Serpil Çevikcan yazdı: Ankara'nın planında PYD, doğuya doğru bütünüyle hedef alınacak
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye topraklarında PYD'yi vurması Ankara'nın hazırladığı kapsamlı planın bir parçası.
Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan PYD'nin bölgedeki bütün varlığının tehdit kapsamına alındığını yazdı.
Çevikcan yazısında "Kırmızı çizgilerin ihlal edilmesi, yani Fırat’ın batısına PYD güçlerinin geçmesi durumunda, sadece bu ihlali yapan gruba yönelik değil, PYD’nin doğuya doğru bütünüyle hedef alınmasına dönük karar planlama yapılmış." ifadesini kullandı.
Güvenlik bürokrasisinin hazırladığı plana göre PYD'nin merkezi olan ve "Kobani" diye adlandırılan Aynel Arab bölgesi de hedef noktası.
Çevikcan'ın Milliyet'teki yazısı şöyle:
"1 Kasım seçimine günler kala güncel siyasete odaklanan Türkiye’nin yanı başı her zamanki gibi hareketli.
Rusya’nın silahlı güçleriyle dahil olduğu Suriye denkleminde çarpan etkileri görülüyor.
Putin’in Esad yanlısı politikası, ABD’nin PYD’yi himayesi, Türkiye’nin ise Suriye’nin kuzeyinde Kürt hattı oluşturulmamasına yönelik hassasiyetinde pozisyonlar tahkim ediliyor. Elbette bölgedeki IŞİD varlığı ve muhalif güçlerle Esad rejiminin çatışmaları da.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptıkları açıklamalar, Türkiye’nin yakın zamanda hem PYD’yi hedef aldığını hem de Tel Abyad başta olmak üzere PYD’nin bölgedeki tutumunu sürdürmesi halinde Türkiye tarafından açık biçimde hedef alınabileceğini gösteriyor.
Bu açıklamaların altında yatan nedenleri Ankara’daki siyasi ve güvenlik kaynaklarından öğrenmeye çalıştım.
Kırmızı çizgiyi delme denemesi
Aldığım bilgilere göre, Davutoğlu’nun “vurduk” dediği PYD’ye yönelik silah kullanımı birden çok kere gerçekleşti.
Son olarak bundan iki hafta önce, Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin kırmızı çizgi olarak nitelendirdiği Cerablus bölgesine Fırat Nehri üzerinden geçmeye çalışan PYD’lilere ait üç bot, tank toplarıyla vuruldu.
Üç botta en az 20 kişinin olduğu tahmin ediliyor. Tankların menzilinde olan botlara yönelik önce uyarı ateşi yapılıyor.
Buna rağmen botlar geri dönmeyince, batırılıyor. Bottakilerin akıbeti bilinmiyor.
Cerablus bölgesine hangi amaçla geçmek istedikleri de.
Ancak yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin çizdiği kırmızı çizginin delinmeye çalışıldığı üzerinde duruluyor. Yani ciddi ilk deneme...
Bundan önceki olay ise yaklaşık 4 ay önce yaşanmış.
PYD’nin hakim olduğu Kobani’deki mevzilerden Türkiye’ye yönelik havan ve makineli tüfek atışı yapılması üzerine, asker de top ve havanlarla karşılık vermiş.
IŞİD de vuruluyor
Türkiye’nin tutumu sadece PYD’ye yönelik değil.
Türkiye’ye yönelen, hangi örgütten veya yapıdan gelirse gelsin, sınır ötesinden yapılacak her atışa angajman kuralları uyarınca karşılık verileceğine dair oluşturulan kural aynı katılıkta uygulanıyor.
Koalisyon güçlerinin IŞİD’e yönelik operasyonlarına da Türk uçakları katılıyor. Son dönemde IŞİD’e karşı silahlı predatörleri kullanmayı tercih eden ABD başta olmak üzere koalisyon güçlerinin hava harekâtlarında da kamuoyuna duyurulmasa da Türkiye yer alıyor.
Hem angajman kurallarının gereği Esad güçleri, PKK, PYD, IŞİD ayırımı yapılmadan açılan ateşlere karşılık veriliyor hem de Türkiye’nin koalisyona katılımının gereği olarak IŞİD’e karşı mücadele sürdürülüyor.
Topyekûn karşılık
Özellikle bot olayı gösteriyor ki Fırat’ın batısındaki Cerablus’u, “kırmızı çizgi” ilan eden Türkiye, bu tutumunu da bölgedeki gelişmelere rağmen kararlı biçimde sürdürüyor.
Ankara’da bu konuda bütün planlamalar yapılmış durumda.
Yaşanacak olası gelişmeler sonrasında kırmızı çizgilerin ihlal edilmesi, yani Fırat’ın batısına PYD güçlerinin geçmesi durumunda, sadece bu ihlali yapan gruba yönelik değil, PYD’nin doğuya doğru bütünüyle hedef alınmasına dönük karar planlama yapılmış.
Tel Abyad bölgesinin PYD tarafından “kanton” ilan edilmesi, Ankara’da, “Türkiye’ye karşı düşmanca girişim” olarak yorumlanıyor. PYD’nin, Türkiye’nin tutumuna rağmen, “planlarını uygulayacağı”na yönelik meydan okuma mesajı olarak algılanıyor.
Planlamalar sadece Tel Abyad ya da kırmızı çizgi olarak nitelenen Cerablus-Mare hattına yönelik değil, Kobani’yi de kapsayan geniş bir planlama yapılmış durumda.
Türkiye, Rusya’nın Suriye denklemine silahlı güçleriyle dahil olmasıyla bölgedeki parametrelerin değiştiğinin farkında.
Ancak Ankara’da, Rusya’nın da Türkiye gibi Suriye’nin kuzeyinde ABD güdümünde bir Kürt devletini ya da yapılanmasını istemeyeceği değerlendiriliyor.
ABD’nin ise kendi güdümündeki yapılanmaya sıcak baktığı, PYD’nin de bundan güç aldığı değerlendirmesi yapılıyor.
Bu nedenle PYD’nın olası hareketlerine ve Türkiye’nin bunlara vereceği karşılığa yönelik ABD ile yoğun temaslar sürdürülüyor.
ABD’nin PYD’yi PKK ile eş tutmama politikasının vahim gelişmelere yol açabileceğine dikkat çekiliyor.
Bu konuda Türkiye’nin işaret ettiği örnekler de var.
Örneğin, Irak’ın kuzeyinde, ABD’lilerin, PYD’lilere eğitim verdiğini belirterek, bu bölgeye ateş açılmamasını istediği Haftanin’e gönderilen kamyonlarca silahın PKK’nın depolarına gittiğine yönelik tespitler hâlâ hafızalarda.
ABD’ye bu bilgiler veriliyor.
Bölgedeki olası gelişmelerin yaratacağı sonuçlar konusunda hem ABD hem de Rusya’yla görüşmeler sürüyor.
Örgüt yöneticileri Suriye’de
Suriye’ye yönelik bütün bu gelişmeler yaşanırken Türkiye’deki tehdit önceliği elbette hâlâ PKK-KCK.
Irak’ın kuzeyine yönelik sınır ötesi harekâtlar zaman zaman yapılmaya devam ediliyor. Tespit edilen hareketli noktalar vuruluyor. Ancak saptamalar, örgütün bu bölgedeki varlığının büyük ölçüde azalmış olduğunu gösteriyor.
Hava harekâtlarından dolayı örgüt yönetiminin, Murat Karayılan dahil Suriye’nin kuzeyine geçtiği ifade ediliyor.
ABD himayesindeki PYD bölgelerinin üst yönetim tarafından güvenli bulunduğu için buraya geçtikleri kaydediliyor.
Ancak özellikle Hakkâri İkiyaka dağlarında, Doski Vadisi’nde aralıksız hava ve kara operasyonları yapılıyor.
Özel kuvvetler, iki komando tugayı tutularak PKK’nın bir dönem etkin olduğu bölgede yeniden varlık göstermesi engelleniyor.
PKK’nın öncelikli tehdit olarak görülme hali sürüyor.
Türkiye, bir yandan seçimin sonuçlarını beklerken, bir yandan da dört yanında bin bir denklem barındıran coğrafyada güvenlik politikalarını uygulamaya çalışıyor."
ulusalkanal.com.tr