3. Genel Radyografi Sempozyumu
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Kaya: "MR tetkiklerinde, bin kişiye düşen 133 tetkik sayısıyla dünyada ilk sırada yer almaktayız. BT tetkiklerinde ise bin kişiye düşen 161 tetkik sayısıyla dünya sekizincisi durumundayız"
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, "MRtetkiklerinde, bin kişiye düşen 133 tetkik sayısıyla dünyada ilk sırada yer almaktayız. BT tetkiklerinde ise bin kişiye düşen 161 tetkik sayısıyla dünya sekizincisi durumundayız." dedi.
Kaya, Türk Radyoloji Derneği tarafından Eskişehir'deki bir otelde düzenlenen 3. Genel Radyografi Sempozyumu'nun açılışında, Türkiye'de bulunan radyolojik görüntüleme cihazlarının OECD ülkelerindekilere kıyasla ortalamanın altında olduğunu söyledi.
Türkiye'de radyoloji uzmanı sayısının da düşük olduğuna dikkati çeken Kaya, "100 bin kişiye düşen radyolog sayısı Türkiye'de 5 iken, bu rakam Avusturya'da 17, Fransa'da 15, Finlandiya'da 13, Norveç'te 12, İsviçre'de 11, Almanya'da 11, İngiltere'de 7 olarak görülüyor." diye konuştu.
Bütün bunlara karşın çok yüksek sayılarda tetkik yapıldığını vurgulayan Kaya, "MR tetkiklerinde, bin kişiye düşen 133 tetkik sayısıyla dünyada ilk sırada yer almaktayız. BT tetkiklerinde ise bin kişiye düşen 161 tetkik sayısıyla dünya sekizincisi durumundayız." bilgisini verdi.
Prof. Dr. Kaya, şöyle devam etti:
"Bir yandan nüfus başına düşen tetkik sayıları bu kadar yüksekken, diğer yandan nüfus başına düşen radyoloji uzmanı sayısı da ciddi oranda düşük. Bu durum radyologların inanılmaz derecede iş yüküyle karşı karşıya kalmalarına neden oluyor. Bazı radyoloji uzmanları günde 200 kadar ve hatta daha fazla rapor yazmak zorunda kalıyor. Bu durum da tetkik kalitesinin düşmesine neden oluyor. Yoğunluğun ortaya çıkardığı bir kalite sorunuyla karşı karşıyayız. Türk Radyoloji Derneği olarak yaptığımız birçok analiz, asıl sebebin hastalarımızın aşırı talebi nedeniyle tetkiklerin çok istenmesi olduğunu gösteriyor. Özellikle klinik hekimlerimizin de hastaları değerlendirmeye yeterince zaman ayıramaması nedeniyle bu istek gittikçe artıyor."
"Sarsılmış bebek sendromu tanısında radyolojinin önemi büyüktür"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Meltem Ceyhan Bilgici de fiziksel istismara uğrayan çocukların sıklıkla "kanepeden, yataktan, kucaktan düşme" gibi başka nedenlerle hastaneye getirildiğini belirtti.
Bu tür vakaların çok dikkatli değerlendirilmesi, ailenin verdiği tepkilerin doğru gözlemlenmesi gerektiğini ifade eden Bilgici, şunları kaydetti:
"Çocuğun yaralanma şiddeti ile anlatılan hikayenin tutarsızlığı, farklı iyileşme dönemindeki yaralanmalar, hastaneye başvuruda gecikme gibi durumlar çocuk istismarı açısından şüphe yaratmalıdır. Eğer şüphe varsa dışarıdan görünen bir muayene bulgusu olmasa bile kemik grafileri ve beyin filmlerinin, BT, MR çekilmesi gerekir. Fiziksel istismar tanısında, özellikle de sarsılmış bebek sendromu tanısında radyolojinin önemi büyüktür."