ATB'nin Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, ekonomide Türkiye geneli için alınan tedbirlerin yararlı olduğunu, ancak Antalya'nın yaralarına merhem olmaya yetmediğini belirterek, "Eminim ki Antalya Yaklaşımı önerimiz eninde sonunda hükümetimiz nezdinde de dikkate alınacaktır." dedi.

ATB'nin Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı, odanın konferans salonunda yapıldı.

Çandır buradaki konuşmasında, benzerini bir daha hiçbir şekilde yaşamak istemedikleri bir yılı geride bıraktıklarını söyledi ve 2017'nin 2016 yılını aratmamasını temenni etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan büyüme rakamlarına bakıldığında, tüm sektörler içinde sadece tarım sektörünün son 4 çeyrektir küçüldüğüne dikkati çeken Çandır, sektörün 2015 yılının son çeyreğinde yüzde 3,6, 2016 yılının 1. ve 2. çeyreğinde yüzde 5,6 ve 3. çeyreğinde de yüzde 7,7 küçüldüğünü ifade etti.

Tarımda küçülme ve kan kaybının gittikçe arttığını dile getiren Çandır, şöyle konuştu:

"Resmi rakamların misliyle fazlasını bizler yaşamaktayız ve her fırsatta bu durumu dile getirmekteyiz. Tarımsal üretim ve ticaretle Antalyamızın içinde bulunduğu bu küçülme girdabından çıkışı için çözüm önerilerimizi, en somut haliyle hükümetimize yazılı olarak sunduk. Onların gösterdiği duyarlılıktan da memnunuz. Ekonomide Türkiye geneli için alınmış tedbirlerin yararlı olduğunu, ama bizim yaralarımıza merhem olmaya yetmediğini ifade ediyoruz. Eminim ki Antalya Yaklaşımı önerimiz eninde sonunda hükümetimiz nezdinde de dikkate alınacaktır."

Tarımın tüketici enflasyonunu yükselttiği yönündeki açıklamalara değinen Çandır, bu tür açıklamalardan büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Çandır, 2003 ve 2010 baz yıllı hesaplamalarla tüketici ve üretici enflasyonlarının sektörel eğilimleri ve bunların enflasyon üzerindeki etkilerini analiz ettiklerini ve tarımın üretici ve tüketici tarafında enflasyon üzerindeki etkisinin yükseltici olmaktan çok frenleyici ve düşürücü olduğunu gördüklerini bildirdi.

"Kendimizi ve gerçekleri iyi anlatamıyoruz"

"Son 12 yılın sadece üçünde, 2007, 2008 ve 2011'de tarım, tüketici enflasyonunu yükseltirken, yedisinde frenleyici ya da düşürücü etki yarattı" diyen Çandır, şöyle devam etti:

"Gerçek bu iken hala 'tarımın enflasyon üzerinde yükseltici etkisi vardır.' demek, tarımı en hafif ifadeyle günah keçisi ilan etmektir. Eğer gerçek bir enflasyon yükselticisi aranıyorsa, yurt dışı üretici endeksine bakılmasını tavsiye ederiz. Tarımsal üretim ve ticaret işiyle uğraşan bizler, bir taraftan son yıllarda şiddeti giderek artan ölçüde küçülmek zorunda kalırken, diğer taraftan da haksız kazançlarla enflasyonu azdıran kesim olarak gösterilme çabalarından gerçekten rahatsızız. Çünkü ne yaptığımızı ve yaşadığımızı biliyoruz. Bir somut örnekle açıklayayım, devletin resmi rakamlarıyla özellikle son 7 yıldır tarım kesiminin reel kazancı yüzde 70 oranında erimiştir. Yani hem küçülmek zorunda kalmışız hem reel kazancımız erimiş hem de gerçek dışı olarak enflasyonun baş sorumlusu gösteriliyoruz. Bunlar bizi üzüyor ve kendimize kızıyoruz. Demek ki derdimizi, kendimizi ve gerçekleri iyi anlatamıyoruz ya da sektör olarak böyle bir ses oluşturamıyoruz diye..."

Çandır, yaşanan tüm olumsuzluklardan ve kayıplardan gerekli dersleri çıkararak, üretim, ticaret, ihracat ve katma değer yaratma konularında rekorlar kırılan dönemleri yakalayıp geçmeye odaklanmak gerektiğini de sözlerine ekledi.