İz peşinde geçen hayatlar
'Kusursuz olay, izsiz suç yoktur' parolasıyla görev yapan Antalya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin çalışma stili, Amerikan dizisi "CSI: Miami" filmindeki sahneleri aratmıyor
Antalya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin çalışma stili, en karmaşık olayların çözüldüğü dünya çapında izlenen ünlü Amerikan dizisi "CSI: Miami" filmindeki sahneleri aratmıyor.
Bu yıl 174. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Türk Polis Teşkilatı'nın en önemli birimlerinden olan olay yeri inceleme şubesi ekipleri, suç mahallinde yaptıkları incelemeler ile bazen bir damla kandan bazen de ayakkabı izinden, neredeyse başka türlü çözülmesi imkansız olan faili meçhul olayları aydınlatıyor.
Cinayet, hırsızlık, gasp, kundaklama bazen de çok gizli ve karmaşık terör bağlantıları olan faili meçhul kalmış olayların çözülmesinde kilit rol oynayan olay yeri polisleri, son teknoloji ekipmanlarıyla suç bölgelerinde yaptıkları incelemelerle görülmeyeni görüp, fark edilmeyeni fark ediyor.
Ekipler, sadece suçlunun tespiti değil, suçsuzun da suçsuzluğunu kanıtlamada yardımcı oluyor.
Olay yerindeki her bulgu, yargılama aşamasında "sessiz bir tanık" haline geliyor.
Olay yeri ekiplerince zor şartlar altında verilen emek, dökülen alın teri, mahkeme aşamasında mağdurların yüzünü güldürüyor.
Kördüğümün çözülmesinde önemli rol oynayan olay yeri polisleri, bazen bir kan damlasından, bazen bir ayakkabı ya da lastik izinden bazen de olay yerinde bulunması imkansız olan küçücük bir topraktan yola çıkarak faile ya da faillere ulaşılmasını sağlıyor.
OLAY YERİNDEN LABORATUVARA TİTİZ BİR ÇALIŞMA YAPILIYOR
Ekipler, büyük bir titizlikle delilleri özel torbalara koyarak müdürlük bünyesindeki laboratuvara ulaştırıyor. Burada kimya alanında uzman personel, gelen delillerin türüne göre değişik kimyasal yöntemler uygulanarak, görülmeyen parmak izlerinin, gerek gözle görülür hale gelmesi gerekse UV ışık kaynağı altında farklı dalga boylarında tespiti sağlanıyor.
Buradaki incelemelerin ardından biyolojik, balistik, kimyasal inceleme yapılmak istenilen bulgular, kriminal polis laboratuvarına gönderiliyor.
Ekiplerce olay yerinde ve laboratuvarda tespit edilen izleri, veri tabanındaki Türkiye genelinde önceden alınmış milyonlarca parmak izi ile karşılaştırılıyor. Elde edilen bulgular sayesinde şüpheli şahsın kimliği tespit edilirse soruşturmayı yürüten cinayet, terör gibi bürolara gönderilip gözaltı işleminin başlatılması sağlanıyor.
Bütün bu çalışmaları başarıyla yapan Antalya Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, 7 gün 24 saat esasına göre görev yaparak "turizmin başkenti"nde büyük bir titizlikle çalışarak olayları aydınlatıyor.
Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin çalışma stili, en karmaşık olayların çözüldüğü dünya çapında izlenen ünlü Amerikan dizisi "CSI (Crime Scene Investigation: Olay Yeri İnceleme): Miami" filmindeki sahneleri aratmıyor.
VATANDAŞLARA 'OLAY YERİNİ OLDUĞU GİBİ KORUYUN' UYARISI
Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Komiser Yardımcısı Okan Beşer, bir günlük olay yeri incelemesi ve laboratuvar çalışmalarına tanıklık eden AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzman ekip arkadaşlarıyla kentte çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurguladı.
Ekipman anlamında ABD, Almanya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden hiçbir eksikliklerinin olmadığını ifade eden Beşer, personel deneyimi anlamında ise birçok ülkeden daha önde olduklarını belirtti.
Olay yerinde elde edilen bulgular sayesinde olayı aydınlatma başarılarının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Beşer, "Suç mahallinde vatandaşlarımız, en küçük bir saç kılından, kan damlacığından faile ulaşma ihtimalimizi öngörerek olay mahallini korumaları gerekiyor. Evlerde hiçbir temizlik yapmadan, bir eşyanın yerini değiştirmeden ya da dokunmadan polislerin inceleme yapmalarını beklemeleri gerekiyor. Bu hem olayın aydınlatılmasında hem de failin hızlıca yakalanmasında büyük önem arz ediyor" dedi.
Beşer, bazen gözle görülmeyen bir vücut sıvısından çok büyük olayları çözdüklerini söyledi.
'HER TEMAS MUTLAKA İZ BIRAKIR'
Suçluların olay yerinde mutlaka bir iz bıraktığını anlatan Beşer, "Her temas mutlaka iz bırakır. Suçlular birçok şeyi öngörüp, hesaplayamaz. İnceleme yaptığımız evlerde mutlaka bir iz buluyoruz" ifadelerini kullandı.
PERSONEL ÖZEL SINAVLA ALINIYOR
Olay yeri polisi olmak için tüm illerde amirler ve polis memurlarının sınava girdiğini kaydeden Beşer, şöyle devam etti:
"Bu sınavın ardından mülakat ve psikolojik testler yapılıyor. Bunlardan başarıyla geçenler kriminal daire başkanlığında 3 aylık zorlu bir eğitime tabi tutuluyor. Bu eğitimin ardından staj dönemi başlıyor. Bu staj döneminden de başarılı olanlar olay yeri inceleme uzmanı olarak görev yapıyor" dedi.
Antalya Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli Başpolis Aziz Gün ise olay yerine ulaştıklarında önce gözlem yaptıklarını ifade etti.
Gün, önce kendilerini o alanda suçu işleyen şüphelinin yerine koyarak "nasıl yapabilir, nereden girebilir, nereden çıkabilir, hangi malzemeleri kullanır?" diye düşündüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Bastığımız yerlere bile dikkat ederiz. Her bulgu her delil o olayın aydınlatılması için çok önemli bir unsurdur. Faili meçhul olayın aydınlatılmasında birer delildir. O yüzden gördüğümüz kan lekesini, bir saç kılını, tükürüğü, izmariti hatta o alanda zemin üzerinde bulunan yabancı toprak parçasını, lastik ya da ayakkabı izini değerlendirerek çok önemli faili meçhul ya da firar olayları aydınlatıldı."