''Halklar hapishanesi AB''
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallıkta düzenlenen referandumda Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı çıkmasına, Fransa’dan farklı tepkiler geldi
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Birleşik Krallık’ın aldığı Avrupa Birliği’nden ayrılma kararını “bütün dünya bundan sonra ne olacak sorusunu soruyor” ifadeleriyle değerlendirdi “demokratik bir karar olduğu için saygı duyuyoruz” vurgusunda bulundu.
Bölünen Krallık
“Avrupa Birliği sınırları içinde, bu ayrılığı, anlaşmalarda öngörülen kurallar çerçevesinde gerçekleştirmeliyiz” ifadelerini kullanan Hollande, Birleşik Krallık’la, başta ekonomik olmak üzere mülteci ve askeri işbirliği konularında ilişkilerini koruyacaklarını belirtti.
İktidardaki Sosyalist Parti’ye yakın Liberation Gazetesi, “Good Luck” iyi şanslar başlığı ile çıkarken, ayrılık kararı eleştirildi. Liberation, Birleşik Krallık’ın, karar sonrası “genç, şehirli ve diplomalı” AB yanlıları ile “yaşlı, eğitimsiz ve kasabalı” ayrılık taraftarları arasında ikiye bölündüğü değerlendirmesine yer verdi.
Merkez sağ’a yakın Le Figaro Gazetesi, Avrupa’da deprem başlığıyla çıkarken, ayrılma kararının, Avrupa Birliği’nden çok Birleşik Krallık ekonomisini vuracağını vurguladı ve Birleşik Krallık’ın, ekonomik anlamda AB’ye veren değil alan taraf olduğunu gösteren istatistikler yayınladı.
Fransa-Almanya çekişmesi
Fransız Komünist Partisi’nin yayın organı L’Humanite Gazetesi’nde ise Avrupa Birliği’nin temellerinin tekrar tartışılması gerektiğine yönelik haberlere yer verildi ve “işsizlik, sosyal adaletsizlik değil, dayanışmacı, paylaşımcı, demokratik ve sosyal politikalar izleyen bir AB kurulması gerektiği” vurgusu yapıldı.
Fransız solunun önde gelen isimlerinden, Avrupa Birliği Parlamentosu vekili Jean-Luc Mélenchon ise “Avrupa, değiştiririz ya da terk ederiz” sloganıyla başladığı değerlendirmesinde, “radikal bir değişime gidilip, AB’yi kontrol eden “Troika”yı devirmek gerekiyor, başkan olmam halinde Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar tekrar değerlendirilecek” ifadelerini kullandı. Birleşik Krallık’ın ayrılık kararı sonrası İngilizce’nin Avrupa Parlamentosu’nun dillerinden biri olmaktan çıkarılması gerektiğini belirten Mélenchon, “Avrupa Birliği’nden çıkıp, birliği Almanlara bırakamayız. Öncelikle Alman Hükümeti ile görüşmeli ve sonrasında bir referandum düzenlemeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
AB çöküyor
Milliyetçi Ulusal Cephe Partisi’nin lideri Marine Le Pen, ayrılma kararını bir zafer olarak değerlendirdi ve “bundan birkaç ay önce böyle bir şeyin olabileceğine kimse inanmıyordu, ama gerçek bize gösterdi ki AB’den çıkmak mümkün (...), ne AB ne de Avro değiştirilemez değil” ifadelerini kullandı.
Ulusal Cephe’nin bir diğer ismi Florian Philippot ise “Avrupa Birliği çöküyor. Bu iyi bir şey, AB’nin yeri özgür milletler arasındaki işbirliği ile doldurulacak. Halkların iradesine sonsuza kadar karşı çıkılamaz, insanları dinlemeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
De Gaulle’cü kanadı temsil eden milletvekili Nicolas Dupont-Aignan ise ayrılık kararını olumlu olarak değerlendirdi. Aignan, “İngiliz halkının ayrılık kararı, Avrupa halkları için iyi bir haber. Bütün tehditlere rağmen İngiliz halkı baş eğmedi ve büyük bir demokrasi dersi verdi. AB, Fransa’da 2005 senesinde gerçekleştirilen referandumdan bu yana yasadışı bir kurumdur” ifadelerini kullandı.
Aignan, “De Gaulle’ün önerdiği, milletler ve gerçek projelerden oluşan 21.yüzyıl Avrupa’sını kurmanın zamanı geldi (…) AB’nin bizleri kapattığı halklar hapishanesinden kurtulmanın tek yolu, milletlere sınırlarını, kanunlarını, bütçelerini ve paralarını kontrol etme hakkının geri verilmesidir” değerlendirmesinde bulundu.
.
Onur Sinan Güzaltan
ulusalkanal.com.tr