Isparta'da sır gibi hayvan ölümleri!
Bir yılda 70'ten fazla yerli sığır nedeni bilinmeyen biçimde öldü, köylüler çaresiz...
Bir yılda 70'ten fazla yerli sığır nedeni bilinmeyen biçimde öldü, köylüler çaresiz...
Yusuf Yavuz
Isparta'nın Sütçüler ilçesine bağlı İncedere köyünde yaşanan büyükbaş hayvan ölümleri köylüleri tedirgin ediyor. Bir yıl içerisinde yaklaşık 70 civarında büyükbaş hayvanın öldüğünü belirten Tahtalı Mahallesinde yaşayan köylüler, konuyla ilgili kapsamlı bir inceleme yapılmasını ve sorunun çözülmesini bekliyor. Hayvan ölümleriyle ilgili görüşüne başvurduğumuz uzmanlar ise hastalık riskine karşı yöredeki hayvanların aşılandığının altını çizerek yaşanan ölümlerin nedeninin geç haber verildiği için tam olarak bilinemediğini belirtiyorlar.
BİR YILDA 70’TEN FAZLA SIĞIR TELEF OLDU
Isparta'nın Sütçüler ilçesine bağlı İncedere köyü ve çevresinde yıllardır geleneksel yöntemlerle hayvancılık yapılıyor. Yaz aylarında yaylalara bırakılan 'gıcık' sığırlar, zor iklim ve doğa koşullarına dayanıklı olmalarıyla biliniyor. Zorlu arazi koşullarına sahip olan yörede yaşayan köylüler, 'geçimlik' hayvancılıkla varlıklarını sürdürebilme mücadelesi veriyor. Ancak İncedere köyünün Tahtalı Mahallesi'nde yaşayan köylüler son bir yıldır hayvanlarını birer birer kaybediyor. Köylülerin söylediğine göre Tahtalı'da bir yılda 70 civarından sığır telef oldu.
YAPILAN TAHLİLLERDEN SONUÇ ÇIKMADI
Nedeni tam olarak bilinmeyen hayvan ölümleriyle ilgili sorularımızı yanıtlayan İncedere Muhtarı Yılmaz Özkan, yalnızca Tahtalı Mahallesi'nde görülen ölümlerin halen sürdüğünü belirtiyor. Sığırların ağzından köpüklü kan geldiğini söyleyen Özkan, "ölen sığırlardan çeşitli örnekler alınarak tahliller yapıldı. Ancak tahlil sonuçlarının temiz çıktığı söylendi bize. Bize sığırlarımızı satıp yerine sıfırdan ve başka yerden tohumlanmış hayvanlar almamızı söylüyorlar. Ancak biz yerli sığırın dışında başka bir sığıra bakabilecek durumda değiliz. Köyümüzde çoğunlukla 65 aylığı ile geçimini sağlamaya çalışan yaşlı insanlar var. Bunlar birer ikişer sığır besleyerek yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor" diye konuştu.
‘BİZİM BESİ HAYVANCILIĞINA GÜCÜMÜZ YETMİYOR’
Tahtalı Mahallesi'nde yaşayan Rukiye Yaman da bir yıl içerisinde 7 tane sığırının öldüğünü söyledi. Sığırlarının neden öldüğünü bilmediklerini dile getiren Yaman, "bizim besi hayvancılığına gücümüz yetmiyor. İneklerimizi yazın yaylalardaki yeşil otlarla kışın da saman ve kuru otla besliyoruz. Başka bir gelirimiz de yok. Yıllardır hayvanlarımızı aynı bölgeye bırakıyoruz. Daha önceleri hiç ölüm olmamıştı, ilk kez bu yıl ölümler başladı. Geçtiğimiz hafta komşularım İsmail Yaman'ın 3, Mevlüt Ayhan'ın da 2 sığırı öldü. Hayvanlarımızı bizim tek geçim kaynağımız, bu soruna yetkililerin bir çözüm bulmasını istiyoruz" dedi.
UZMANLAR KÖYLÜLERİN ÇOBAN TUTMASINI İSTİYOR
Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar ise bölgedeki hayvan ölümlerinin nedeninin anlaşılmamasını ölümlerin geç haber verilmesine bağlıyor. Yöredeki hayvanların bulaşıcı hastalık riskine karşı aşılarının tam olarak yapıldığını söyleyen uzmanlar, ölümlerin yörede bulunan çeşitli zehirli otlardan da kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyor. Ancak yöre köylüleri yıllardır aynı bölgede otlayan hayvanların zehirli otları yemediği ve daha önce böyle ölümler olmadığını dile getiriyor. Uzmanlar köylülerin sığırları çobansız yaylaya bırakmaması gerektiği görüşünde, köylüler ise çoban tutacak ekonomik güce sahip olmadıklarını, hayvanlarına bile zor bakabildiklerini söylüyor.
KÜÇÜK ÜRETİM MODELLERİNE GÖRE DÜZENLEMELER YAPILMALI
Konuyla ilgili bir başka gerçek ise coğrafi koşulları ve üretim kültürleri gereği yalnızca küçük ölçekli ve geçimlik hayvancılıkla uğraşan Tahtalı Mahallesi ve benzeri yerlerdeki üretim modelinin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın hayvancılık ölçeklerine uymuyor oluşu. Uzmanlar, mevzuatla ülke gerçekleri arasında sıkışan küçük üreticiler için yöre koşulları göz önüne alınarak yeni düzenlemeler yapılması gerektiği görüşünde.