İbrahim Kalın: Donanma Komutanı kendi isteği ile istifa etti
Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın düzenlediği basın açıklamasında 'Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele kendi istek ve arzusu ile istifasını vermiş ve bu istifa dilekçesi işleme konulmuştur' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın düzenlediği toplantıda basın mensuplarının sorularına yanıt verdi. İbrahim Kalın, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin istifasını doğrulayarak; 'Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele kendi istek ve arzusu ile istifasını vermiş ve bu istifa dilekçesi işleme konulmuştur' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın düzenlediği toplantıda basın mensuplarının sorularına yanıt verdi. İbrahim Kalın, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin istifasını doğrulayarak; 'Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele kendi istek ve arzusu ile istifasını vermiş ve bu istifa dilekçesi işleme konulmuştur' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın konuşmasının satır başları şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanımızın 21 Ağustos'ta Ürdün'e ziyareti olacaktır. Suriye, Irak, Filistin meseleleri ele alınacak. Burada Avrupa Birliği'ne de görevler düşmektedir. Son dönemde yeni fasılların açılması veya Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilişkin bu mesaj Avrupa'daki popülist hareketlerle irtibatlı. Avrupa Birliği kurumlarına da önemli görevler düşmektedir.
Uzun bir aradan sonra İran Genelkurmay Başkanı Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret etti. DEAŞ, PKK başta olmak üzere, Astana süreci ve diğer bölgesel konular ele alındı. Bundan sonra da üst düzey ziyaretlerde mutabık kalındı.
'Kafa karışıklığı'
Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 54 yıldır kapısında bekletilen Türkiye'nin üzerine düşen görevlerini yerine getirmesi kabul edilemez. AB'de bir kafa karışıklığı ve Türkiye konusunda popülist tavrını izlemekteyiz.
Terörle mücadele konusunda TSK, İçişleri Bakanlığımız, Jandarma, Emniyet'le birlikte teröre karşı çok yönlü mücadele veriyoruz. İlgili güvenlik birimleri arasında tam bir koordinasyon ve işbirliğiyle bu mücadele sürdürülmektedir. Bunun neticelerini de hamdolsun son dönemde net bir şekilde görmeye başladık. Suriye ve Irak kaynaklı sınır problemleri büyük oranda minimize edilmiştir.
Güvenlik güçlerimiz büyük fedakarlıkla, özveriyle bu mücadeleyi yoğun bir şekilde devam ettirmektedirler. Sınır güvenliği için tedbirleri almayı sürdüreceğiz. Terörle mücadele bir ülkenin tek başına yapabileceği bir mücadele değil. Ülkeler arasında işbirliği, istihbarat paylaşımı gibi konular önemlidir. Bugün sizin gözardı ettiğiniz terör örgütleri yarın gelip sizi çok rahatlıkla vurabilir.
Ekonomide son dönemde güzel haberler gelmeye devam ediyor. Bütçenin fazla gelmesini olumlu karşılıyoruz. Mayıs ayında istihdam edilenlerin sayısında 1.8 milyonluk bir artış sağlandı. 2 milyon hedefine de çok yaklaşıldığını göstermektedir. Özellikle içinde bulunduğumuz şu dönemde de turizm sektöründe de bir patlama var adeta. Hizmet sektörümüzün de bu sene çok verimli bir dönem geçirdiğini ifade edebiliriz.
'Geçmişte de kullanılmıştı'
Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin kullanıldığını ifade etmiştim. Türkiye Reisicumhuru ifadesi Mustafa Kemal Atatürk ve İnönü tarafından da geçmişte kullanılmıştı. Türkiye Cumhuriyeti bu ülkenin yönetim biçimidir.
Veysel Kösele'nin istifası
(Donanma Komutanı istifa etti mi?) Veysel Kösele kendi istek ve arzusu ile istifasını vermiş ve bu istifa dilekçesi işleme konulmuştur. Genelkurmay Başkanlığımızdan aldığım bilgi ile teyit etmek istedim.
İranlı komutanın ziyareti
Operasyonel düzeyde benim burada bir detay vermem doğru olmaz. Türkiye sınır bölgelerinde kendine yönelik bir tehdit olduğunda gerekli tedbirleri alır. Bunun birçok örneğini yakın dönemde de gördük. Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi, PKK'ya ve DEAŞ terör örgütüne olduğu gibi. Tedbirler alınmaya devam eder. Suriye ve Irak'ta güvenliğin sağlanması, toprak bütünlüğün korunması, bu çerçevede oradaki siyasi gelişmeleri de yakından izlediğimizi ifade edebilirim.
'Talihsiz açıklamalar'
(Merkel'in açıklamaları) Bu açıklamalar, talihsiz açıklamalar. Türkiye'yi tasniflere tabi tutarak siyasi mülahazalar yapmak son derece sakıncalıdır. Biz Almanya için benzer analiz yapsak, sayın Merkel'in tepkisi ne olur acaba? Bunları seçim atmosferinde yapılmış popülist değerlendirmelere olarak değerlendiriyoruz.
Öncelikle bir AB üyesi ülkenin böyle talimat verir tarzda tutum içine girmesi doğru değil. Gümrük Birliği anlaşması 90'lı yıllarda imzalandı. Bu Gümrük Birliği anlaşması kazan-kazan esasına göre yapılmış bir anlaşmadır. Bu iptal edildiği zaman bundan Avrupa ülkeleri de zarar görür.
Biz herhangi bir Avrupa ülkesi ile herhangi bir gerilim yaşamak istemeyiz. Kendilerinin dile getirdiği konular varsa, Türkiye'nin de taleplerinin olduğunu ifade etmeliyiz. Almanya'da faaliyet gösteren terör örgütleri, bunların uzantıları, bunlara kol kanat gerilmesi büyük soru işaretlerine yol açıyor. Alman makamlarının yapması gereken Türkiye'yi sorgulamak yerine bu hataları düzeltecek adımları atmak olmalıdır. Seçim dönemi bittikten sonra umarız herkes aklı selim içerisinde oturur konuşur.
Irak'taki referandum kararı
Referandum kararı ne Kürt Bölgesel Yönetimi ne diğer bölgelerdeki sorunları çözmeyecektir. Burada Bağdat'ın da belki Erbil'i rahatlatacak birtakım adımlar atması doğru olacaktır. Bu girişimleri yok sayarak, tek çözüm referandumdur diye yola girildiği zaman netice ne olursa olsun bu Erbil yönetimini zora sokacaktır. Irak milletinin tamamını kucaklayacak şekilde yapmamış olacaklar. Kerkük'ün de dahil edilmiş olmasının bizim açımızdan önemi var. Türkmen şehridir. Türkmenler bu referandumu da boykot edecekler. Meşruiyeti de her zaman sorgulanacak. Bizim çağrımız bu karardan vazgeçmeleri yönünde.
'Almanya'nın tepkisi ne olurdu'
Bu konuda hafta başlında Alman makamlarına iletildi. Alman Dışişleri Bakanı bilmiyorum diye bir açıklama yaptı. Biz biliyoruz ki istihbarat teşkilatımız Alman makamları ile irtibat içinde. Bizim iade taleplerimiz ile ilgili Adalet Bakanlıklarımızın çalışması konusunda mutabık kalındı. Bir darbe girişimi Almanya'da olsaydı, kişiler Türkiye'ye gelseydi, aylarca buralarda kalsalardı ve Almanya karşıtı eylemlerde bulunsalardı ve biz de alan açsaydık Almanya'nın tepkisi ne olurdu, veya herhangi bir ülkenin tepkisi ne olurdu?