Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs kararının iptali için BM nezdinde girişimler başlatıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'nın Kudüs'le ilgili kararının iptali için Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde de girişimler başlatacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya Mevlana Meydanı'nda düzenlenen "Davamız Kudüs Konya Buluşması"na, İstanbul'dan canlı yayınla bağlandı.
Mevlana Meydanı'ndaki vatandaşlar aracılığıyla dünyanın dört bir tarafındaki "Kudüs aşıklarına" selam gönderen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistin'in her biri direniş abidesi cesur gençlerini selamlıyorum. On yıllardır vatan hasretiyle gözyaşı döken Filistinli mültecileri selamlıyorum. Gazze'nin, Ramallah'ın, Kudüs'ün kahraman kadınlarına, sizlerin vasıtasıyla en kalbi selamlarımı yolluyorum. Onların da bugün gözlerini ve gönüllerini size çevirdiğini çok iyi biliyorum. Çünkü siz, bugün şu muhteşem meydanda, sadece Kudüs'e sahip çıktığınızı göstermiyorsunuz; sizler aynı zamanda senelerdir İsrail terörüne direnen tüm Filistinli mazlumlara da umut veriyorsunuz. Siz, bu mübarek cuma günü Kudüs'ün kardeşi Konya'dan bir kez daha Filistin'in ve Filistinlilerin yalnız olmadığını haykırıyorsunuz. Rabbim sizlerden razı olsun."
İstanbul'da 13 Aralık Çarşamba günü İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'ni gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin öncülüğünde gerçekleşen bu tarihi zirveye, 30'un üzerinde devlet ve hükümet başkanıyla meclis başkanlarının iştirak ettiğini söyledi. Teşkilatın üye ülkelerinin hemen tamamında farklı seviyelerde binin üzerinde temsilcinin zirveye katıldığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amerikan yönetiminin provokatif açıklamasından sadece 7 gün sonra teşkilatın en geniş katılımlı toplantılarından birini İstanbul'da gerçekleştirdik. Bu vahdet tablosu, Kudüs'ün ve Filistinli kardeşlerimizin yalnız olmadığını dünya aleme gösterdi. Zirvede Kudüs ve Filistin konusunda tarihi önemde kararlar aldık. Öncelikle Amerika'nın Kudüs'le ilgili açıklamasının hükümsüz, hukuksuz ve gayrimeşru olduğunu ilan ettik. Müslümanların Kudüs üzerindeki haklarından asla sarfı nazar etmeyeceğini özellikle belirttik. Bununla kalmadık; oy birliğiyle Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanıdık. Artık İslam İşbirliği üyesi tüm ülkeler nezdinde Kudüs, Filistin'in başkentidir. Avrupa başta olmak üzere dünyadaki tüm ülkeleri de Filistin'in bağımsızlığını tanımaya ve Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak kabul etmeye davet ettik."
"Amerika altında imzası olan bu karara aykırı hareket etmiştir"
Sadece bununla da yetinmeyeceklerini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amerika'nın Kudüs'le ilgili kararının iptali için Birleşmiş Milletler nezdinde de girişimler başlatıyoruz. Zira 1980 tarihli 978 sayılı Güvenlik Konseyi kararına göre, hiçbir ülke Kudüs'te büyükelçilik bulunduramaz. Amerika altında imzası olan bu karara aykırı hareket etmiştir. Dünyada hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değildir. Hem demokrasinin hamiliğini yapma iddiasında olacaksınız hem de keyfiniz istediği zaman hukuk, demokrasi ve hak namına ne varsa üzerinde tepineceksiniz. Bu rezillik asla kabul edilemez. Müslümanlar bu çifte standarda, bu adaletsizliğe, bu hak gasbına kesinlikle boyun eğmeyecektir. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşenleri sonuna kadar yapmakta kararlıyız. Tüm mekanizmaları kullanarak, hukuku çiğneyenlerin ipliğini pazara çıkaracağız. Önce Güvenlik Konseyi'nde, orada bir veto olursa BM Genel Kurulu'nda bu haksız ve hukuksuz kararın iptali için çalışacağız. Ayrıca Filistin devletinin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için girişimlere başlıyoruz. Şu an dünyanın 137 ülkesi Filistin devletini tanıyor. İnşallah bu sayı gayretlerimizle daha da artacaktır."
Bunların yanında İslam ülkeleri olarak Kudüs'ün tarihi kimliğini, Müslüman karakterini korumak, orada yaşayan Filistinli ailelere sahip çıkmak için yeni fonlar kurduklarını ifade eden Erdoğan, "Bu fonlarla oradaki kardeşlerimizi her alanda destekleyerek, Müslümanlara ait mahallelerin, evlerin, iş yerlerin, evlerin İsrail tarafından gasbedilmesinin önüne geçeceğiz." dedi.
"Unutulan Filistin meselesi milyarlarca insan tarafından sahiplenildi"
Kur'an-ı Kerim'de "Sizin şer bildiklerinizde hayır, hayır bildiklerinizde şer olabilir." ayeti bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, tarihte de bu mukaddes müjdenin sayısız örneği bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fetret dönemlerinin çoğu zaman yeni inkişaflara, yeni şahlanışlara vesile olduğunun görüldüğünü anlatarak, şunları kaydetti:
"Mevlamızın inayeti ve Müslümanların dayanışmasıyla şu an aleyhimize gözüken bu dönemi de inşallah hayıra tebdil edeceğimize inanıyorum. Nitekim şimdiden bunun emarelerine şahit olmaya başladık. Amerika'nın attığı bu adımla Filistin'deki işgal, zulüm ve devlet terörü dünyanın gündemine gelmiştir. Adeta unutulan Filistin meselesi, Müslümanlar başta olmak üzere milyarlarca insan tarafından yeniden sahiplenildi. İşlediği vahşi cinayetlere, yaptığı insan hakları ihlallerine ilişkin görüntüler, İsrail'in maskesini düşürerek, zulümden ve acıdan beslenen gerçek yüzünü ifşa etti. Hatta hatta 1937'den bugüne değin Filistin topraklarının nasıl parça parça İsrail'e verildiğini çok açık net ben de yaptığım bütün sunumlarda ifşa ettim. Bunun yanında yine 14 yaşındaki bir Cüneydi'nin 20 kadar İsrailli terörist, asker tarafından nasıl taciz edilerek, dövülerek, sürünerek götürüldüğünü gördünüz. Kucağındaki yavrusuyla bir annenin yerde dipçiklerle taciz edildiğini gördünüz. Down sendromlu bir yavrunun nasıl bunların zulmüne uğradığını ekranlarda izledik, gördük. İşte İsrail budur, işte siyonizm budur, evanjelist mantık budur, bunu yaptılar, bunu ortaya koydular. İşte bütün bunlarla beraber inanıyorum ki, tüm insanlığın adalete, hukuka saygılı başta Müslümanlar olmak üzere Hristiyan dünyanın, hep birlikte dayanışma içerisinde bu adaletsizliği ortadan kaldıracağımıza inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu süreçte hiçbir zaman gözden kaçırılmaması gereken hususları da şu sözlerle dile getirdi:
"Bizler Müslüman'ız. Bizler, ırkçı, ayrımcı, antisemitist olamayız. Bizler hak, hukuk ve meşruiyet çizgisinden asla sapamayız. Çünkü biz intikam değil, adalet için mücadele ediyoruz. Biz sadece Müslümanlar için değil, tüm inanç sahipleri için barış, huzur ve güvenlik istiyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı anlayışla mücadelemizi yürüteceğiz. Tahriklere kapılarak, işgalcilerin ekmeğine yağ sürmeyeceğiz. Ülkemizdeki 80 milyon vatandaşımızın tamamımın Kudüs meselesinde sergilediği kenetlenmeyi gördükçe her gün Rabb'ime hamd ediyorum, böyle asil, vefakar, Kudüs aşığı milletin mensubu olduğum için iftihar ediyorum."