10 Kasım mektubunu Aydınlık'a anlattı

Aydınlık gazetesi yazarı, AKUT Genel Başkanı Nasuh Mahruki, 10 Kasım'da Atatürk'e bir mektup yazınca, sosyal medya ve basın aracılığıyla AKP'nin hedef tahtasına oturtuldu. Son olarak AKP Kayseri Milletvekili ve TBMM Darbe Araştırmaları Alt Komisyon Başkanı Yaşar Karayel, Mahruki'yi "darbeci" olmakla suçladı ve Silivri'yi işaret ederek aba altından sopa gösterdi. Mahruki'ye Atatürk'e ne yazdığını, niyetinin ne olduğunu sorduk, gelen tepkiler karşısında yorumunu aldık.

Abone ol

Füsun İkikardeş

Genelkurmay sessiz ben değilim

Endişe hissettiğim konuda, Atatürk'le bu ülkenin kurucusuyla paylaşmak, dertleşmek istedim. Belki tonlamada ince bir ayar yapsam iyi olurdu. Demek istediğim şuydu: Hepimizin gözleri önünde TSK'nın çok önemli subayları -herkesin Atatürkçü olduğunu bildiği subayları,- Balyoz'du, Oraj'dı, Ergenekon'du, adını bile unuttuğum saçma sapan bir sürü suçlamalarla, sahte CD'lerle, yerleştirilmiş kanıtlarla, gizli tanıklarla -biri de PKK'nın 2 numaralı adamı Sırrı Sakık-, hapislerde. Ben bir yurttaş olarak bundan çok rahatsızım. Nasıl müsaade edebilirsiniz? Genelkurmay'ın komuta kademesi nasıl oturuyor ve sessiz kalıyor? Bir yurttaş olarak bundan rahatsız oluyorum dedim ve bunu 10 Kasım'da Atam'a bunları söyledim, dertleştim. Böyle bir sorun var, görevlerini yapamadılar, dedim. Kendi silah arkadaşları içeride, kaldı ki haksız yere içerde! Ben suçsuz olduklarına inanıyorum, itiraz ediyorum. Komuta kademesi demek ki inanmıyor! O komuta kademesinin de şu anda oturduğu makama layık olmadığını düşünüyorum.

Türkiye'nin güvenliği söz konusu

“Kendi adamını koruyamayan vatanını hiç koruyamaz. Onun da ötesinde, PKK bastırdıkça bastırıyor, tavizler alıyor. Andımız'ın kaldırılması tavizdir. Nasıl alıyor bu tavizleri? Çünkü asker dik duramıyor, kendi komutanlarını kaybetmiş, donanmaya komutan bulunamıyor, İsrail, Güney Kıbrıs Rum yönetimi aşağıda doğal gaz arıyor biz egemenlik haklarımızı savunamıyoruz... Nereye kadar gidecek bu şekilde? Türkiye'nin bekaası ve güvenliği, milletin de refahı tehlike altında. Etrafımız savaş içinde, Türkiye'nin güçlü bir orduya sahip olması gerek. Yıllardır "Güçlü ordu, güçlü Türkiye" yazardık. Güçlü ordu olmadan güçlü devlet olamazsın! Menfaatlerimizi savunacaksak yine TSK ile savunacağız. TSK yoksa caydırıcılık da yok. Caydırıcılık yoksa güvenlik, bekaa ve refah da yok. Bugün TSK'nın zayıflatılmasına sessiz kalan, yarın bu coğrafyada güvenlik haklarını kaybeder. Böyle bir coğrafyada yaşıyorsak, iç barışınızı sağlayacaksınız, demokrasinin ve insan haklarının üstünlüğünü sağlayacaksınız, güçlü bir orduyla, güçlü bir siyasetle, güçlü bir sivil toplumla, güçlü bir medyayla, güçlü iş dünyasıyla, aklı başında yurttaşlar dik duracaksınız.

Aydınlık

AKP 10 Kasım'a bu çelengi uygun buldu Gündem Berkin ölüme direniyor Gündem Meclis kapısında intihar girişimi Gündem Ali İsmail için yürüdüler Gündem