Bin genç Türkçe için Türkiye'de
Yunus Emre Enstitüsünün "Türkçe Yaz Okulu" programına 150 bin başvurunun arasından seçilen yaklaşık bin öğrenci, Türkçe öğrenmenin yanı sıra Türk kültür ve sanatını da tanıyor.
Yunus Emre Enstitüsünün "Türkçe Yaz Okulu" programına, 150 bin başvuru arasından seçilen yaklaşık bin yabancı öğrenci, Türkiye'de Türkçe öğrenmenin yanı sıra Türk kültür ve sanatını tanıma olanağı buluyor.
Enstitüden yapılan açıklamaya göre, program için Endonezya, Cezayir, ABD, Ermenistan, İsrail, Küba, Almanya, İngiltere Danimarka, Filistin, Mısır, Estonya, Finlandiya, Fransa ve Hollanda'nın da aralarında bulunduğu 118 ülkeden yabancı öğrenci Türkiye'ye geldi.
Gençler, 12 Ağustos'a kadar Türkiye'yi gezerek Türkçe öğrenecek, Türk kültürünü ve tarihini daha yakından tanıyacak. Öğrenciler 28 farklı ilde eğitimlere katılacak. Program, İstanbul'da yapılacak olan geziyle sona erecek.
Proje kapsamında Malatya'da Türkçe eğitim gören öğrenciler, bağlama çalıp, halay çekerken, Gaziantep'te "Baklava Müzesi"ni gezdi ve baklava ustası Mehmet Çolak'la baklava yapmayı öğrendiler. Edirne'de Süleymaniye'de dua eden gençler, yaprak ciğer yapmayı ve ebru sanatının inceliklerini öğrendi.
"Öğrenciler Türkçe şiir bile yazıyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Anadolu'nun zenginliğini, kültürel çeşitliliğini dünyaya taşımayı amaçladıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yunus Emre Enstitüsü olarak dünyanın 5 kıtasında 56 tane kültür merkezimiz bulunuyor. Bu yıl, 9'ncu yılımızda 150 bin başvuru aldık, yaklaşık bin kişi ağırlıyoruz. Şu ana kadar Türkçe Yaz Okulu programımızda toplam 3 bin 500 kişiyi Türkiye'de ağırlamışız. Farklı ülkelerden gelenler arasında doktor, mühendis, öğrenci, araştırma görevlisi, yazılımcı gibi farklı meslek gruplarından insanlar var. Her milletten, her meslekten farklı gruplara Türkçe öğretmeyi hedefliyoruz. Üniversiteler bünyesindeki Türkçe dersleri sonuçlarını veriyor. Öyle ki öğrenciler Türkçe şiir bile yazıyor. Ayrıca bu 3 bin 500 kişinin birçoğu bulundukları ülkelerin dışişleri bakanlıklarında veya önemli pozisyonlarda yer alıyor. Dolayısıyla Türkiye'ye önyargısız bakıyorlar. Bu da Türkiye'nin tanıtımı için çok önemli. Diliyle, yemeğiyle, sanatıyla, tarihi dokusuyla Türk kültürünü öğrenip eşsiz hatıralarla ülkelerine dönecek olan bu öğrenciler bundan sonra gönüllü birer Türkiye elçisi olacak."