Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'nun tutuklanma gerekçesi belli oldu
İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğinin, gazetenin yayın danışmanı Kadri Gürsel'in de aralarında bulunduğu 8 kişiyi, "gazetenin süreklilik arz eden terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerinden sorumlu olma ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi altında bulundukları kanaatine varılması" gerekçeleriyle tutukladığı öğrenildi. Gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun tutuklanmasına ilişkin hakimlik kararında, "kuvvetli suç şüphesi altında bulunduğu, delillerin henüz tam toplanmamış olması, şüpheliye atılı suçun kanunda öngörülen cezanın miktarı, şüphelinin soruşturma tutanaklarına yansıyan, sorguda da gözlemlenen savunma ve davranışlarıyla inkarcı tutumu ile serbest kalması halinde kaçacağı yolunda kuvvetli şüphe uyandırdığı" gibi gerekçeler yer aldı. Kadri Gürsel, "Kim olduğunu bilmediğimiz bilirkişi, benim subliminal mesaj verdiğimi söylemiştir ancak ben böyle bir mesaj vermedim. Ne yazdımsa doğrudan yazmışımdır. Bu bir mizah yazısıdır. Buradan, darbeyi meşrulaştıran nasıl bir mantık üretildiğini hayretler içerisinde görüyorum" dedi. Musa Kart da "Yaptığım karikatürlerde, PKK ya da FETÖ'ye çok ağır şekilde eleştiriler yapılıyorsa, bu gazetenin bu örgütlerle bağlantısı olamaz" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, aralarında gazetenin yayın danışmanı Kadri Gürsel'in de bulunduğu 8 şüphelinin, "gazetenin süreklilik arz eden terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerinden sorumlu olma ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi altında bulundukları kanaatine varılması" gerekçeleriyle tutuklandığı öğrenildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde sevk edildikleri İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği tarafından, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan tutuklanan şüpheliler Güray Tekin Öz, Ahmet Kadri Gürsel, Hacı Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Turhan Günay, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Bülent Utku, hakimlik sorgularında suçlamaları kabul etmedi.
Sorgusu yapılan şüphelilerden Kadri Gürsel, 20 Eylül 2016 tarihi itibariyle Cumhuriyet gazetesinin yayın danışmanlığını yaptığını belirterek, yaptığı işin ne anlama geldiğini anlattı.
"YAZILARIM SİYASİ MİZAH"
Tutuklanması durumunda kendisini çok mağdur hissedeceğini ve adının sadece bir yerde geçtiğini belirten Gürsel, "Bir köşe yazım alıntılanmaktadır. Sanılmasın ki diğer meslektaşlarımın adı çok geçiyor, benim adım az geçiyor diye ben buradan bir karine üretiyorum. Çünkü zaten ben bu gazetede 10 Mayıs 2016'da köşe yazarı olarak çalışmaya başladım. Daha önceden başlasaydım, kötü niyetli olan kişiler tarafından daha çok atıfta bulunulacak olacaktım. Ben bu yazımda subliminal olarak darbeye teşebbüs etmiş olacaktım." dedi.
"Erdoğan babamız olmak istiyor" şeklindeki yazısının siyasi mizah yazısı olduğunu ve yazıda, Cumhurbaşkanı'nın sigara konusundaki yaklaşımının siyasi bir yolla eleştirildiğini savunan Gürsel, "Kim olduğunu bilmediğimiz bilirkişi, benim subliminal mesaj verdiğimi söylemiştir ancak ben böyle bir mesaj vermedim. Ne yazdımsa doğrudan yazmışımdır. Bu bir mizah yazısıdır. Buradan, darbeyi meşrulaştıran nasıl bir mantık üretildiğini hayretler içerisinde görüyorum. Kendimi kabuslar içerisinde görüyorum." ifadelerini kullandı.
Musa Kart da 35 yıldır karikatür çizdiğini ve yaşadığı olaylardan bir karikatür çıkardığını dile getirerek, "Ancak şu anda kendimi bir karikatürün içinde hissediyorum. Savcılık çok ağır bir ithamda bulundu hakkımızda. Yaptığım karikatürlerde, PKK ya da FETÖ'ye çok ağır şekilde eleştiriler yapılıyorsa, bu gazetenin bu örgütlerle bağlantısı olamaz. Türkiye'de bir kanaat oluşturulmaya çalışılıyor. Lütfen bu kanaati dağıtın, bunlarla bizim bir alakamız yok." şeklinde konuştu.
"ATILI SUÇ, TUTUKLAMA NEDENİ"
İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının şüpheliler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan soruşturma yürüttüğü hatırlatılarak, atılı suçların Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 100/3. maddesinde sayılan, tutuklama nedeni varsayılabilir suçlardan olduğunun anlaşıldığı ifade edildi.
Cumhuriyet gazetesinde, FETÖ ile PKK silahlı terör örgütlerinin propagandası sayılabilecek ve bu örgütler lehine algı oluşturabilecek haberlere yer verildiği belirtilen kararda, soruşturmaya konu olan, çeşitli tarihlerde, farklı başlıklarla yayımlanan haberler ve köşe yazıları aktarıldı.
Tüm şüphelilerin, Cumhuriyet gazetesinin süreklilik arz eden terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerinden sorumlu olduğu ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphe altında bulundukları kanaatine varıldığı kaydedilen kararda, "öngörülen ceza miktarı, soruşturma tutanaklarına yansıyan, sorguda da gözlemlenen savunma ve davranışları, verilebilecek muhtemel ceza miktarı nazara alındığında şüphelilerin serbest kalmaları halinde kaçacakları, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunduğu soruşturmada mağdurların tam olarak tespit edilip henüz şüphelilerle ilgili şikayet ve beyanlarının alınmamış olması, delil toplama işleminin halen devam etmesi, şüphelilerin delil karartacakları gibi soruşturmaya konu eylemleri yeniden gerçekleştirebilecekleri yolunda kuvvetli şüphe uyanması" gibi gerekçeler sıralandı.
Tutuklama yerine adli kontrol tedbiri uygulanmasının, suçun bir karanlık nokta kalmadan, tüm unsurlarıyla aydınlatılması, açılacak davanın selametle sonuçlandırılması bakımından sakıncalı olacağı da belirtilen kararda, adli kontrol tedbirinin ortaya çıkacak sakıncaları giderme ve olumsuz sonuçları bertaraf edebilme niteliğine haiz olmadığı kanaatine varıldığı da kaydedildi.
Tutuklama tedbirinin, soruşturma konusu suçun ağırlığı ve önemi ile suçun sabit görülmesi halinde verilmesi muhtemel ceza ve güvenlik tedbirleri ile ölçülü olduğuna işaret edilen kararda, şüpheliler Utku, Öz, Çelik, Gürsel, Günay, Kart, Karasinir ve Güngör'ün, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan tutuklanmasına hükmedildiği belirtildi.
MURAT SABUNCU'NUN TUTUKLANMA GEREKÇESİ
Gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun tutuklanmasına ilişkin hakimlik kararında ise, şüpheliye atılı suçun tutuklama nedeni varsayılabilir suçlardan olduğu aktarıldı.
Şüphelinin gazetenin genel yayın yönetmeni olarak görev yaptığı hatırlatılan kararda, bu nedenle kuvvetli suç şüphesi altında bulunduğu, delillerin henüz tam toplanmamış olması, şüpheliye atılı suçun kanunda öngörülen cezanın miktarı, şüphelinin soruşturma tutanaklarına yansıyan, sorguda da gözlemlenen savunma ve davranışlarıyla inkarcı tutumu ile serbest kalması halinde kaçacağı yolunda kuvvetli şüphe uyandırdığı kaydedildi.