Adalet Bakanı Gül'den Ankara Barosu'na kınama
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara Barosunun, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkındaki açıklamasını kınadı.
Gül, yaptığı yazılı açıklamada, "Erbaş'ın cuma hutbesinde naklettiği dini hükümler nedeniyle Ankara Barosunun rahatsızlığını ifade eden ve haddi zorlayan" açıklamasını esefle karşıladığını belirtti.
Anayasa'nın 24'üncü maddesini hatırlatan Bakan Gül, dini inanç, vicdan ve kanaat hürriyetinin herkes gibi bir din adamı tarafından da kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmadığına işaret etti.
Erbaş'ın anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığının başı olarak İslam dininin hükümlerini seslendirdiğini vurgulayan Gül, "Bu nedenle vatandaşlarımızın dini bilgi ihtiyacına, suallerine ve tereddütlerine cevap vermesi son derece doğal ve her şeyden önce bir kamu görevidir." ifadesini kullandı.
"Faşist refleksi ifşa etmiştir"
Abdulhamit Gül, Erbaş'ın dile getirdiği hususlarla ilgili "nefret suçu" teşhisi konulmasını da "hukuki cehalet" olarak nitelendirerek, "Bu topraklarda her sesten, her kökten, her inanıştan insan, yüz yıllardır barış ve kardeşlik içinde birlikte yaşamış ve yaşamaya devam edecektir. Çok açıktır ki Ali Erbaş hocamızın hitabında bu birlikteliğe kasteden hiçbir ifadesi, iması ve beyanı yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Ankara Barosunun açıklamasındaki yakıştırmaların, herkesi bir arada tutan değerlerle, demokratik ilkelerle uyuşmadığına dikkati çeken Gül, inanç ve düşünce hürriyetinin anlamını herkesten iyi bilmesi gereken bir meslek örgütünün, farklı bir düşünceye karşı yaptığı talihsiz açıklamanın, zihinlerindeki "faşist refleksi" de bir kez daha ifşa ettiğini belirtti.
Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:
"Böylesi tek tipçi, ötekileştirici, tahakkümcü yaklaşımlar, herhangi bir hukuki dayanaktan yoksundur. İçinde bulunduğumuz salgın günlerinden, tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir dayanışma ruhu sayesinde en az kayıpla çıkmaya hazırlanan ülkemizde, modası geçmiş, katı pozitivist anlayışın halkımız nezdinde bir karşılığının olmadığı açıktır. İtibarını yükseltmek için başkalarının itibarına saldıranların karşısında Anayasamız, milli değerlerimiz ve demokrasimiz bulunmaktadır. Bu düşüncelerle, söz konusu Baronun ifade ettiği hususların, köklü bir hukuk kurumuna yakışmadığını düşünüyor, açıklamayı esefle kınıyorum."