68'liler Birliği Vakfı'ndan açıklama
68'liler Birliği Vakfı tarafından 22 yıl önce 2 Temmuz'da Sivas'ta ve 5 Temmuz'da Erzincan'ın Başbağlar köyünde yaşanan katliamlara dair basın açıklaması yapıldı.
68'liler Birliği Vakfı tarafından 22 yıl önce 2 Temmuz'da Sivas'ta ve 5 Temmuz'da Erzincan'ın Başbağlar köyünde yaşanan katliamlara dair basın açıklaması yapıldı.
Vakıf yaptığı açıklamada şunları belirtti:
2 TEMMUZ 2015
Madımak ve Başbağlar katliamlarını etnik ve mezhepsel bölücülüğün derinleştirildiği koşullarda anıyoruz
Türk toplumu, 22 yıl önce 2 Temmuz’da Sivas’ta ve 5 Temmuz’da Erzincan’ın Başbağlar köyünde, iki katliam yaşadı. Her iki katliam da, toplumumuzun ulus olma bilincinde ve ortak yaşama kültüründe derin yaralar açtı.
2 Temmuz günü, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta, ABD güdümlü irtica, Türkiye’nin cumhuriyetçi, aydınlanmacı, yurtsever birikimine saldırdı ve 37 yurttaşımızı yaktı.
Bu yobaz saldırısından 3 gün sonra bu kez de ABD güdümlü etnik bölücülük sahneye çıktı ve Kemlaliye’nin Başbağlar köyünde 33 köylüyü katletti.
Her iki katliam da, ülkemizin ve toplumumuzun etnik ve mezhepsel temelde bölünmesine, bağımsızlık ve cumhuriyetin tasfiyesine hizmet eden eylemlerdi.
Madımak’ı ateşe veren Gladyo güdümlü irtica, uğursuz eylemini yaparken, “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” diye bağırıyordu. Biz bunları, kanlı Pazar’dan tanıyoruz.
Başbağlar’da 33 köylüyü katleden emperyalizm güdümlü bölücülük ise, köylülerin üzerine, “Kahrolsun TC” diye bağırarak kurşun yağdırdı.
Emperyalist güçlerin içerdeki uzantıları, Madımak yangınında denetimlerindeki Gladyo üzerinden yobazlığı kullandılar. 2 gün sonra Başbağlar’da ise, denetimlerindeki etnik bölücülüğü, 33 yoksul köylünün üstüne, “Alevilerin intikamını alma” gerekçesiyle sürdüler.
Böylece ülkemizde, 1980’lerden beri süregelen toplumu etnik temelde kutuplaştırma ve bölme faaliyetine bir de mezhepsel temelde kutuplaştırma ve bölme faaliyetini eklemenin fitilini ateşlediler.
O günlerden başlayarak Madımak katliamının ideolojik ve siyasi akıl hocası olan emperyalist güçler, cumhuriyet’e, laikliğe ve aydınlanmaya yönelik bu tertibi, “Sünni bir rejim olan cumhuriyet’in Alevilere saldırısı” olarak sunmaya başladılar. Bu bakış açısını Alevi yurttaşlarımıza kabul ettirmek için yoğun bir “algı operasyonu”na giriştiler.
Alevi yurttaşlarımıza bu algıyı kabul ettirmede, kendilerini Alevi yurttaşlarımızın temsilcisi olarak ilan eden ve ABD, AB vakıfları tarafından beslenen mandacı mezhepçilik güçleri kullanıldı.
Üzülerek kaydediyoruz ki, Madımak yangınının 22. yılında, bu tertibi etnik ve mezhepsel bölücülüğü güçlendirme aracı ve gerekçesi olarak kullanma anlayış ve tutumu hayli yaygınlaşmış durumda.
Bugün etnik ve mezhepsel bölücülük tuzağında çırpınanlar, Madımak tertibini, cumhuriyet ve vatan düşmanı karakterinden arındırarak, salt bir “Alevi ve Kürt katliamı” diye anıyor ve sunuyorlar. Başbağlar katliamının ise, adını bile anmıyorlar.
“Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye” devrimci misyonunun temsilcisi olan biz 68’liler, Madımak’ta Batı güdümlü yobazlık tarafından yakılan aydınlarımız ve sanatçılarımızın acısını da, Başbağlar’da emperyalizmin maşası etnik bölücülük tarafından kurşunlanan köylülerin acısını da acımız olarak kabul ediyoruz
Aydınlanma, laiklik, çağdaşlık, bağımsızlık ve devrim, her türlü gericilik karşısında insanlığın biricik kurtuluş yoludur.
Kahrolsun ABD emperyalizmi! Kahrolsun etnik ve mezhepsel bölücülük!
Yaşasın tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye!
68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI YÜRÜTME KURULU
ulusalkanal.com.tr