Türkiye Gençlik Birliği: ''Bu topraklarda ABD’nin feneri yanmaz"

Yıldırım Gençer/TGB Genel Başkanı

Mike Pompeo dün akşam saatlerinde İstanbul’a gelerek FenerRum Patriği ile “dini özgürlükler” üzerine görüşmeler gerçekleştireceğini bildirmişti. Fener Rum Patrikhanesi önünde basın açıklaması yapan TGB Genel Başkanı Yıldırım Gençer, “ABD, açıkça Fener’deki Hristiyan kilisesinden bir Vatikan ve Papa çıkartmaya kalkışmaktadır” diyerek ABD’nin Lozan’ı ve Türk Anayasasını çiğnediğini belirtti.

"BURASI BİR İBADETHANE DEĞİL, CIA OFİSİ OLMUŞTUR"

Açıklamada, “ABD’nin niyeti bellidir. Türkiye’nin egemenliğini yok sayan bu ziyaret, Türkiye’de hükümeti devirmek için ‘demokrasi cephesini güçlendirme’ planının parçasıdır. Joe Biden’ın zulüm gören Kürtleri ve Erdoğan düşmanı muhalefeti destekleyeceğiz sözlerinin bir uzantısıdır” diyen Yıldırım Gençer, “Fener Rum Patrikhanesi’ne de sesleniyoruz ve uyarıyoruz. 100 yıl önce Atatürk’ün ‘fitne ve fesat odağı’ dediği noktadasınız.Burası bir ibadethane değil, CIA ofisi olmuştur” ifadelerini kullandı.

Gençer son olarak ABD’nin Türkiye’yi bölme planlarını bozduklarını dile getirerek, “ABD’yi BOP dediği Haçlı haritasına gömdük. Şimdi ‘ekümeniklik’ diye giriştiği Haçlı Rüyası da ABD emperyalizminin kâbusu olacaktır” dedi.

Yıldırım Gençer’in açıklamasının tam metni:

BU TOPRAKLARDA ABD’NİN FENERİ YANMAZ

Değerli Basın Mensupları,

Büyük Milletimiz,

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, bugün İstanbul’a emperyalist küstahlığını sergilemek üzere ayak basmıştır. Fener Rum Patrikhanesi’ne yaptığı ziyaret, Türkiye’nin egemenliğine karşı yapılmış bir fitne girişimidir.

Pompeo 7 ülke dolaşıyor, ama sadece Türkiye’de devlet yetkilileriyle değil bir rahiple görüşüyor. ABD’nin Türkiye’deki muhatabı Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Rum kilisesi, maaşını Türk devletinden alan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir Rum rahibi midir?

Üstelik Pompeo, o Fatih Kaymakamlığı’na bağlı kiliseye “Ekümenik Patrikhanesi” diyor. Ekümenik ne demek? Evrensel demek. Ben, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı değilim, Türkiye’nin yasalarını tanımıyorum, yalnız Türkiye’deki değil, dünyadaki 300 milyon Ortodoks’un temsilcisiyim demek.

ABD, açıkça Fener’deki Hristiyan kilisesinden bir Vatikan ve Papa çıkartmaya kalkışmaktadır. Bunu yaparak Türkiye’nin egemenliğine kastetmektedir. Lozan’ı ve anayasayı çiğnemektedir. Dini fitnelerle Türkiye’ye ve İslam dünyasına karşı oluşturduğu Haçlı İttifakı’nı kışkırtmaktadır.

Buradan Pompeo’ya sesleniyoruz: Burası Bizans değil, Türkiye Cumhuriyeti. Burası Konstantinapol değil, İstanbul. Burada sizin sömürge yasalarınız geçmez. Burada sömürgeci Tanzimat hukukunuz geçmez. Burada sizin uyduruk ekümeniklik iddialarınız geçmez.

Rum ve Ortodoks vatandaşlarımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarıdır. ABD, Türkiye düşmanlığı yaparak onlara da düşmanlık yapmaktadır.

ABD’nin niyeti bellidir. Türkiye’nin egemenliğini yok sayan bu ziyaret, Türkiye’de hükümeti devirmek için “demokrasi cephesini güçlendirme” planının parçasıdır. Joe Biden’ın zulüm gören Kürtleri ve Erdoğan düşmanı muhalefeti destekleyeceğiz sözlerinin bir uzantısıdır.

Ayrıca ABD, başka ülkelere özgürlük dersi vermeye kalkacak son ülkedir.

Dünyanın en büyük özgürlük düşmanı, özgürlüklerin en büyük katili, utanmadan kendisini özgürlüklerin koruyucu meleği diye takdim etmektedir.

ABD’nin din özgürlüğünden anladığı, camilerin üzerine bombalar yağdırma, milyonlarca Müslümanı yaşlı çocuk demeden katletme özgürlüğüdür.

ABD’nin özgürlükleri kendi ülkesindeki siyahileri, Müslümanları, Amerikan yerlilerini katletme, George Floydları boğarak öldürme özgürlüğüdür.

ABD’nin din özgürlüğü karnesinde kanlı harflerle Irak yazmaktadır, Vietnam yazmaktadır, Afganistan yazmaktadır, Suriye yazmaktadır.

ABD’nin din özgürlüğü, alçak FETÖ terör örgütünün kanlı darbe girişimlerine özgürlüktür.

Türk gençliği olarak, Türkiye Gençlik Birliği olarak bu emperyalist ikiyüzlülüğü mahkum ediyoruz!

ABD neden bu küstahlığa başvurmaktadır? Çünkü kaybetmektedir. ABD’nin hali, tek dişi kalmış canavarın halidir.

ABD, Suriye’nin kuzeyinde kaybetmiştir. Mehmetçiğimiz, ABD’nin “kara gücüm” dediği PKK-PYD’yi sahaya gömmüştür.

Azerbaycan’da kaybetmiştir. Kuklası Paşinyan rezil olmuştur. İşgal ettiği Dağlık Karabağ’dan muzaffer Cumhurbaşkanı Aliyev’in sözleriyle “it gibi kovulmuştur.”

Kıbrıs’ta kaybetmiştir. Amerikan valisi Mustafa Akıncı sandığa gömüldü. Kıbrıs’ımız, Rauf Denktaş’ın bayrağını alan Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığıyla Mavi Vatanımızın kalesi olmuştur.

Doğu Akdeniz’de de kaybetmektedir. İntikam tatbikatlarıyla kurduğu Haçlı İttifakı, Türk donanması kayasına çarpmıştır.

ABD’nin bu provokasyonları yapmasını sağlayan, Türkiye içindeki işbirlikçileridir. Buradan Fener Rum Patrikhanesi’ne de sesleniyoruz ve uyarıyoruz. 100 yıl önce Atatürk’ün “fitne ve fesat odağı” dediği noktadasınız.

Burası bir ibadethane değil, CIA ofisi olmuştur.

Kendine “ekümenik” ilan eden Fener Patriği, 15 Temmuz’da FETÖ’yle görüşmektedir, Ukrayna’da ABD’nin emir komuta zincirine girmektedir.

Oysa bizim Kurtuluş Savaşı’nda işgalcilere ve Mavi Mira gibi bölücü odaklara karşı bayrak açan Papa Eftinlerimiz vardır. Bugün de emperyalist kışkırtmaların bilincinde olan farklı inanç ve kökenlerden Türk vatandaşlarımız vardır.

Türk milletinin harcı istiklal mücadelesiyle karılmıştır. Türk milletinin şiarı ne mutlu Türk’üm diyenedir ve tüm vatandaşlarımızı kapsamaktadır.

Bu coğrafya medeniyetler kapısıdır.Burada Türkü Kürde, Sünni’yi Alevi’ye, Hristiyan’ı Müslümana karşı kışkırtma planlarının arkasında tek bir odak vardır: ABD. Fakat bu etnik, dini ve mezhepsel kışkırtmalar bu zamana kadar tutmamıştır, bundan sonra hiç tutmayacaktır.

Bu planları bozduk, ABD’yi BOP dediği Haçlı haritasına gömdük.

Şimdi “ekümeniklik” diye giriştiği Haçlı Rüyası da ABD emperyalizminin kâbusu olacaktır

ulusal.com.tr.