TLB Eğitim-İş'in karnesini verdi: Eğitim-İş'te bölücü iş olamaz

Türkiye Liseliler Birliği (TLB), Diyarbakır Annelerini ziyaret eden 7 öğretmenin Eğitim-İş Sendikasından ihraç edilmesi üzerine Eğitim-İş Genel Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.

Abone ol

Türkiye Liseliler Birliği (TLB), Diyarbakır Annelerini ziyaret eden 7 öğretmenin Eğitim-İş Sendikasından ihraç edilmesi üzerine Eğitim-İş Genel Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Annelerini ziyaret ettiği gerekçesiyle 7 öğretmen Eğitim-İş Sendikasından ihraç edilmişti. Konuyla ilgili vakit kaybetmeden harekete geçen liseliler, öğretmenlerin ihracına tepki gösterdi ve “bir öğretmen sendikasının, HDP’yi koruyup kollaması hiçbir sebeple açıklanamaz!” dediler.

“BU YANLIŞA SESSİZ KALMIYORUZ!”

TLB Genel Başkanı Hakkı Erman Ergincan, düzenlediği basın açıklamasnda “Eğitim-İş’li öğretmenlerin vicdanına sesleniyoruz, onlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz ve uyarıyoruz!” diyerek bu yanlışa sessiz kalmadıklarını belirtti.

Sendika yönetimine “derhal bu yanlıştan dönmeye, kararı geri çekmeye, sendika içindeki HDP koruyucularını temizlemeye çağırıyoruz.” dedi ve şunları ekledi:

“Yanlıştan dönülmesi için fırsat sunuyoruz. Türkiye Liseliler Birliği olarak, 25 Ocak'ta karnelerimizle beraber Diyarbakır'a gidiyoruz. Alınan bu kararın karşısında, annelerimizin ve öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz. Vicdanlı, samimi, vatansever tüm öğretmenlerimizi ve öğrencileri bu eyleme destek vermeye bizimle beraber Diyarbakır’da olmaya davet ediyoruz.”

“Eğitim-İş sınıfta kaldı”, “Liseliler Eğitim-İş’e karnesini verdi”, “Vatanseverliği ihraç edemezsiniz” gibi dövizlerin tutulduğu eylemin ardından TLB’liler, Eğitim-İş binasının önüne karne bırakarak vatanseverlik konusunda düşük not verdi.

TLB Genel Başkanı Hakkı Erman Ergincan’ın yaptığı basın açıklaması:

Sayın basın emekçileri,

Türkiye’nin Atatürkçü, vatansever gençleri, değerli öğretmenlerimiz ve büyük Türk milleti;

Hepimizin bildiği üzere, Diyarbakır anneleri aylardır, HDP İl Binası önünde nöbet tutuyor. Öyle ki, annelerimizin nöbeti HDP’ye kepenk indirtti, HDP’yi Diyarbakır’da fiilen kapattırdı. Annelerimiz Mehmetçikten güç alıyor, Mehmetçike güç veriyor. “Kürtlerin partisiyiz.” diyerek kendisini meşrulaştırmaya çalışan HDP’nin maskesini, annelerimiz indiriyor. HDP/PKK, Kürdümüzü Amerika’nın petrol bekçisi yapmaya çalışıyor.

“Başlarım sizin Kürdistan davanıza, çocuklarımızı Amerika’ya, İsrail’e uşaklığa gönderiyorsunuz.” diyen annelerimiz, hem terör bataklığından kurtulmak isteyen çocuklara, hem de çocuğunu HDP/PKK tuzağından sakınan annelere cesaret vermektedir. Bu nöbet başladığından beri terör örgütü tarafından alıkonulan gençler ailelerine kavuşmaktadır.

Bir yaşıtımızın daha dağa kaçırılmaması, HDP’nin kapatılması ve PKK’nın zayıflatılması için çok büyük önem arz eden bu nöbete, ilk destek verenlerden olduk, üniversitelerde ve liselerde seslerinin yankısı olduk, Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce öğrenciyi annelerimizle buluşturduk, nöbetlerine omuz verdik. “Başka bayrağımız yok.” diyerek Türk bayrağımıza sarılan annelerimiz, Türkiye’ye sarılmışlardır, Türkiye de annelerimize sarılmıştır.

Eğitim-İş sendikasına üye 7 öğretmenimiz de teröre karşı duran, vatansever her eğitimcinin yapması gerektiği gibi, Türkiye’nin farklı yerlerinden Diyarbakır’a giderek terör karşıtı bu nöbete destek vermişlerdir. Eğitim-İş sendikası, bu öğretmenlerimizi örnek alarak şubelerini terör karşıtı bu nöbet için seferber edeceği yerde, alelacele öğretmenlerimiz hakkında soruşturma başlatmış, hukuksuz soruşturmalar neticesinde öğretmenlerimizi sendikadan ihraç etmiştir, şubelerini de siyasi çarpıtmalarla öğretmenlerimize ve Diyarbakır annelerine karşı kışkırtmıştır.

Öğretmenlik ki toplumumuzda en saygı duyulan mesleklerden biridir, “Sen bir ana, sen bir baba, her şey oldun artık bana.” şarkısı biz öğrencilerin ezberinden çıkmaz.

Öyleyse soruyoruz:

Ana-baba, evladını arayan ana-babaya bunu nasıl yapar?

Öğretmenlik yemini, anayasaya, Atatürk ilke ve devrimlerine, özellikle de Türk milliyetçiliğine sadakatle bağlılık yeminidir. Anayasayı tanımayan, Atatürk ilke ve devrimlerine silah doğrultan, Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamayı amaçlayan HDP-PKK’yı korumaya çalışmak, bu yeminin çiğnenmesi değil midir? Namusu ve şerefi üzerine öğretmenlik yemini eden Eğitim-İş’li öğretmenlerin vicdanına sesleniyoruz, onlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz ve uyarıyoruz!

Daha geçtiğimiz aylarda, Şırnak’taki Seçil öğretmenimizi hedef gösteren, Atatürk büstlerini ateşe veren, okullara saldıran, öğretmenlerimizi tehdit eden PKK-HDP’dir.

Eli kalem tutması gereken çocukları dağa kaçırıp eline silah veren HDP’dir.

Okulundan evine dönerken şehit edilen Şenay Aybüke Yalçın öğretmenimizin, okulundan kaçırılarak vahşice şehit edilen Necmettin Yılmaz öğretmenimizin, şehit edilen nice öğretmenimizin ve Mehmetçiğimizin kanı, HDP-PKK’nın ellerindedir.

Hal böyleyken, bir öğretmen sendikasının, HDP’yi koruyup kollaması hiçbir sebeple açıklanamaz!

Bu, münferit bir olay değildir. Kendisini Fakir Baykurtların anti-emperyalist Türkiye Öğretmenler Sendikası’na dayandırarak Atatürkçü, vatansever ve milli hassasiyetlerle Eğitim-Sen’den ayrılarak kurulan Eğitim-İş, şimdi kurucu değerlerinden koşarak uzaklaşmakta ve Eğitim-Sen’e benzemektedir. Temel amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni, milli eğitimi ve eğitim emekçilerini korumak ve geliştirmek olan Eğitim İş, tam da bu amaçlar doğrultusunda hareket eden 7 öğretmeni hukuksuzca sendikadan ihraç etmiştir. Sendika yönetimi, tüzüğünün 3. ve 4. maddesini açıkça çiğnemektedir. Her sabah, okullarda okuduğumuz Andımız’ın ilkeleri çiğnenmektedir. Hepsinden öte, öğretmenliğin, vatandaşlığın ve insanlığın vicdanı çiğnenmektedir.

Türk gençliğinin, eğitim camiasının ve Türk milletinin vicdanı, bu yanlışa sessiz kalamazdı, bu yüzden burada toplandık.

Eğitim-İş sendikası, gaflet ve dalalet içindedir. Bu yanlışlardan dönmez ve içindeki HDP kuyrukçularını temizlemezse, daha büyük yanlışlara sürüklenecektir. Bu karar derhal geri alınmalıdır, ihraç edilen öğretmenlerimize sendikal hakları geri verilmelidir. Eğitim-İş'te ki vatansever hocalara sesleniyoruz, bu karara siz de itiraz edin. Aksi halde siz de bu kararın altına imza atmış olacaksınız.

Eğitim-İş’te bölücü iş olamaz!

Sendika yönetimine, başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını, Öğretmen Yemini’ni ve sendika tüzüğünü tekrar hatırlatıyoruz ve derhal bu yanlıştan dönmeye, kararı geri çekmeye, sendika içindeki HDP koruyucularını temizlemeye çağırıyoruz.

Yanlıştan dönülmesi için fırsat sunuyoruz. Türkiye Liseliler Birliği olarak, 25 Ocak'ta karnelerimizle beraber Diyarbakır'a gidiyoruz. Alınan bu kararın karşısında, annelerimizin ve öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz. Vicdanlı, samimi, vatansever tüm öğretmenlerimizi ve öğrencileri bu eyleme destek vermeye bizimle beraber Diyarbakır’da olmaya davet ediyoruz.

Hakkı Erman Ergincan

TLB Genel Başkanı

Bakan Akar'dan Yunanistan'a flaş çağrı Gündem Libya Devlet Yüksek Konseyi: Barış Gücünü istemiyoruz Gündem FETÖ'nün 'kadim' abisi Yusuf Bekmezci tutuklandı Gündem Manisa Akhisar'da olan deprem neden İstanbul'da hissedildi? Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan yanıtladı Gündem