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü.
Televizyon dizilerinin yaygınlaşmaya başladığı 1990'lı yıllarda "Uzaylı Zekiye", "Ana Kuzusu" ve "Şaban ile Şirin"de rol aldı.
Münir Özkul, 1980'de yapılan jübileyle 40'ıncı sanat yılını, 1996'da Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte ise 55'inci sanat yılını kutladı. Özkul'a, Kültür Bakanlığı tarafından 1998'de "devlet sanatçısı" unvanı verildi.