Devletin kriptosu pazara çıktı!

TÜBİTAK’ın ‘MİLCEP Kriptolu Telefon Sistemi’nin Proje Yöneticisi Merdan Metin Aydınlık’a açıkladı: Cemaat, İstanbul “Askeri Casusluk” operasyonuyla devletin tüm kripto sistemini kopyaladı

İlk olarak 2006 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda kullanılan kriptolu iletişim sisteminin de geliştiricisi olan Merdan Metin Aydınlık’a yazdığı mektupla devletin kozmik bilgilerinin nasıl ayağa düştüğünü anlattı. ‘Vatana ihanet’ ile suçlandıklarını vurgulayan Metin, “Vatana ihanet aradılar, bulamadılar. Aynaya bakmak akıllarına gelmedi.” dedi.

Merdan Metin mektubunda cemaatin yürüttüğü TÜBİTAK operasyonun boyutlarını da gözler öne serdi ve “Türkiye’nin milli kripto sistemlerinin yabancı devletlerin eline geçtiğini” açıkladı. 20 yılda yaratılan milli birikimin nasıl yok edildiğini anlatan mektupta çarpıcı ayrıntılar da yer aldı.

İşte o mektup:

KİMSE KONUŞAMADI

Davanın TÜBİTAK kısmı, medyaya yansıyandan çok daha büyük ve vahim boyutlarda. Dava devam ettiği için doğrudan sanık konumundakiler konuşamadı, ikinci derecede bu dava nedeniyle zarar görenler ise şahit oldukları terörden korktukları için konuşamadı.

KRİPTOLAR YABANCILARDA

Cemaatin burada işlediği suç o kadar büyüt boyutlarda ki, gerçek manada vatana ihanetin düğüm noktası TÜBİTAK ve casusluk davası.

Farkında olarak veya olmayarak verdikleri zarar ve tahribat, bir ülkenin 20 yıllık Kriptoloji, Bilgi Güvenliği ve Elektronik istihbarat kazanımlarını yerle bir etti ve başka ülkelerin Türkiye’nin geldiği noktayı detaylı olarak görmelerine ve bir takım bilgileri de elde etmelerine neden oldu.

Bu konular, başka bir ülkeye gidip bize öğretin denilerek sahip olunacak bilgiler değildir. Müttefikleriniz bile size bu bilgileri vermezler, hatta bırakın vermeyi, sizin bilgi ve yöntemlerinizi çalmaya çalışırlar (En basit örnek şu anda ABD - Almanya arasında yaşanan kriz).

EN İYİLER HEDEFTE

Yıllar içinde yetişmiş, ülkenin en iyi okullarından mezun matematikçiler, yazılımcılar, elektronik ve bilgisayar mühendisleri bir darbe ile savrulup dağıldılar. Bizleri koruması dış unsurlara karşı savunması gereken, bekasına hizmet ettiğimiz devletin eli ile “Casusluk” gibi olabileceğin ek kötüsü suçlama ile aşağılanmak bizleri, kendimizi savunmak için tek kelime edemeyecek kadar yıktı. Suçlama o kadar uydurma ve mesnetsiz ki (casusluk, şantaj, fuhuş), insan kendisini savunmaya bile utanıyor.

‘VATANA İHANET’

Konu uzun, ama sonuç olarak; yıllarca yerine konamayacak bilgi birikimi dağıldı ve yetişmiş insanlar başka ülkelere veya başka işlere gittiler. Daha da kötüsü, bizlerin yapmış olduğu çalışmaların devam ettirilmesini bırakın, artık kimse aklından geçirmeye, adını anmaya bile cesaret edemiyor.

“Vatana ihanet” aradılar, bulamadılar. Aynaya bakmak akıllarına gelmedi. Merdan Metin

Özer Sürmeli

ulusalkanal.com.tr