Urartular'ın ölü gömme adetleri gün yüzüne çıkıyor
Van'daki Çavuştepe Kalesi'nde önceki yıl kazı ve onarım çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan 2 bin 750 yıllık nekropol alanında, Urartular'ın ölü gömme adetlerine ilişkin bulgulara ulaşıldı.
Urartu Kralı II. Sarduri tarafından milattan önce 750 yılında yaptırılan Çavuştepe Kalesi ve kuzey kısmındaki nekropol alanında yürütülen kazı çalışmaları, Urartular'ın yaşantısına ait önemli tarihi bilgiler sunuyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında geçen yıl ortaya çıkarılan 2 bin 750 yıllık nekropolde, bu yıl da kazı çalışmaları başladı.
Gürpınar Belediyesi tarafından çevresi çitlerle çevrilen alanda Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yapılan kazılarda Urartular'ın ölü gömme adetleriyle ilgili yeni bulgulara rastlandı.
"Dört çeşit ölü gömme adeti ve mezar mimarisi gördük"
Çavuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çavuştepe Kalesi'nde yaklaşık 200 yıl yaşayan Urartular'ın mezarlık olarak kullandığı alanın önceki yıllarda definecilerin hedefi haline geldiğini söyledi.
Arkeolojik verilerin kaybolmaması ve Urartular'ın yaşantısına ait bilgiler edinmek için nekropol alanında kazı çalışması yürüttüklerini anlatan Çavuşoğlu, alanda ölü gömme adetleriyle ilgili yeni bilgilere ulaştıklarını anlattı.
Dört çeşit ölü gömme adetinin bir arada bulunması açısından nekropolün önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Çalışmalarda dört çeşit ölü gömme adeti ve mezar mimarisi gördük. Urartu nekropollerinde hepsi ilk kez burada bir arada görüldü. Birinci ölü gömme adetinde ceset önceden yakılıyor, arta kalan küller bir urnenin yani küpün içerisine bırakılıyor. İkincisi toprak mezar dediğimiz insanın öldükten sonra toprağa gömülmesidir. Üçüncü ölü gömme adeti de sanduka şeklinde mezar oluşturuluyor ve ölüler bunun içerisine gömülüyor. Dördüncüsü ise örme mezar dediğimiz iri taşlardan yer altına oda mezar yapılıyor."
Çavuşoğlu, önceki yıl gerçekleştirilen kazılarda bir erkek ve bir kadının takılarıyla gömüldüğüne rastladıklarını anımsatarak, verilerin ölen kişilerin statüsü açısından önemli olduğunu söyledi.
Kazılarda son olarak urne denilen mezarda öldükten sonra yakılan iki çocuğun cesedine rastladıklarını aktaran Çavuşoğlu, cesetleri yakılanlar ile cesetleri yakılmadan gömülenlerin aynı dinin mensupları olduğuna yönelik kesin bir bilginin olmadığını dile getirdi.
"Eşya, metal ve takılardan statülerini belirliyoruz"
Ölülerin değerli eşyalarıyla gömülmesinin, öteki dünyaya inanıyor olmalarından kaynaklandığını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Urartular, öteki dünyaya geçtiğine ve aynı statüde yaşayacağına inanıyor. Bizim açımızdan bu önemli. Ölüleri gömerken günlük kullandıkları eşyalarla gömüyorlar. Buradan da ölülerin üzerindeki eşya, metal ve takılardan statülerini belirliyoruz. Hem yönetici hem de önemli bir zümreye ait de olabiliyor. Geçen yıl kazılarda ortaya çıkardığımız kadın ve erkek iskeletinin de yönetici sınıfına ait olduğunu düşünüyoruz. Çünkü üzerinden mühür çıktı. Mühür bir statü göstergesidir ve ancak yönetici statüsünde olan kişilerde bulunur."