MHP Genel Başkanı Bahçeli: El Bab'ın temizliği ne pahasına olursa olsun sağlanmalı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fırat Kalkanı Harekatı’nın milli güvenlik için vazgeçilmez olduğunu söyledi. Şehitlere Allah’tan rahmet diledi. Suriye’deki mücadelenin devam etmesi gerektiğini belirten Bahçeli, teröre karşı cephenin genişletilmesini ve birleştirici politikalar üretilmesi gerektiğini vurguladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "IŞİD'in El Bab'tan sökülüp atılması, bu Suriye kentinin huzur ve istikrara kavuşturulması kaçınılmaz bir gereklilik ve mecburi bir ihtiyaçtır. El Bab'ın meskun mahallinin kontrol ve temizliği ne pahasına olursa olsun sağlanmalı, terörizmle yoğunlaşan mücadele tavsamadan, taviz vermeden, herhangi bir engele takılmadan sonuca ulaştırılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin sınır ve toprak varlığını emniyete almak, milli güvenliğini hedef alan terör örgütlerini kaynağında etkisiz hale getirmek maksadıyla başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın üzerinden yaklaşık 4 ay geçtiğini anımsattı.
Bu zaman zarfında alınan şehit haberlerinin milleti derin üzüntüye sevk ettiğini belirten Bahçeli, "Dün 16 kahramanımız hala devam eden El Bab operasyonunda şehit düşmüş, 4'ü ağır olmak üzere, 31 kahramanımız da yaralanmıştır. IŞİD terör örgütü tarafından düzenlenmiş 3 ayrı intihar saldırısı Türkiye'yi mateme gömmüştür." ifadesini kullandı.
Bahçeli, 24 Ağustos'tan bu tarafa Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehit sayısının 37'ye, yaralı sayısının da 72'ye yükseldiğini bildirirken, Türk milletinin, varlığını muhafaza etmek için ağır bedeller ödediğini, nice badirelerle boğuştuğunu vurguladı.
"Ancak bu çileli ve külfetli mücadeleden geri dönüş düşünülemeyecektir." ifadesini kullanan Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çünkü atılacak her geri adım mevzi kaybına, hatta vatan mahvına yol açabilecektir. Türkiye'nin terör örgütleri tarafından ablukaya alındığı ortadadır. Çevremizde gittikçe şiddetlenen, şiddetlendikçe kan, gözyaşı ve acıya neden olan bir ateş çemberi bulunmaktadır. Bunlardan en yürek yaralayıcı olan Halep'te mazlumlar acımazsızca ve sistematik şekilde katledilmektedir. Aramızda tarihi ve kültürel bağlar bulunan Halepli kardeşlerimizin yaşadıkları dramlar, sivil ve masum insanların tahliyesinde yaşanan tıkanma ve fecaatler insanlık vicdanını titretmektedir. Halep'le ilgili sorunların çözümü için bir siyasi iklim doğmuşken, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi'nin FETÖ bağlantılı olduğu söylenen bir katil tarafından kalleşçe sırtından vurulması nasıl büyük bir kuşatmaya maruz kaldığımızı göstermesi bakımından önemlidir."
"Ülkemizin istikbal ve istiklali için tarihi bir zorunluluktur"
Bahçeli, Türkiye'nin her yönüyle bir darboğazda olduğunu, Suriye topraklarında derinleşip yaygınlaşan kaosun, milli güvenliği vahim ölçülerde etkilediğini ve tehdit ettiğini savundu.
Türkiye'nin Suriye topraklarındaki mevcudiyetinin tamamen kendi milli güvenliğini sağlamaya dönük olduğunu belirten Bahçeli, bu itibarla teröristleri kaynağında ve odağında yok etmenin ülkenin istikbali ve istiklali için tarihi bir zorunluluk olduğunu bildirdi.
El Bab kuşatmasının tüm zorluk ve sorunlarına rağmen sürdürüldüğünü aktaran Bahçeli, "Kaldı ki başka yol ve çare de kalmamıştır. IŞİD'in El Bab'tan sökülüp atılması, bu Suriye kentinin huzur ve istikrara kavuşturulması kaçınılmaz bir gereklilik ve mecburi bir ihtiyaçtır." açıklamasını yaptı.
El Bab'ın meskun mahallinin kontrol ve temizliğinin ne pahasına olursa olsun sağlanması, terörizmle yoğunlaşan mücadelenin ise taviz vermeden sonuca ulaştırılması gerekliliğine dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Birbirini destekleyip, birbiriyle can ciğer kuzu sarması olan ve dahası şer bir müttefiklik ekseninde buluşan terör örgütleri, Türkiye'yi dize getiremeyecek, Türk milletini pes ettiremeyecektir. Nitekim Türk milletinin şaşmaz iradesi budur. Türkiye taşeron terör örgütleriyle çok cepheli mücadele ederken hükümetin daha akıllı, daha sorumlu ve daha birleştirici politikalar takip etmesi de milli bir vazifedir. Karşımızdaki ihanet yapılanmasıyla birlik ve beraberlik hukukunu güçlendirerek, dayanışma ve yardımlaşma kanallarını açık tutarak başa çıkmak tek seçenektir. Başka bir Türkiye yoktur. Tıpkı milli mücadele yıllarında olduğu gibi, milletimiz sahnelenen düşmanlıkların üzerine topyekun gitmeli, ayrımcı ve dışlayıcı siyasi üsluptan kaçınılmalıdır. Türkiye seferdedir, zafer için bir olmak, diri olmak, hep birlikte büyük bir millet gibi davranmak şarttır. Milliyetçi Hareket Partisi cansiperane mücadele eden şerefli Türk askerinin önşartsız arkasındadır. Türk milleti yılgınlık ve gevşekliğe prim vermeden, erinden Genelkurmay Başkanına kadar TSK'nın tüm mensuplarının sonuna kadar yanında duracak, dua ve desteğini eksik etmeyecektir. Bu düşüncelerle El Bab kuşatmasında şehit olan evlatlarımız başta olmak üzere, hayatlarını vatan ve bayrak uğruna kaybetmiş bütün kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, milletimize ve silah arkadaşlarına sabır ve başsağlığı niyazlarımı iletiyorum. Tedavi altında tutulan kardeşlerimize de şifalar temenni ediyorum."