Eskişehir Barosu: Aslında şaşırtıcı değil
Cumhurbaşkan Tayyip Erdoğan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Galataport için verdiği yürütmeyi durdurma kararına ağır sözlerle yüklenerek, "Ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim, inanacağım? Cumhurbaşkanı hıyaneti vataniye içinde olursa suçludur. Peki yargıç hıyaneti vataniye içinde olursa nedir?" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan'ın önceki gün KADEM Kadın ve Adalet Zirvesi'deki bu sözleriyle ilgili olarak Eskişehir Barosu'ndan açıklama yapıldı. Açıklamada, "Yargı kararları hukuki çerçevede eleştirilebilir , ama Cumhurbaşkanı'nın yargıyı ihanetle, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılan yargı yetkisinin sonucu olan yargı kararlarını da vatan hainliği ile suçlaması asla kabul edilemez." denildi.
Eskişehir Barosu'ndan yapılan açıklama şöyle:
Anayasa'nın 125/1. maddesine göre "idarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolu açıktır". Galataport İhalesi de İdari bir işlem olarak bu kapsamda yargı denetimi altında olup verilen yürütmeyi durdurma kararını Cumhurbaşkanı'nın özellikle " bu vatanperlik mi dir?" , " Cumhurbaşkanı hıyanet-i vataniye içinde olursa suçludur.Peki yargıç hıyanet-i vataniye içinde olursa nedir ?" sözleri ile değerlendirmesini izah etmek mümkün değildir.
Yargı kararları hukuki çerçevede eleştirilebilir , ama Cumhurbaşkanı'nın yargıyı ihanetle, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılan yargı yetkisinin sonucu olan yargı kararlarını da vatan hainliği ile suçlaması asla kabul edilemez. Başbakanlığı döneminde yargı kararlarını yok sayan, "ayak bağı" olarak gören, yargıçlara atfen "haşhaşi" terimini kullanan bir kişinin Cumhurbaşkanı olduğunda "yargıyı ihanetle suçlaması" aslında şaşırtıcı değildir. Bu ifadelerin hepsi suç teşkil etmektedir.Ama bugüne kadar hiçbir Cumhuriyet Savcısı işlem yapamamıştır.
Anayasa'nın 103. maddesine göre Cumhurbaşkanı "......Anayasa'ya , hukukun üstünlüğüne, demokrasiye....bağlı kalacağıma..." diyerek yemin eder. Yargıyı ihanetle suçlamak bu yemini ve aslında Anayasa'yı da yok saymaktır.
Anayasa'nın 101 ve devamı maddelerinde Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri düzenlenmiş olup ayrıca " tarafsız" olduğu da belirtilmiştir. Galataport ihalesini alan şirketin/yatırımcının zarar gördüğü , mağdur olduğu, gibi şirket sahibi ya da avukatlarının yapabileceği açıklamalar Cumhurbaşkanı'nın görevleri arasında değildir.
Yargı, dosyaya, delil durumuna ve hukuka göre karar verir, Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi "ülkeyi nasıl uçururum(!)" düşüncesi taşıyan ve kendine böyle bir misyon edinen veya Cumhurbaşkanı böyle istiyor diyerek karar veren bir yargı olamaz.
Bu suçlamalara rağmen Yargı sessizdir. AYM, özellikle HSYK, Yargıtay, Danıştay hatta tüm yargıç ve savcılar neden sessizdir?Türk Milleti adına kullandıkları yetkinin ihanetle özdeşleştirilmesine sessiz kalan "yargı"; zaten en alt seviyelere inmiş olan " güven" olgusunu tamamiyle yitirecektir.
Kamuoyuna saygılarımızla.
Av.Rıza ÖZTEKİN
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI"
ulusalkanal.com.tr