HDP için PKK kadar endişelenen Davutoğlu çaresizdir

Vatan Partisi’nin ardından AK Partili ve MHP’li milletvekilleri de bu talebi dile getirdi.

Bu hareketin PKK-HDP içinde yarattığı endişe herkesin malumu.

Dikkat edin. HDP’nin yardımına ilk koşan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu oldu. Aslında “HDP’nin rolünü üstlendi” demek daha doğru. Çünkü Davutoğlu HDP’lilerin vekilliklerinin düşürülmesine karşı çıkmakla kalmadı, “HDP kapatılsın” talebini Türkiye’nin gündemine getirdiği için Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i hedef aldı.

Davutoğlu, Genel Başkanımızın özellikle televizyon kanallarına çıkarak “Bu bir başlangıç, HDP kapatılmalı” demesine çok kızdı, şöyle bir mesaj verdi: Doğu Perinçek ‘HDP kapatılmalı’ diyorsa siz AK Partililer ‘PKK’nın partisi yaşamalı’ demelisiniz.

“Açılım” süreciyle Bakan yapılan, Vatan Savaşı yükseldiğinde gönderilen Davutoğlu, CIA ağzıyla Doğu Perinçek’e saldırırken kendi misyonunu da açıklıyor:

PKK’nın siyasi ayağı HDP’ye arka çıkarım.

PKK’nın militan merkezi HDP’yle yol yürürüm.

PKK’nın partisi HDP’yi kapattırmam.

Hatırlarsınız, daha önce de Gelecek Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Vahdettin İnce, “Sistemin HDP’siz bir kanadı kırılır” demişti.

Peki, HDP-PKK, milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesi sonrasında ilk hangi refleksi gösterdi, hangi mesajı verdi: “İttifakımızı genişletelim” mesajını… Hem de art arda.

Üç gün önce HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Çok sesli ve çok renkli bir şekilde, bu baskıcı rejimin değişmesini isteyen herkesin el ele verelim, geniş ve açık ittifaklar yapalım” dedi.

İki gün sonra da aynı çağrı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’dan geldi: “Bizimle ittifak yapacak olan bütün muhalefet partilerine kapımız açıktır.”

Davutoğlu da, Demirtaş’ın röportajıyla aynı gün HDP’yle temasa yeşil ışık yaktı, HDP’yi kastederek, “Bariyerimiz, rezervimiz yok görüşmeye hazırız” dedi.

Söz konusu mesajları Pentagon’un 17 Ocak 2020 tarihli RAND Corporation raporuyla okuduğumuzda ne çıkıyor? ABD o raporda “Muhalefeti birleştireceğiz” dememiş miydi? İşte şimdi en Amerikancı kuvvetler yan yana diziliyor. Laiki, milliyetçisi, bölücüsü, muhafazakarı… Yani içinde ne ararsan var! Muhafazakar kanat eksikti, şimdi o ekleniyor.

Atlantik planına göre Davutoğlu’na verilen görev, AK Parti’deki muhafazakar tabanın içine fitne sokmak ve buradan parça koparmak. İkinci misyonu da HDP’yi muhafaza ve müdafaa etmek.

İkisi için de önlerindeki büyük engel Vatan Partisi. Davutoğlu’nun her konuşmasında bize karşı öfke patlaması yaşamasının, bayat 28 Şubat retoriğine başvurmasının nedeni bu.

Bir de en son Aydınlık Gazetesi'ndeki emekli diplomat Vahit Özdemir’in, 15 Temmuz, Dışişleri’nde FETÖ örgütlenmesi, Fetullah Gülen ziyaretiyle ilgili soruları Davutoğlu’nun kızgınlığını katlamış olmalı. Baksanıza Davutoğlu, bu zamana kadar Amerikan beslemelerinin ağzından duymaya alışık olduğumuz “muhbir” gibi suçlamalara yöneldi.

Türkiye, maskeli Amerikan muhbirlerinin ve muhiplerinin kim olduğunu 15 Temmuz gecesi çok iyi öğrendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıklama yapana kadar saklandıkları yerden çıkmayan köstebekler “Dur bakalım ne olacak” pususundayken, kimin çıkıp “Bu bir Amerikancı FETÖ darbesidir, ezilecektir” diye meydan okuyabildiğini herkes gördü.

Vatan Partisi’nin, Türkiye’yi Davutoğlu’nun “stratejik çukurundan” çıkarması, başta Suriye olmak üzere İran, Irak Rusya gibi komşuları ve Çin gibi dostlarıyla buluşturan siyasetlere öncülük etmesi de hırçınlığın bir başka nedeni. S-400’ü hazmetmek kolay değil tabii.

Özetle Vatan Partisi, Türkiye’nin Küçük Amerika sayfasını hiç açılmamak üzere kapattı. Türkiye, Avrasya’da öncü konumuna yerleşiyor. Komşularımızla barış siyasetinde ciddi mesafeler katettik, ABD’nin oyunlarını bir bir bozuyoruz. Ufukta Vatan ve Üretim Hükümeti var ve bu rotadan dönüş yok.

Amerikancılar, çatlasa da patlasa da boşuna! Millet bir kere hacı bildiklerinin koynundaki haçı gördü. Artık yutturamazsınız!

OSMAN ERBİL

VATAN PARTİSİ MYK ÜYESİ