1 Mayıs "Solcu" bayramı mı, işçi bayramı mı?

Abone ol

Bu soruya vereceğiniz yanıta göre gideceğiniz 1 Mayıs alanını belirlersiniz.

İstanbul ve civarında iki 1 Mayıs kutlaması vardı. Birisi Bakırköy’de, diğeri ise Gebze’de gerçekleştirildi.

Bakırköy’dekinde işçilerden çok “solcular” vardı, Gebze’de ise işçiler vardı.

Bakırköy’de esas olarak PKK’nın talepleri dillendirildi, Gebze’de ise Türkiye işçi sınıfının yıldızı olan Metal işçileri başta olmak üzere bütün işçi sınıfının talepleri.

Bakırköy’de çeşit çeşit “sol” örgütün flamaları, elbette PKK’nınkiler de dalgalanırken, Gebze’de İstiklal marşı ve Türk Bayrağı hâkimdi.

Bakırköy’e “koca koca” örgütler çağrı yaptı. DİSK, Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, KESK gibi. Fakat bunların üyelerinin alana gitmediği görüldü. Öyle ya, ne işleri vardı PKK şovunda. Gebze’de ise metal, gıda, petrokimya işçileri başta olmak üzere sınıfın en dinamik unsurları yer aldı.

Özetle Bakırköy’de “kontlar”, Gebze’de ise işçiler vardı. Sınıf kontlarının yanında CHP, HDP ve HDP yancısı örgütçükler saf tutarken, işçinin yanında ise yalnızca Vatan Partisi vardı.

Fotoğraf Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki 1 Mayıs kutlamalarından AA/Fatih Gürbüz​

Medya 1 Mayıs’ta ne gördü?

Sabah erken saatlerden itibaren haber kanallarını izlemeye başladım. İşçi katılımının yüzde 5 (yazıyla beş!) bile olmadığı Bakırköy’den bütün haber kanalları canlı yayın yapıyordu. İşçilerin kutladığı İşçi Bayramı olan Gebze’yi ise Ulusal Kanal dışında gören yoktu.

Fotoğraf Türk-İş Konfederasyonunca Çanakkale'de düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliğinden AA/Altuğ Acer

İşçilerin meydanlarda olduğu diğer alanları da “azıcık ucundan” gösterdiler. Beğenin ya da beğenmeyin Türkiye’nin en büyük işçi örgütü olan Türk-İş’in Çanakkale 1 Mayıs mitingi, işçilerin 1 Mayıs mitingiydi. 10 binlerce işçi Çanakkale’de ve Gebze’de toplandı. Vatan Partisi de onlarla birlikteydi. Medya ise İşçi Bayramında işçileri göstermek yerine Taksime çıkmaya çalışan 20-30 obsesif tipi göstermeyi tercih etti!

Fotoğraf HAK-İŞ tarafından Sakarya Kent Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleriden AA/İbrahim Yozoğlu

Şimdi çok “solcu” arkadaşlar kızacaklar. Ama Hak-İş’in Sakarya’da düzenlediği 1 Mayıs bile, Bakırköy’dekinden daha fazla işçi sınıfına aitti. Öyle ya da böyle işçi sınıfı içindeki bir eğilim dışa vuruldu. Sizin beğenmemeniz, Hak-İş üyelerinin işçi olduğu gerçeğini değiştirmiyor sonuçta! Peki, Bakırköy’de ne vardı? BijiSerokApo!

İşçilerin bir memesi bile yok!

2 Mayıs tarihli gazetelerde yine Gebze’de toplanan işçilerin haberine rastlayamadık, elbette Aydınlık hariç. İşçiler kendi bayramlarında gazete sayfalarında yoktu ama İzmir’deki 1 Mayıs kutlamalarında polise üzerine aratmamak için soyunan kadınlı, erkekli Ege Anarşi İnisiyatifi birinci sayfalarda yerini aldı.

Üstelik Hürriyet fora edilmiş memeleri (bu arada cinsiyetçi değiliz, erkeklerin de memesi var) “1 Mayıs’ta laiklik hassasiyeti” başlığının altına nal gibi koydu. Böylece Hürriyet, laiklik-meme ilişkisini okurlarına bir güzel kavratmış oluyordu! Elbette aynı gün Şükrü Saracoğlu stadında on binlerce taraftarın “Türkiye Laiktik Laik Kalacak” sloganına Hürriyet’te rastlayamadık. Belki taraftarlar kıçlarını başlarını açsalar “laiklik hassasiyeti” göstermiş olurlardı!

Yeri gelmişken, polislerin “devlet elini bedenimden çek” diye bağıran bu pejmürdelerin üzerini keyiften aramadığını herkes takdir ediyordur herhalde. Hadi Ankara’dakileri unuttuk, yakın zamanda Bursa’da ve daha o gün Gaziantep’te canlı bomba saldırıları düzenlendi. Üstelik 1 Mayıs’la ilgili ihbarları, mezardaki rahmetli dedem bile neredeyse işitti. Polis arama yapmasa ve bir felaket yaşansa aynı tiplerin yapacağı tezviratı tahmin edebiliyorsunuzdur: “Katil devlet, polis uyudu, güvenlik tedbiri yoktu.”

Nevizade barlarında bitmeyen “işçiler neden gelmiyor” geyiği

Uzun uzun tartışılması gereken derin bir sorudur bu: 1 Mayıs “solcuların” mı yoksa “emekçilerin” mi bayramı? 1 Mayıs basının büyük kısmının öne çıkardığı gibi, “PKK’nın, eşcinsellerin, anarşistlerin, bütün ezilmişlerin(!)” toplandığı bir çorba mıdır? Yoksa kiralık işçi büroları ve kıdem tazminatı saldırısı altında olan milyonlarca insanın taleplerini duyuracağı özel bir gün müdür?

Birincisi diyorsanız yolunuz Bakırköy’e düşer, Apo posterleriyle, memelerle, gökkuşağı ve “Kürdisten” flamalarıyla, ha unutmadan bir de CHP flamalarıyla, huşu içinde 1 Mayıs “kutlarsınız”. Çıkışta da Nevizade barlarında kendi kendinize oturup “işçi sınıfı çok cahil, kendi bayramına bile gelmiyor” diye bol bol tatava yaparsınız. “İşçi sınıfı ya da beyaz yakalılar PKK flamaları altında elbette 1 Mayıs yapmaz” biçimindeki çok çok çok basit cevabı bile ömür boyunca tartışır tartışır da bulamazsınız. Bulamazsınız çünkü vatanı olmayanın, gerçeklik duygusu da olmaz. Ayakları bu topraklarda olmayanlar, bu toprağın insanlarının sorunlarını da anlayamaz. Ha, vatan derdi olmayan basın sizi manşete çeker, o ayrı.

İkincisi diyorsanız, yolunuz Gebze’ye düşer. Çıkarabileceğiniz en yüksek sesle bağırarak sınıfın taleplerini dünyaya duyurmaya çalışırsınız. Basit, açık.

1 Mayıs, ikincisidir.

MHP'li Çetin: Sivil bir darbe ile başbakan devrilmiştir Gündem CHP'de muhalifler harekete geçiyor Gündem Şırnak'ta görev yapan mehmetçik ve polise onlarca mektup gönderildi Gündem Devlet Bahçeli ve Oktay Vural aynı karede Gündem