Binalarımız ne kadar güvenli?

Elazığ depreminin ardından binaların risk analizinin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Risk tespitinin özel şirketler tarafından yapılması bu alandaki en büyük problemlerin başında geliyor. Uzmanlar ise devlet eliyle bu uygulamanın bütün yapılara uygulanması gerektiğini savunuyor.

Abone ol

Elazığ’da yaşanan depremin ardından risk taşıyan binalar bir kez daha gündeme geldi.

Elazığ depremi sonrasında hasar tespit bilançosu paylaşıldı. Buna göre Elazığ ve Malatya’da incelenen 4 bin 843 binadan 205’i yıkıldı. Bin 434’ü ağır hasar aldı. 150’sinin orta ve bin 447’sinin ise az hasarlı olduğu belirlendi.

Vatandaşlar oturdukları binaların depreme dayanıklı olup olmadığını merak ediyor.

Binaların depreme dayanıklılığın incelenmesi için önemli testler yapılması gerekiyor. Bu testler sonrasında depreme dayanıklı olup olmadığı anlaşılıyor

Bu test, karot testi olarak da biliniyor. Yapının planı inceleniyor. Kolanlar, kirişler, betonarme parçaları ve inşaat malzemeleri üzerinde direnç ölçümleri yapılıyor. Bunun yanı sıra basınç ve kalite ölçümleri de gerçekleştiriliyor. Bu testler belediyelerin yönlendirmeleriyle sadece özel şirketler tarafından yapılabiliyor.

Uzmanlar dayanıklılık testlerinin vatandaşların insiyatifine bırakılmaması gerektiğini vurguladı.

Testin yapılmasına karar verilmesinin uzaması süreci zora sokuyor.

Uzmanlar, bütün yapıların öncelik sırasına göre bu testten geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Belediyelerle iş birliği halinde kamunun devreye girmesine yönelik çözüm önerilerini sıraladı.

HABER: BUSE GENÇTÜR

KAMERA: UĞUR PİDECİ

ulusal.com.tr

Taşeron işçilerin hak mücadelesi Gündem Türkiye Elazığ için tek yürek Gündem Fay hattı üzerine baraj projesi Gündem İzmir'de koronavirüs şüphesi Gündem