Vefanın böylesi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde (ESOGÜ) eşine az rastlanır bir vefa örneğine imza atılarak, 2010 yılında ölen Mahmudiye Meslek Yüksekokulu'nun ilk atı iskelet haline dönüştürüldü ve müzede yaşatılmaya başlandı.

Abone ol

Hollanda ırkı aygır cinsinden olan “Hento” isimli at, 2007 yılında Murat Muratoğlu tarafından okula eğitmen at olarak hediye edilmiş ve okulun ilk atı olma özelliğini taşımıştı. Başbakanlık Kupası’nı, Kara Harp Kupası’nı ve Atatürk Kupası’nı kazanmış çok değerli bir şampiyon at olan Hento, yaşlılık nedeniyle 2010 yılında ölmüştü. Bunun üzerine ESOGÜ Mahmudiye Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hakan Çalışkan, Hento’nun toprakta kalmasına razı olmayarak atı usulüne uygun olarak çıkartıp, gerekli işlemleri yaptıktan sonra Zooloji Müzesi’nde sergilemeye başladı.

Bu vefa örneğine ilişkin açıklamalarda bulunan Çalışkan, Hento’nun Mahmudiye’de yer alan Atçılık Meslek Yüksekokulu’nun ilk atı olduğunu hatırlattı. Çalışkan, “Hento, binicilik sporu ile ilgilenenlerin çok iyi bildiği bir at. Başbakanlık Kupası’nı, Kara Harp Kupası’nı ve Atatürk Kupası’nı kazanmış çok değerli bir şampiyon at. Murat Muratoğlu tarafından yüksek okulumuza hediye edilmişti ve eğitmen atı olarak öğrencilerimize çok büyük katkısı oldu. Atımız, yaşlılıktan dolayı öldü. Kaybettiğimiz için çok üzüldük, bizim için çok değerliydi. Zaten atçılık sektörü ya da atlarla ilgilenenler çok iyi bilir atlara insan bir süre sonra bağlanıyor” dedi.

“BEN HENTO’NUN TOPRAKTA KALMASINA DAYANAMADIM”

Hento’nun ölümünün kendilerini çok üzdüğünü aktaran Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, “Fakat ben bu okulun müdürü olarak zoologum ve bu anlamda çalışmalarımız da var. Ben Hento’nun toprakta kalmasına dayanamadım. Arzu ederdik ki daha uzun süre bize hizmet etsin ya da bizimle olsun fakat sağlık sorunları yaşaması ve ardında ölümü bizi üzmüştü. Hento’yu yaşatmak istedik. Bizim bir iskelet koleksiyonumuz vardı. Hento’yu da bu koleksiyonun içinde değerlendirebilir miyiz? diye düşündük ve ardından Hento’yu mezarından uygun koşullarla çıkarttık. Kimyasal işlemlere tabi tuttuk, birleştirdik ve tekrar ayağa kaldırdık. Bir anlamda onu aslında belki de ömrünün yüzlerce katı kadar bizlerce olmasına olanak sağlayacak bir çalışmaya dönüştürdük. Artık, Hento hala aramızda. Belki eski görünümünden biraz farklı oldu ama ben O’na her baktığımda bindiğimiz, gezdiğimiz günleri daha rahat hatırlıyorum. Bu benim kendimle ve okulumla alakalı bir vefa” diye konuştu.

İSKELET OLARAK DÜNYAYI DOLAŞTI

Çalışkan, Hento’nun aynı zamanda da insanlara kendi değerini hissettirebilme fırsatını bulduğunu ifade ederek, “Hento, iskelet halinde Türkiye’yi ve dünyayı dolaştı. Fuarlara ve at bayramında Türkmenistan’a giderek sergilendi. Çünkü şampiyon bir at, ismiyle de zaten önemliydi. Bundan sonra da Hento birçok yere gidecek gibi görünüyor, İzmir Fuarı’na isteniyor. Belki Hento yaşasaydı bu kadar çok yere gezemeyecekti. Bir anlamada Hento’yu anmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

“BİNDİĞİN ATA NASIL KIYDIN DİYE SORUYORLAR”

“Bazen ‘bindiğin ata nasıl kıydın?’ diye soruyorlar” diyen Çalışkan, şöyle devam etti:

“O ölmüştü, yapacak bir şey yok. O’nu unutmak istemedik biz. Sadece unutulmadan devam etsin istedik. Lütfen atçılık camiasındaki dostlarımız böyle anlasınlar bizi. Biz biraz da Hento’ya bu anlamada kendi mesleki görüşlerimiz doğrultusunda tabi ki biraz da vefayla bakmak istedik. Bundan sonra da Hento artık aramızda.”

İHA

188 yıllık kütüphane zamana meydan okuyor Kültür Sanat 35 yıldır sanatını icra ediyor Kültür Sanat Ünlü oyuncu Tilmaç’ın karavanı müze oluyor Kültür Sanat Sümer Tilmaç Müzesi Kültür Sanat