Boşalan belediye başkanlıkları için CHP'den karar
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, "Dün Sayın Genel Başkanımız 'millete gidelim' çağrısını yapmıştır. Bu nedenle artık bu kaosu kesin olarak çözecek yer millet olacağından, bundan sonraki belediye meclislerinde bu sebeple (istifa) boşalan belediye başkanlıklarına aday göstermeyeceğiz. Milleti adres gösteriyoruz, erken seçim istiyoruz" dedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Dün Sayın Genel Başkanımız 'millete gidelim' çağrısını yapmıştır. Bu nedenle artık bu kaosu kesin olarak çözecek yer millet olacağından, bundan sonraki belediye meclislerinde bu sebeple (istifa) boşalan belediye başkanlıklarına aday göstermeyeceğiz. Milleti adres gösteriyoruz, erken seçim istiyoruz." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Tezcan, geçen hafta sonu önemli bir itirafla karşı karşıya kaldıklarını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İstanbul'a ihanet ettik, etmeye de halen devam ediyoruz, benim de bundan payım büyük." dediğini aktaran Tezcan, "Büyük olmanın ötesinde İstanbul'a ihanetin baş sorumlusu olduğunu dünya alem biliyor." diye konuştu.
Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken kendisini "İstanbul'un imamı" olarak ilan ettiğini belirten Tezcan, 1995'e ait söz konusu açıklamanın olduğu gazeteyi gösterdi.
Tezcan, "O zaman imam sözü tehlikeli bir söz olarak kabul edilmiyordu. Henüz FETÖ ile beraber oldukları yan yana dönemlerdi, imam sözünden herhalde çekinmiyorlardı. 'Ben İstanbul imamıyım' diyor. Şimdi o günün İstanbul imamı, 'İstanbul'a ihanet ettik', diyor. Bu ihanet itirafı, aslında İstanbul imamının, İstanbul'a ihanetinin itirafıdır. Bir kentin kültürü yok edildi. İstanbul'la sınırlı kalmadı, Sayın Erdoğan'ın ihaneti. Erdoğan'ın ihaneti sadece İstanbul'a değil, Türkiye'ye ihanettir." diye konuştu.
Hükümetin dış politikasını eleştirerek, "Ne kadar bataklık varsa Türkiye'nin gidip saplandığı"nı ileri süren Tezcan, içeride de eğitim, işsizlik gibi çözülememiş problemler olduğunu belirtti.
Bu kötü gidişe vatandaşın sandıkta "dur" diyeceğini belirten Tezcan, AKP'nin aylardır kendi iç sorunuyla da ülke gündemini meşgul ettiğini bildirdi.
"Cumhurbaşkanlığı makamı bir şantaj ve tehdit makamına dönüştürüldü." ifadesini kullanan Tezcan, şöyle devam etti:
"Ne diyor belediye başkanlarına, 'ya istifa et ya hapse girersin.' İki seçenek sunuyor. İstifa ettiği zaman bir suç varsa suç dosyasını kapatma mıdır bu? Suçu örtecek misin? Eğer böyle diyorsan bu bir kirli pazarlık değil midir? Kimse de çıkıp 'sen beni nasıl tehdit edersin?' diyemiyor."
Süleymanpaşa Belediye Başkanı'nın açıklamaları
CHP'li belediye başkanlarına yönelik açıklamalar da yapıldığını anlatan Tezcan, "Bizim belediye başkanlarımızdan hiçbir şüphemiz yoktur, haksız bir yönelmeye en sert tepkiyi bizden göreceksiniz." dedi.
Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat'ın ilçe kongresinde yaptığı bir konuşma nedeniyle ifadeye çağrıldığını aktaran Bülent Tezcan, şöyle devam etti:
Şimdi savcıda ifade veriyor. Gelirken konuştum. Niye? İlçe kongresinde yaptığı konuşma nedeniyle. 'Cumhurbaşkanına hakaret ettin' diyorlar. Ne demiş? 'Faşist diktatör' demiş, öyle diyorlar. Yalan mı? Faşist diktatör değil misin? Faşist diktatör demek hem de partili olmayı içine sindirmiş bir cumhurbaşkanı için nasıl hakaret oluyor? Hani savunuyordunuz, 'ben parti başkanı olacağım, hem parti başkanı hem cumhurbaşkanı olacağım.' diyordunuz. Memleketin milyonlarca lirasını referandumda harcadınız, parti başkanıyla cumhurbaşkanı olmak için. Mühürsüz hileli bir referandumla da oraya oturdunuz. O zaman katlanacaksınız. Bu bir siyasi eleştiridir. İki tane yolu var. Ya faşist olmayacaksınız demokratik olacaksınız ya da siyaseti bırakacaksınız. 'Halkı sokağa çıkmaya tahrik etmiş, isyana teşvik etmiş.' Sizin demokratlığınız bu kadar işte. demokrasi halkın sokakta derdini demokratik olarak anlatabildiği sistemdir.
"Kaos üretim merkezine dönüştü"
Böyle bir tabloda Türkiye'nin bir kaosun içine sokulduğunu öne süren Tezcan, devletin denge ve uyumunu temsil etmesi gereken Cumhurbaşkanlığı makamının "bir kaos merkezi" haline getirildiğini belirtti.
Tezcan, şu görüşlerini paylaştı:
"Bugün, işgal edilen cumhurbaşkanlığı makamı, kaos üretim merkezi haline dönmüştür. Bizzat saraydan milletin seçtiği belediye başkanlarına talimat, tehdit ve şantajla istifa emri gitmektedir ve kendilerini direnebilecek güçte görmemektedirler. Bundan daha büyük bir kaos olabilir mi? Tek adam rejiminin çok açık, adım adım uygulamaları. Her yeri tayin ettiği kişilerle yönetmek isteyen bir tek adam rejimi var, saray rejimi."
"Nüfusun yarısını seçilmemiş belediye başkanları yönetiyor"
Bugün Türkiye nüfusunun yarısının "seçilmemiş belediye başkanları" tarafından yönetildiğini ifade eden Tezcan, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Bir kısmı kayyumlarla görevden el çektirilmiştir, bir kısmı da şantaj ve tehditle istifa ettirilerek görevden el çektirilmiştir. Bugün Türkiye nüfusunun yarısına yakını, seçilmemiş belediye başkanlarıyla atanmış belediye başkanlarıyla temsil edilmektedir. Hani milli irade, nerde? Milli irade sadece konjonktürün size uygun olduğu dönemde kullanılacak bir ifade midir? Milli irade demokrasinin özü değil mi? O zaman gelin, madem böyle bir kaos var, millet el koysun. Bu kaosun çözüm yolu milletin meseleye el koymasıdır. Sarayın iradesi değil, milletin iradesi esas olacaktır, bunun için de gelin, yerel seçimleri erkene alalım. Madem ki Türkiye’nin bir yarısı seçilmemiş belediye başkanlarıyla yönetiliyor, madem ki bunun sebebi sizsiniz, madem ki sizin OHAL rejiminiz Türkiye'yi bu noktaya getiriyor, o zaman sarayın iradesine göre değil, milletin iradesine göre çözelim. Anayasa mı engel, gelin anayasayı değiştirelim, yerel seçimlerin erkene alınması imkanını getirelim ve yerel seçimleri erkenden yapalım, bitsin bu kaos, herkes tedirginlikten kurtulsun. Sen de kurtul. İki de bir itibarın sarsılmasın."
Seçim çağrılarına bir cevap alamadıklarını belirten Tezcan, CHP örgütü olarak bir erken yerel seçime hazır olduklarına işaret ederek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin bu kaostan çıkışının yolu seçimdir. Seçim istiyoruz. Milleti sizin keyfinize malzeme yapmaktan kurtarmanın yolu seçimdir, seçim istiyoruz. Sandıktan kaçmayın, kaçışın kurtuluşu yok. Biz bundan önce İstanbul'da belediye meclisinde yapılan seçimde belediye başkan adayı göstermiştik. Dün Sayın Genel Başkanımız 'millete gidelim' çağrısını yapmıştır. Bu nedenle artık bu kaosu kesin olarak çözecek yer millet olacağından, bundan sonraki belediye meclislerinde bu sebeple (istifa) boşalan belediye başkanlıklarına aday göstermeyeceğiz. Milleti adres gösteriyoruz, erken seçim istiyoruz."
Tezcan, AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'in Kılıçdaroğlu'na yönelik açıklamalarının sorulması üzerine de "Sayın Genel Başkanımızın dün yaptığı açıklamalara cevap verecek, muhatap pozisyonundaki kişi Mehmet Metiner değildir. O yüzden muhatap alıp cevap vermeyi uygun bulmuyoruz." yanıtını verdi.
Bu arada, MYK toplantısında seçimlere hazırlık konularının ele alındığı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti örgütlerinden "yarın seçim olacakmış" gibi hazırlık yapılmasını istediği öğrenildi. Bu konuda il ve ilçe başkanlıklarına genelge gönderilmesine karar verildiği, ayrıca İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın istifası ve yaşanan son siyasi gelişmelerin de MYK'da tartışıldığı belirtildi.