Büyük çözüme hazır mısınız?

Abone ol

Sanayicilerimizle görüşmelere devam ediyorum. Onlar yakın gelecekte uygulayacağımız çözümde belirleyici bir rol oynayacaklar. Üretim ekonomisinin inşasında işçi ve çiftçiden orta ve büyük sanayiciye kadar hepsine bu ülkenin ihtiyacı var.

SANAYİCİLERİMİZ KAPIDAKİ KRİZİ SAPTIYORLAR

Sanayicilerimiz gerçekçi,Tayyip Erdoğan’ın sıcak para ekonomisinin çok derin bir krizin eşiğine geldiğini saptıyorlar. Biz, bu krizin özellikle bu yılın sonunda çok derin sarsıntılarla geleceğini hesaplamıştık. Ancak sanayicilerimiz o sarsıntının çok daha erken olacağını öngörüyorlar ve Ekim ayına dikkat çekiyorlar.

KÜRESEL MERKEZLERİN ÖNGÖRÜSÜ:

KRİZ TÜRKİYE’DEN PATLAYACAK

Uluslararası para çevrelerinde de aynı tahliller yapılıyor. Morgan Stanley Bankası’nın Asya Eski Yürütme Kurulu Başkanı Stephen Roach, alarm veriyor. Yale Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan Roach, önümüzdeki derin sarsıntının Türkiye gibi ödemeler açığı büyük olan ülkelerde başlayacağını belirtiyor. CNBC-e’nin haberine göre, ABD Merkez Bankası FED'in çılgınca yürüttüğü parasal genişleme politikası öyle bir aşamaya gelmiştir ki, küresel merkezler artık mali istikrarı düşünemez haldeler. Prof. Roach, tehlikenin boyutunu şöyle dile getiriyor: "FED mali kaosa zemin hazırlıyor.” Topun ağzındaki ülkeler, Türkiye ile birlikte Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika gibi sıcak para ekonomileridir.

ABD TAYYİP’İ KURTARAMAZ

Türkiye’nin 2015 yılında kendisini derin bir ekonomik krizin içinde bulacağını ne zamandır belirtiyoruz. Kimileri, kafalarından bu olasılığı kovmak için çeşitli rivayetlere itibar ediyorlar. “ABD ne yapar eder Tayyip Erdoğanlara sıcak para bulur” diyenler bile var. Katar’dan medet umanlara da rastlanıyor.

Şimdi daha vurgulu olarak belirtiyoruz: Krizin eşiğindeyiz. Gelecek yıla ithalatta bunaltıcı sorunlarla girilecek. İthalata bağlı sanayide büyük zorluklar çıkacak. Bazı fabrikaların kapanması ve işten atmalar gündemde. Dış ödeme zorlukları kuşkusuz tarımı da etkileyecek. Hem tarım hem sanayi mallarının fiyatları artacak.

TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ PROGRAM:

KARMA EKONOMİ

Türkiye, artık sıcak para diktatörlüğüyle devam edemeyeceği bir noktaya gelmek üzeredir. Büyük çözüm kapıdadır. Üretim ekonomisine geçilmesi zorunludur.

Karma Ekonomi Türkiye’nin önündeki programdır.

Paranın giriş çıkışı denetlenecektir.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası yeniden düzenlenecektir.

Merkez Bankası güçlendirilecektir.

Kredi kartı borçlarının ödemeleri zamana yayılacaktır.

Seksen küsür bankanın yaşaması artık çok zor gözüküyor. Bankalardaki mevduatlar devlet güvencesi altına alınacak ve Türkiye’nin mali sistemi on beş kadar üretimi destekleyen sektör bankasıyla güçlendirilecektir.

Tarım desteklenecektir.

Toprak reformu yapılacaktır.

Avrupa Birliği ile ilişkiler yeniden ele alınacaktır.

Türkiye’de üretilen malların ithalini zorlaştıran önlemler alınacaktır.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler yeniden canlandırılacak, ithal ettiğimiz malların önemli bir kısmı yeniden Bursa, Denizli, Kayseri, Gaziantep, Adana, Mersin, Konya, Çerkezköy gibi kentlerimizde üretilecektir.

Türkiye, kim ne derse desin, İran, Irak, Suriye, Azerbaycan ve Rusya gibi komşu ülkelerle ekonomik işbirliğini geliştirmek zorundadır. Bu işbirliği, bölücü ve gerici teröre karşı mücadele ve güvenlik alanlarını da kapsayacaktır.

Başta Çin olmak üzere Asya ülkeleriyle ve Türk cumhuriyetleriyle her alanda işbirliğini geliştireceğimiz bir sürece giriyoruz.

KARMA EKONOMİNİN HÜKÜMETİ

Özetle Türkiye, İşçi Partisi’nin Kemalist Devrimi tamamlama programının eşiğine gelmiş bulunuyor. Bu programa denk düşen siyasal çözümler de kaçınılmaz olarak önümüzdeki iki yılın gündeminde bulunuyor.

İşte Cumhurbaşkanlığı seçimine bu koşullarda gidiyoruz. Türkiye’ye dayatılan Tayyip-Ekmeleddin çatalçıkmazının geçerli olmadığını çok yakın gelecekte göreceğiz. Sıcak para diktatörlüğünü bir askeri rejimle kurtarma seçeneği de geçerli değildir.

GÜÇLÜ DEVLET

ÖRGÜTLÜ TOPLUM

Evet, Türkiye önümüzdeki dönemde disiplinli bir devlet örgütlemek ve bunalımdan toplumu örgütleyerek çıkmak durumundadır. Ancak o güçlü devlet halka dayanan millî devlettir. Disiplinli toplum da üretim ekonomisinin çalışkan toplumudur.

Bu gerçekleri bugün toplumun önüne İşçi Partisi’nden başka koyan bir siyasal kuruluş gözükmüyor. CHP ve MHP sıcak para diktatörlüğünün yandaşları olmuşlardır.

Yaşadığımız süreç, Türkiye’yi Türkiye’den yönetecek, üretim ekonomisini kuracak ve devleti halka dayanarak güçlendirecek bir siyasal çözümü göreve çağırmaktadır.

Türkiye’nin ufuklarına bakarsak Cumhurbaşkanlığı seçimi bir başlangıçtır.

Doğu Perinçek

Aydınlık/ROTA

5. imza da geldi Gündem İftar sofrasına polis müdahalesi Gündem Antalya yanıyor! Gündem Yurttaşlar, Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında ne düşünüyor? Gündem