İki oğlu çatışmada öldürülen Turan Tekcan o anları anlattı
Samsun'un Çarşamba içesinde 22 Temmuz'da meydana gelen ve 3 kişinin öldüğü silahlı çatışmada iki oğlunu kaybeden Turan Tekcan'ın ifadesi ortaya çıktı
Olayda iki oğlunu vuran Mustafa Salih Semercioğlu'nu vurduğu için tutuklanan Tekcan ifadesinde 'İki oğlum vurulmasına rağmen ateş etmedim. Beni de vurmaya çalışınca kendimi korumak için ayaklarına doğru ateş ettim' dedi. Oğlu vurulduğu sırada annesinin oğlunun üstüne kapandığını bu sayede hedef olmadığını anlatan Tekcan 'Oğlum Altuğbey ve Göktuğbey Tekcan'ı hedef gözeterek öldüresiye ateş ederek vuran Mustafa Salih Semercioğlu'dur. Ayrıca öldürmek kastıyla bana ateş ederken Murat Aşar'ı da vurmuştur.' diyerek şikâyetçi oldu.
Milliyet'in haberine göre, Turan Tekcan’ın ifadesinde şunları söyledi:
'Kavgayı görüp aşağı indim'
'Olay günü saat 19.00 sıralarında evimdeydim. Evimin önünden bağırma sesleri duymam üzerine balkona çıktım. Yeğenim olan Onur Tekcan'ın telefon mağazasının önünde bir tartışma vardı. Tartışma yeğenim Ömer Can Tekcan ile Mustafa Salih Semercioğlu ve Kerem Öztürk arasında idi. Bir tarafta Salih ile Kerem diğer tarafta ise Ömer Can vardı. Bunun üzerine eşim Meral Tekcan ile aşağıya indik. Aşağıya inene kadar kapı komşumuz Murat Aşar bizden önce aşağıya inmişti. Balkondan bakarken gözlüğüm olmadığı için herhangi bir kimsenin elinde silah görmedim. Aşağıya inerek dükkânımın yanında yeğenim Onur Tekcan'a ait telefon dükkânının önüne gittiğimde yeğenim Ömer Can'ın elinde tüfek vardı’
'Hedef gözeterek ateş etti'
'Bu esnada Ömer'in abisi Onur, Ömer'in elinden tüfeği almaya çalışıyordu. Yanlarına gittiğimde Murat Aşar ve eşimle Ömer'in elinden tüfeği almaya çalışırken tüfek havaya bir el patladı. Bu esnada oğlum Alptuğbey'i dükkânın önünde gördüm. Ömer Can'ın elindeki tüfeği Murat le birlikte aldım. Tüfek benim elimdeydi. Tüfeği hiç kullanmadım. Biz Ömer'i sakinleştirmeye çalışırken oğlum Alptuğbey Tekcan matbaanın önüne doğru gidiyordu. Bu sırada Mustafa Salih Semercioğlu matbaanın dış kısmında yanda bulunan köşedeki krişi kendisine siper ederek elindeki av tüfeğiyle oğlum Altuğbey'e hedef gözeterek öldürmek kastıyla bir el ateş etti. Oğlumun elinde silah görmedim. Ben de elimdeki tüfeği o ana kadar hâlâ kullanmamıştım.'
'Oğlum kafasından vuruldu, annesi yanındaydı'
'İlk ateşle oğlum kafasından vuruldu ve sağ omuz tarafından yere düştü. Annesi hemen yanına koştu ve oğlum Altuğbey'in üzerine eğildi. Mustafa Salih sırtını matbaanın kapısında doğru vererek geri geri giderek bize ateş etmeye devam etti. Hedef gözeterek bizi vurmak amacıyla ateş ediyordu. Eşim oğlumun başına eğildiği için hedef olmadı. Ben de oğlumun yanına ilerlemek istedim. Ancak ateş edilmesi üzerine kendimi korumak için yere doğru eğildim. Bu esnada Mustafa Salih ateş etmeye devam ederken benim sol tarafımda bulunan Mustafa Aşar, Mustafa Salih'in tüfeğinden çıkan mermilerle vurulduğunu gördüm. Murat Aşar ile aramda bir metre mesafe vardı. Yere doğru çömeldiğimden mermiler bana isabet etmedi. Oğlum ve Murat vurulmasına rağmen kimseye ateş etmedim.'
'Diğer oğlumun da vurulduğunu gördüm'
Bu sırada matbaanın sağ tarafında bulunan balıkçının önünde diğer oğlum Göktuğbey Tekcan'ın da vurularak yere düştüğünü gördüm. Alptuğbey ile Göktuğbey arasında yaklaşık 10 metre mesafe vardı. Bu oğluma da Salih Semercioğlu nişan alarak öldürmek kastıyla ateş etti. Ben Göktuğbey'in de vurulup yere düştüğünü görünce Salih'in bana ateş edeceğini anladım ve korkutmak amacıyla havaya bir el ateş ettim.'
'Tüfeği düşünce ateşi kestim'
'Ancak şahıs bana doğru hem ateş ederek hem de dükkânına doğru geri geri giderken beni de vurmasın, elindeki tüfeği düşürsün, bıraksın düşüncesiyle Mustafa Salih'e ben de elimdeki av tüfeğiyle birkaç el ateş ettim. Ayaklarına doğru namlu yere eğik şekilde ateş ettim. Öldürmek amacıyla ateş etmedim. Salih yere düşünce tüfek elinden düştü. Tüfeği elinden düşünce artık bize zarar veremez diye ben de ateş etmeyi bıraktım.'
'Sağa sola koştum'
‘Bu esnada oğlum Göktuğbey'in başındaydım. Ben vurulan çocuklarımı hastaneye götürmek için sağa sola koşturmaya başladım. Bu sırada matbaanın içinde camekanın arkasında Mehmet Semercioğlu ve oğlu Mustafa Salih Semercioğlu ile hatırlayamadığım ismini bilmediğim üçüncü bir şahıs vardı. Bu şahıs muhtemelen Kerem Öztürk olabilir. İçeride ayrıca beyaz tişörtlü bir şahıs daha gördüm. Ben kendilerine doğru dikkatlice baktığım sırada Mehmet Semercioğlu'nun işyerinin çekmecelerini karıştırdığını gördüm. Elinde birşeyler vardı. Ancak silah mıydı veya başka birşey miydi tam olarak göremedim. Bir şeyler kaçırmaya çalışıyordu. Daha sonra ben evlatlarımın başına geçtim. Polisler ve ambulans geldi. Oğullarımı hastaneye gönderdik.’
'Evden silahsız indim'
‘Ben evden indiğim sırada üzerimde silah yoktu. İşyerimde bulundurma ruhsatlı tabancam vardı. Çekmecede dururdu. Ben evdeyken işyerinde oğlum Alptuğbey Tekcan duruyordu. Tabancayı onun aldığını görmedim, olay sırasında çekmeceden alıp yanında bulundurmuş olabilir. Olay sırasında oğlumun ne elinde ne belinde silah görmedim. Kimseye ateş ettiğini de görmedim. Kamera kayıtları incelendiğinde apartmandan inerken elimizde silah olmadığı görülecektir’
'İki oğlum öldü'
'Oğlum Altuğbey ve Göktuğbey Tekcan'ı hedef gözeterek öldüresiye ateş ederek vuran Mustafa Salih Semercioğlu'dur. Ayrıca öldürmek kastıya bana ateş ederken Murat Aşar'ı da vurmuştur. Mustafa Salih Semercioğlu ve babası ile önceye dayalı bir husumetimiz yok. Anlık gelişen bir olaydır. İki oğlumu öldüren Mustafa Salih Semercioğlu ve onu azmettirerek olay anında müdahalede bulunmayan, elindeki tüfeği almaya çalışmayan babası Mehmet Semercioğlu'ndan şikayetçiyim.
'NEZARETTE BEKLERKEN DUYDUM'
Polisteki ifademden sonra nezarette bekleyen Kerem Öztürk ile Mehmet Semercioğlu'nun konuşmalarını duydum. Kerem matbaanın arkasında bulunan duvardan kaçtığını, ayrıca Mehmet Semercioğlu'nun istediği tarzda ifade verdiğine dair konuşmalarını duydum. Ayrıca Kerem Mehmet'e bir şeyler sakladığını da belirterek duvardan atlayarak kaçtığını söyledi. Emniyetin kayıtlarında bu konuşmalar varsa dinlenmesini istiyorum. Kerem Öztürk'ten de şikayetçiyim. İbrahim Öztürk'ten bir şikâyetim yoktur.'
ulusal.com.tr