Mustafa Akaydın'dan sert tepki

Akaydın, 2009 yılında büyükşehir belediye başkanıyken bildirdiği mal varlığının basına servis edilmesi üzerine “Bu malların hiç birisi ben siyasete atıldıktan sonra yapılan mallar değil. Sadece 400 metrekare bir arsa aldık siyasete atıldıktan sonra. Sonradan edinilmiş mallar değil yılların malları. Abartıldığı kadar da çok değil. Şuan içinde oturduğum ev banka kredisiyle alındı” diye konuştu.

Son günlerde hem siyasi hem de mali olarak linçe maruz kaldığını söyleyen Akaydın, “Temyiz etmeyi tam ön seçimlere denk geldiği için ihmal edip unutmuşuz. Bu davadan yargılanan bütün belediye meclis üyesi arkadaşlarım temyiz etmişler. Dolayısıyla mali bir linçle karşı karşıyayız.Biz Erdoğan gibi altı delik ayakkabıyla siyasete başlamadık. 40 yıl karı koca doktorluk yaptık. Anneden babadan kalma mallarımızda var. Bunları beyan ettik. Bu malların hiç birisi ben siyasete atıldıktan sonra yapılan mallar değil. Abartıldığı kadar da çok değil. Şuan içinde oturduğum ev banka kredisiyle alındı. 7 yıldır borç ödüyorum. 3 yıl daha borç ödeyeceğim. En büyük mal varlığımda bu” ifadelerini kaydetti.

Akaydın, mal varlığı hakkında yapılan asılsız haberlere de tepki göstererek şunları söyledi: "Şuan da geçimimiz sadece milletvekili maaşım, karımın bağ kur emekli aylığı, bir de kira gelirimiz. Milletvekili maaşımın da üçte biri banka kredisine kesiliyor. Bunu da her yerde söylüyorum. Çorum’da ekonomik değeri olmayan annemden kalan arsayı, Konyaaltı’nda bir evimiz var onu iki tane yapmışlar. Döşemealtı’nda bir tane villa koymuşlar. Saçma sapan işler bunlar. Linç kampanyasının ürünleri”

Ayrıca Akaydın açıklamasında, “Bir kişi ‘kamuyu zarara uğratırken Akaydın zenginleşti’ desin alnını karışlarım.” İfadelerini kullandı.

CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen, Akaydın’a karşı alçakça bir siyasi saldırı yapıldığını belirterek, “Şuan bütün güçleri elinde tutabilirler. Ama hayat, her şeyin tersini gösterecek kadar uzun” dedi

Prof. Dr. Mustafa Akaydın’a yapılanların hukuk dışı olduğunu belirten CHP İl Başkanı Semih Esen, “Akaydın’a yapılan linç kampanyasıdır. Televizyonlarda gösterilen; bir araya gelerek kontrolsüz ve hukuk dışı oluşmuş gücün haklı ve de kendini savunmak için yeteri kadar silahı olmayan kişiye yönelmiş şiddet eğilimidir. Yapılan siyasi şiddet eğilimidir. “ ifadelerini kullandı.

Ülkemizde şiddetin arttığını belirten Esen, şunları kaydetti: "Kaçakçılıkla Mücadele Organize Şube Müdürlüğü’ne giden adalet arayan bir avukat arkadaşımıza ters kelepçe olayı uygulandı. Yine hastanede şifa dağıtan bir doktor arkadaşımız öldürüldü. Şiddetin böyle siyasi bir üst noktada açıkça yapılmasının sonuçlarını hepimiz sokakta canımızla, malımızla ödüyoruz. Artık bunun durdurulması lazım. Hukuk ahlakının egemen olması lazım.”

Linç kampanyasını kınayan Esen, ”Bizim anlımız açık. Yüzümüz ak. Veremeyecek ne Akaydın’ın ne de CHP’nin hesabı yok. Zaman her şeyin en iyi ilacıdır. Şuan bütün güçleri elinde tutabilirler. Ama hayat her şeyin tersini gösterecek kadar uzundur. Bunun da tersini göreceğiz. Gerçekler ortaya çıkacak ve o zaman insan içine çıkacak halleri kalmayacak. Bu son derece alçakça siyasi saldırıdır. Bunu yapanları, prim verenleri kınıyorum. A Kent olayı da esasında steril bir ortam elde edildiğinde, hukukun egemen olduğu bir ortam elde edildiğinde tüm gerçekliğiyle ortaya çıkacaktır. Gerçeklerin bu gün görünenin tam tersi olduğunu zaman gösterecektir” diye konuştu.

Merve Demirağ

ulusalkanal.com.tr