Bafa Gölü'nde değişen bir şey yok
Su ve Orman İşleri Bakanlığı Bafa Gölü için önlem alındığını bildirdi. Muğla Milletvekili Bafa Gölü'nün artık mis gibi koktuğunu yazdı. Bilim adamları ise alg patlaması ve balık ölümlerinin sürdüğünü açıklayarak ivedi önlemlerin hemen alınmaya başlamasını istedi.
Bafa Gölü konusundaki yazılarımızdan sonra Su ve Orman Bakanlığından bir açıklama aldık. Açıklamada, Büyük Menderes Nehri'ne 21.05.2014 tarihinden itibaren temiz su verilmeye başlandığı, gölden alınan su numunelerinde yapılan analizler neticesinde, rezervuarlardaki su durumuna bağlı olarak, göl fiziksel ve kimyasal açıdan normal seviyesine gelinceye kadar Bafa Gölü'ne su verilmesinin planlandığı bildirildi.
MUĞLA MİLLETVEKİLİ: BAFA MİS GİBİ OLDU!
CHP Muğla Milletveki Tolga Çandar da Facebook hesabından yaptığı bir açıklamada, "DSİ uyarılarımızı dikkate aldı ve Bafa Gölü'ne temiz su vermeye başladı.Yol kenarındaki dinlenme tesisleri yükselen göl seviyesi ve mis gibi havasıyla konuklarını gönül rahatlığıyla ağırladıklarını söylüyorlar.Ancak tekrarlanmaması için daha yapılacak çok iş alınacak önlemler var.Gelişmeleri takip ediyoruz" dedi.
BİLİM ADAMLARI: ALG PATLAMASI VE BALIK ÖLÜMLERİ SÜRÜYOR
Bafa Gölü’nde toplu balık ölümlerinin ardından inceleme yapan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Bilim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, “İlk belirlemelere göre Bafa Gölü’nün Kapıkırı bölgesinde meydana gelen balık ölümlerinin nedeni sudaki oksijen yetersizliği ve sudaki bulanıklık nedeniyle balıkların solungaçlarının tıkanması sonucu havasızlıktan dolayı adeta balıklar suda boğulmuşlardır. Akdeniz kökenli olan ve göllerimize balıklandırma yöntemiyle de katılan 5 ila 12 santimetre boyunca gümüş balıkları deniz ve göllerde yaşayabilen çok hareketli balıklardandır. Çok farklı su özeliklerinde yaşayabilen dayanıklı balık türleri olmasına rağmen Bafa Gölü’nde kitleler halinde gümüş balığı ölümlerinin görülmesi düşündürücü olmasının yanı sıra göldeki kirliliğin diğer bir göstergesidir“ dedi.
Bafa Gölü’nde inceleme yapan Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise, “Bafa Gölü’nün sorununu da, çözümünü de gölle çalışan bilim insanları defalarca dile getirmekte ve önerilerini sunmaktadır. Yıllardır bu konuda çalışmalarını özveriyle sürdüren bilim insanlarına kulak verilmeli ve çözüm için girişimlerde bulunulmalıdır. Bafa Gölü önlem alınmaz ise önümüzdeki günlerde çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bir gölde aşırı kirlilik göstergesi olan alg çoğalması sonucunda gölün suyu yeşile, kahverengiye boyanıyorsa ve gölün içindeki dayanıklı balıklar kitleler halinde ölüyorsa artık beklenmemelidir. Balık ölümlerini ilgili kurumlara bildirdik“ şeklinde konuştu.
EKODOSD-EKOSİSTEMİ KORUMA VE DOĞA SEVENLER DERNEĞİ: İVEDİ ÖNLEM GEREK
Ekodost - Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği ise durumun çok ciddi olduğunu vurgulayarak hemen ciddi önlemlerin alınmaya başlamasını istiyor. Dernek şu açıklamayı yaptı:
Bafa Gölü’nde yıllardır bilinen biyolojik ve kimyasal kirlilikle ilgili radikal önlemler alınmaması sonucu bu yıl da ve böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda istenmeyen ekolojik bozulmalarla karşı karşıya kalınacaktır.
Bafa Gölü’nde, Mayıs ayında meydana gelen alg patlamalarından sonra başlayan kirlilik artışının göl suyunun” yüzüne vurması” , Temmuz ayının başında gölün dayanıklı türleri olan balıkların ölümleriyle devam etmekte..
Bafa Gölü’ndeki ekolojik bozulmaların en net şekilde görüldüğü bölge KAPI, Beşparmak Dağları'yla Bafa Gölü'nün birbirini kucakladığı noktada saklı bir cennet olarak adlandırılan ve Antik Herakleia kenti ile iç içe geçtiği belirtilen Kapıkırı’ında gümüş balıklarının binlercesi ölerek kıyıya vurmuştur.
Aydın Kuşadası- EKODOSD bilim danışmanı Yrd. Doç.Dr. Erol KESİCİ “Akdeniz kökenli olan balıklandırma yöntemiyle de göllerimize katılan Gümüş balığı (Atherinaboyeri- boyları 5-12 cm) deniz ve göllerde yaşayabilen çok -hareketli balıklarındandır. Çok farklı su özeliklerinde yaşayabilen dayanıklı balık türleri olmasına rağmen, Bafa Gölü’nde kitleler halinde gümüş balığı ölümlerinin görülmesi düşündürücü olmasının yanı sıra göldeki kirliliğin diğer bir göstergesidir.
BALIK ÖLÜMLERİNİN NEDENİ OKSİJENSİZ KALMA
Bafa Gölü’nün yıllardır kirlilikte en somut göstergesi olan ve gölün dingin dönemlerinde gölün bilhassa batı kısmını tamamen kaplayan alg çoğalması hala devam etmektedir. Gölde birim alanda bulunması gereken Mavi-yeşil alg oranı binlerce kat fazladır. Bunun sonucunda gölde sediment miktarı artmakta buna bağlı olarak sudaki oksijen seviyesi önemli oranda azalmaktadır. Bunun sonucunda da su canlılarının- balıkların ölümleri gerçekleşmektedir.
Kirlilik ve bulanıklık nedeniyle gölün batı kesimini çamur rengine dönüştüren ve bu tür doğal olmayan renk değişiminin görüldüğü sularda öncelikle aşırı oranda oksijen seviyesinin düşmesi kaçınılmazdır ve her zaman için beklenen bir durumdur.
Bafa Gölü’nün doğu kesimleri (GÖLYAKA - KAPIKIRI) coğrafik konumu bakımından farklı kesimi olup, bu bölge adeta büyük bir koy görünümünde olup,
çok hassas bir yapıya sahiptir. Bu nedenledir ki Bafa Gölü’nün en çok kirlenen, gölün atıklarının yoğun olduğu ve gölde tuzluluk oranının en yüksek olduğu kesimdir. Doğal yapısı korunmayan bölgede göl suyu aşırı oranda bulanık, hava koşullarına ve sedimente bağlı olarak suyu farklı renklere bürünmekte(mavi—yeşil-sarı-kahve rengi) ve dalgalanmaya rağmen sudaki çözünmüş oksijen seviyesi oldukça azdır(1-3 mg/l.). Su sıcaklığının etkisiyle birlikte, su kalitesinde bu tür çok farklı değişim gösteren göllerde canlıların yaşaması söz konusu değildir.
GÜMÜŞ BALIKLARI ADETA SUDA BOĞULMAKTA
İlk belirlemelere göre Bafa Gölü’nün Kapıkırı bölgesinde meydana gelen balık ölümlerinin nedeni, sudaki oksijen yetersizliği ve sudaki bulanıklık nedeniyle balıkların solungaçlarının tıkanması sonucu havasızlıktan dolayı adeta balıklar suda boğulmuşlardır. Alınan örnekler üzerinde analiz yapıldıktan sonra balık ölümlerinin nedenleri de detaylandırılacaktır
AYNI GÖLDE FARKLI BİR GÖRÜNÜM
Bafa Gölü’nün coğrafik ve ekolojik bakımdan farklılık gösteren dışarıdan su girişinin olduğu SERÇİN kesiminde(gölün kuzey- batı-batı kesimlerinde) suda çok fazla bulanıklık söz konusu olmayıp, oksijen seviyesi Gölyaka ve Kapıkırı’ya nazaran daha iyi olup bu kesimde de balıkçıların ifadelerince balık bereketi söz konusudur. Bu kesim tür çeşitliliği ve su kalitesi yönünden farklılıklar içermektedir.
ÇÖZÜM GÖRÜLMELİ…
Bafa Gölü’nün sorununu da, çözümünü de gölle çalışan bilim insanları defalarca dile getirmekte ve önerilerini sunmaktadır. Yıllardır bu konuda çalışmalarını özveriyle sürdüren bilim insanlarına kulak verilmeli ve çözüm için girişimlerde bulunulmalıdır. Bafa Gölü önlem alınmaz ise önümüzdeki günlerde çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bir gölde aşırı kirlilik göstergesi olan alg çoğalması sonucunda gölün suyu yeşile-kahverengiye boyanıyorsa ve gölün içindeki dayanıklı balıklar kitleler halinde ölüyorsa artık beklenmemelidir.”
Bafa Gölü’nde çalışmalarını sürdüren EKODOSD Başkanı Bahattin SÜRÜCÜ, balık ölümlerini ilgili kurumlara bildirdiklerini ve ivedi önlemler alınmaya başlanmasını istediklerini belirtti…
Abdullah Görgün
ulusalkanal.com.tr