AKP'den ittifak açıklaması
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti ile MHP'nin ittifak görüşmelerinde müzakereler sonucu belli bir noktaya gelineceğini ümit ettiğini bildirdi.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Rekabet Kurumunda düzenlenen "Büyüsü Bozulan Dünyada Yeni Düzen Arayışı" konulu sempozyum sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Yerel seçimlerde AKP-MHPittifakı görüşmelerinde sürecin hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Kurtulmuş, Cumhur İttifakı'nı diğer konulardan ayrı tutulması gerektiğini belirterek, MHP'nin, Türkiye'nin önemli konularında AK Parti hükümetine önemli ve anlamlı bir destek verdiğini ifade etti.
Kurtulmuş, "Yasal altyapısı olduğu için Cumhur İttifakı partiler arası iş birliğini mümkün kıldı. Buradaki ruhu, Türkiye'nin temel meseleleri konusundaki ortak fikir alışverişi ve dayanışma ruhunu sürdürmekte her iki parti de kararlıdır. Çünkü milli meseleler günlük siyasetin, hatta seçimin ötesinde önem arz eden konulardır." dedi.
Yasal altyapısı olmadığı için yerel seçimlerde ittifak konusunda daha zor bir süreçle karşı karşıya olduklarını da belirten Kurtulmuş, "Bir işbirliği bulma noktasında her iki partinin iradesi kuvvetli bir şekilde devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde meselenin detayları ile ilgili çalışmaları sürdüreceğiz. Eğer bir işbirliği yapma imkanı varsa da geldiğimiz noktayı karşılıklı olarak kamuoyu ile paylaşarak mesafe almaya çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Her iki partinin her seçim bölgesinde en çok oy alabileceği adayla seçime girme hazırlığını sürdürdüğünü, en ince detayıyla 5 haftadır kampanya için çalıştıklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Görüşmelerin müzakereler sonucunda belli bir noktaya gelineceğini ümit ediyorum." ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, görüşmelerin takviminin belli olup olmadığı sorusuna ise seçim takvimi gelmeden ittifak görüşmelerini bir şekilde neticelendireceklerini bildirdi.
"İçimiz kan ağlıyor, kabul edilebilir bir şey değil"
Bir gazetecinin, "Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayında Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin ağır suçları içeren durumlarda konsolosluk binasının dokunulmazlığı olmadığına ve ilk gün arama yapılabileceği" görüşünü nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Uluslararası hukuk çerçevesinde hem konsolosluk hem rezidans korunması olan yerlerdir ve oradaki kişilerin de dış işleri mensuplarının da korunma altında olduğunu ifade etmek isterim. Bunlar bu haktan istifade ederek yurt dışına çıkmıştır. Orada herhangi bir soruşturma başlatılmadığı için ya da bu konuda alınan bir karar olmadığı için olaya müdahale etme imkanımız olmamıştır. Bütüne baktığımız zaman son derece endişe verici bir olay. Bu çağda, 2018'in sonunda bir büyük dünya metropolü olan İstanbul'da, dünyanın önemli ülkelerinden birisinin başkonsolosluğuna bir kişinin elini kolunu sallayarak serbestçe girmesi ve sonra yok olması gerçekten bütün insanlık vicdanını kanatan ağır bir suçtur. İnşallah hala ümit ediyoruz ki bir şekilde Sayın Kaşıkçı'ya canlı şekilde ulaşılır. Ama görülen o ki emareler öyle gösteriyor ki ortada son derece vahim bir durum var. Şundan herkesin, dünya kamuoyunun emin olması lazım. Türkiye olarak ortaya çıkacak en ufak bir detayı atlamayacağımızı, örtmeyeceğimizi, dünya kamuoyuyla paylaşacağımızı, bu bilgiler kesinleştikçe de bu soruşturmanın detaylarında ne gerekiyorsa onun yapılacağının bilinmesini isteriz. İçimiz kan ağlıyor, kabul edilebilir bir şey değil."
İstanbul'da olmakla birlikte olayın meydana geldiği yerin Suudi Arabistan toprakları olduğunu ve bu ülkenin yetkililerinin bir açıklama yapma mecburiyetinde bulunduğu belirten Kurtulmuş, "'Bilmiyoruz, görmedik' demek yetmez. Sayın Kaşıkçı oraya girdiğine göre neden çıkmadı. Çıkmadıysa nerededir? Bunları bütün dünya kamuoyuyla Suudi yetkililerinin paylaşması lazım." diye konuştu.
Kurtulmuş, Suudi Arabistan konsolosunun konutunda arama yapılmadan Türkiye'den ayrılmasının soru işareti yaratıp yaratmadığı sorusu üzerine ise "Arama kararı yok. Şüpheli konumuna düşmemiş. Türkiye'nin onu bir şekilde durdurup, 'hayır, gidemezsin' deme imkanın uluslararası hukuk bakımından olmadığı bir süreçte yurt dışına çıkmış. Bu detayı atlamamalıyız." dedi.