İbrahim Kalın'dan Almanya açıklaması
"Avrupa ile ilişkilerimizde tüm olumsuzluklara rağmen yapıcı bir tavır izleyen Sayın Cumhurbaşkanımızın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmasının sudan sebeplerle engellemeye çalışılması, dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle de bağdaşmaz"
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, bazı Alman siyasetçilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hamburg ziyaretiyle ilgili açıklamalarına yönelik, "Her fırsatta demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda Türkiye'ye ders vermeye kalkanların, terör örgütlerine, darbecilere ve kanun kaçaklarına kol kanat gererken Sayın Cumhurbaşkanımızın vatandaşlarımızla buluşmalarına engel olmaya çalışmaları, Avrupa'da hüküm süren çifte standartların en somut göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G-20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Almanya'nın Hamburg şehrine gerçekleştireceği ziyaret öncesinde bazı Alman siyasetçilerin provokatif ve art niyetli açıklamalarının kabul edilemeyeceğini belirtti.
Kalın, açıklamasında, "Her fırsatta demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda Türkiye'ye ders vermeye kalkanların, terör örgütlerine, darbecilere ve kanun kaçaklarına kol kanat gererken, Sayın Cumhurbaşkanımızın vatandaşlarımızla buluşmalarına engel olmaya çalışmaları, Avrupa'da hüküm süren çifte standartların en somut göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Demokrasiye inandıklarını iddia eden bu kişilerin Türk demokrasisini ortadan kaldırmak isteyenleri desteklemek yerine devletin ve milletin yanında olmasını beklediklerini vurgulayan Kalın, şunları kaydetti:
"Avrupa ile ilişkilerimizde tüm olumsuzluklara rağmen yapıcı bir tavır izleyen Sayın Cumhurbaşkanımızın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmasının sudan sebeplerle engellemeye çalışılması, dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle de bağdaşmaz. Alman makamlarının referandum sürecinde yapılan vahim hataları tekrarlamayacağını umuyor, yüzyıllara dayanan Türk-Alman ilişkilerinin kısa vadeli seçim hesaplarına kurban edilmemesi gereğini bu vesileyle tekrar hatırlatıyoruz."