Antalya Barosu'ndan O Müdür Yardımcısına Suç Duyurusu

Baro Başkanı, yaşanan olayı değerlendirdi, kadına şiddetin giderek yaygınlaştığı bir dönemde, kendiside kadın olan bir kamu görevlisini 'eğitimci' olarak düşünemediğini söyledi. Bir kamu görevlisinin toplumun gözüne sokarcasına böyle bir talimatı savunmasını, ' muhafazakarlığı ile tanınan siyasi iktidara selam göndermek' olarak değerlendirdi.

Antalya Kepez Atatürk Anadolu Lisesi'nin kadın Müdür Yardımcısı Filiz G.'nin kısa etek giyen kız öğrencileri taciz etmeleri için erkek timi kurduğuyla ilgili haberlerin kamuoyuna yansımasının ardından Antalyalılar harekete geçti, Eğitim-Sen Antalya Şubesi'nin ardından Antalya Barosu da hemen harekete geçti ve Müdür Yardımcısı Filiz G. hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Antalya Barosu yaptığı suç duyurusunda 'görevi kötüye kullanma', 'suç işlemeye tahrik', 'kanuna uymamaya tahrik', 'cinsel saldırıya azmettirme' suçlarını işlediğini düşündüğü Filiz G. hakkında ayrıca Antalya Valiliği'ne de başvurarak, Müdür Yardımcısı Filiz G.'nin açığa alınmasını istedi.

Bu Azmettirmenin Ağırlaştırılmış Halidir

Konu ile ilgili Ulusal Kanal'a konuşan Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, yansıyan bilgi ve belgelere göre Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını gerektirecek ciddi, ağır, sıkıntılı bir olayla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları suç duyurusu ile ilgili Bacanlı şunları kaydetti; "Antalya Barosu yönetimi olarak arkadaşlarımızla karar verdik. Bu sabah bir suç duyurusu dilekçesi hazırlandı ve Cumhuriyet savcılığına intikal ettirildi. Burada kamu görevlisinin görevini kötüye kullanması tartışmasız, Ceza Kanunun 257. maddesinde düzenlenmiştir fakat burada tacize yönlendirmek, azmettirmek hem de bir ast-üst ilişkisi içinde, yani öğretmenin öğrenci üzerinde bir yaptırım gücüde var. Bu azmettirmenin ağırlaştırılmış halidir. Cinsel saldırıyı azmettirmek suçudur. Bu yine aynı şekilde erkek öğrencileri suça teşvik etmek suretiyle kanun hükümlerine uymamadır. Bu da Ceza Kanunun 217 ve 218. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu konularda Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Yansıyan tutanakları ve basında çıkan bütün haberleri savcılığa ilettik."

Müdür Yardımcısı Filiz G.'yi 'Eğitimci' Olarak Düşünemiyorum

Yaşanan olayla ilgili görüşünü sorduğumuz Bacanlı, kadına şiddetin giderek yaygınlaştığı bir dönemde, kendiside kadın olan bir kamu görevlisini 'eğitimci' olarak düşünemediğini vurguladı. Bacanlı şunları kaydetti; "Yani insan düşünmeden edemiyor, Müdür Yardımcısı her şeyden öne kadın. Hele de kadına şiddet ki ben onu arttık cinnet diye tabir ediyorum, son derece gündemde. İşte Özgecanları kaybettik, yitirdik vahşi şekilde. Hemen hemen her gün bir kadın cinayeti, taciz, saldırı, tecavüz, üzülerek söylüyorum. Bunların gündeme geldiği bir dönemde oturup böylesine bir telkini, böylesi bir tavsiyeyi, talimatı öğrencilerine verecek bir eğitimci düşünemiyorum. Gönül istiyor ki bu işin aslı olmasın ama bu zamana kadar gelen bilgiler ışığında bu olayın maalesef doğru olduğu anlaşılıyor. Netice de nihai araştırma savcılık neticesinde yapılacaktır. Bu konu bir kamu davası şeklinde yargı mercilerin önüne gelecektir ve gereği yapılacaktır. Herkes çoluğunu çocuğunu eğitimcilere emanet ediyor. Yani aslında bizim örfümüzde, kültürümüzde öğretmenlerimiz bizim ana, baba yarısıdır. Bunlarla ortaya konulan hadiseyi bağdaştırmak mümkün değil. Eğitimcilerin almış olduğu eğitimin hakkını vermesi gerek diye düşünüyorum."

Bu Talimatı Alan Erkek Öğrencilerin İleride Kadına Nasıl Bakacağını Düşünmek Zor Değil

Müdür Yardımcısının talimat verdiği erkek öğrencilerin psikolojisinin bundan son derece olumsuz etkileneceğini vurgulayan Bacanlı, "O yaşlarda biz kız arkadaşı taciz edin diye yetişen bir çocuk daha doğrusu böyle bir tramvayı yaşayan bir çocuk, ilerleyen dönemlerde nasıl bir hayata bakış açısına, nasıl bir kadına bakış açısına sahip olur, bunu hakikatten tahayyül etmek mümkün değil" diye konuştu.

Dertleri, Siyasi İktidara Selam Göndermek

Son dönemde kamu görevlilerinin bu tür olaylarda neye dayanarak kendilerini bu kadar rahatça öne atabildiklerini sorduğumuz Bacanlı, 'muhafazakarlığı ile tanınan siyasi iktidara selam göndermek' çabası olarak yanıtladığı sorumuz için ayrıca şunları kaydetti; "Kamu görevlilerinin bu gibi meselelerde alkol yasağı, kılık kıyafet meselelerinde rahatça ortaya çıkması ya da bu konuları bazen de gayri samimi biçimde savunması, böyle gözünüze sokarcasına bu tip meseleleri savunmasını ben muhafazakarlığı ile tanınan siyasi iktidara selam göndermek olarak algılıyorum. Müdür Yardımcısıysan Müdür yaparlar, Müdürsen Şube Müdürü yaparlar, Şube Müdürüysen İl Müdürü yaparlar. Bu tip yaklaşımları son derece sakıncalı ve sakil bulduğumu ifade etmek istiyorum."

Haber: Devrim Dönmez Koçak

Fotoğraf: Merve Demirağ