Yedi düvelin ajanı Güneydoğu’ya yığıldı
PKK / PYD’nin ABD yardımıyla kaydettiği ilerlemenin ardından Türkiye’nin Suriye sınırı ajan yuvasına döndü. ABD, İsrail ve İngiltere’nin yanısıra Malezya, Etiyopya ve Nijerya da bölgeye ajan gönderdi.
PKK/PYD unsurlarının Telabyad’ı ele geçirmesi ve dikkatini Fırat’ın batısına çevirmesinin ardından, Türkiye’nin sınıra yaptığı askeri yığınak, dünyanın birçok ülkesinin, gizli servis elemanlarını bölgeye göndermesine neden oldu. Batılı ülkelerin uzun süreden buyana bölgede faaliyet gösteren ajanlarına takviye yaptığı, bölgedeki PYD ve PKK unsurları ile teması sıkılaştırdığı biliniyordu. Ancak son dönemde, Kürt koridoru ya da PKK/PYD ile temas konusunda stratejik veya taktik açıdan hiçbir çıkarı bulunmayan, Pakistan ve Malezya gibi ülkelerin de bölgeye gizli servis ajanlarını gönderdikleri ortaya çıktı. Bu ajanların, kendi ülkelerindeki IŞİD’çilerin izini sürmek ve söz konusu militanların geri dönüşüne karşı önlem almak üzere Türkiye’ye gönderildikleri anlaşıldı.
HER YER AJAN
Ankara’da koalisyon hesapları ve erken seçim tartışmaları sürerken, Türkiye’nin Güneydoğu illeri adeta kaynayan kazana döndü. PKK/PYD unsurlarının giderek güç kazanması, IŞİD’in manevra alanını genişletme çabası, dikkatlerin Türkiye’nin güney sınırına çevrilmesine neden oldu. Başkent kulislerine yansıyan bilgilere göre, “yedi düvelin gizli servis ajanı, Güneydoğu’ya yığıldı.”
MİT’in raporlarına da ayrıntılı olarak yansıyan gelişmeler konusunda devletin ilgili birimleri net bir şekilde uyarıldı. Başta CIA, Mossad ve MI6 olmak üzere Batılı ülkelerin gizli servislerinin Türkiye’nin güney sınırındaki illerde yoğun faaliyet gösterdiği biliniyordu. ABD, İsrail, İngiltere’nin gizli servis elemanlarının yanı sıra Almanya’da bölgeye ilgisini hem sivil toplum örgütleri hem de Türkiye’deki diplomatik misyonları aracılığı ile yoğunlaştırdı. Mossad, CIA ve MI6’nın son bir ay içinde Türkiye’deki ajan sayısını artırdığı, faaliyetlerinin kapsamını nicelik ve nitelik olarak genişlettiği, PKK/PYD unsurları ile temaslarını da sıkılaştırdığı saptandı. Eş zamanlı olarak HDP’nin yerel birimleri ile sivil toplum örgütleri aracılığı ile temaslar yoğunlaştırıldı. Hatta bazı gizli servis elemanlarının, angaje ettikleri bazı kişiler aracılığı ile saat başı sınırın diğer yanından bilgi aldıkları da ortaya çıktı. Yapılan teknik takip sonucu, PYD/PKK unsurlarının akıllı telefonlarındaki bazı yazılımları kullanarak Türkiye sınırları içindeki bazı noktalara yoğun istihbarat akışı sağladıkları anlaşıldı.
Türkiye’nin güney sınırındaki il ve ilçe merkezlerindeki bu istihbarat faaliyetleri öyle yoğunlaştı ki, MİT’in istihbarata karşı koyma çabaları da sıkıntıya düştü. Batılı ülkelerin gizli servisleri için çalışan isimlerin yanı sıra, sivil toplum örgütleri adına bölgeye gelenlerin sayısında da patlama yaşandı. Bu kişiler arasında kimin gerçekten sivil toplum örgütü ya da yardım kuruluşu çalışanı, kimin gizli servis elemanı olduğu ayırt edilemezken, gelenlerin ağırlıklı bölümünün otel ya da pansiyonlar da kalmak yerine kiralık ev tuttukları ve sahte Türk ismi kullandıkları saptandı.
KENDİ IŞİD’İNİ ARAYANLAR
Son dönemde, Kürt koridoru ya da PKK/PYD ile temas kurmasında stratejik veya taktik açıdan hiçbir gereklilik bulunmayan Pakistan, Malezya, Etiyopya ve Nijerya gibi ülkelerin de bölgeye gizli servis ajanları gönderdikleri ortaya çıktı. Bu Ankara’da şaşkınlıkla karşılansa da, sözkonusu ülkelerin ajanlarının, kendi ülkelerindeki IŞİD’çilerin izin sürmek ve söz konusu militanların geri dönüşüne karşı önlem almak üzere Türkiye’ye gönderildikleri anlaşıldı.
CIA’nın verilerine göre IŞİD içinde 72 ülkeden yaklaşık 11 bin militan bulunuyor. Sadece Avrupa ülkelerinden 2 bin kişinin IŞİD içinde olduğu biliniyor.
Deniz Kahraman
Aydınlık