İsmet Özçelik: ABD bölge halkını Rusya ve Türkiye'ye karşı kışkırtıyor
Aydınlık Gazetesi Ankara temsilcisi İsmet Özçelik Ulusal Kanal’da Yeşim Eryılmaz’ın sunduğu Gün Ortası programına konuk oldu.
Salgın sonrası normalleşme sürecini değerlendiren Özçelik, "Normalleşme konusunda devlet Bilim Kurulu ile birlikte bazı planlar yapıyor. Şu an en önemli sorun yaklaşık bir aydır devam eden karantina süreci. Toplumun geniş bir kesiminin istihdam edildiği merkezler koronavirüs nedeniyle kapatıldı. Bu nedenle şu an da milyonlarla ifade edilen işsizler ortaya çıktı. Bu konuda devletin belirlediği destekler yeterli değildir. Bu insanlarda bir gelecek sıkıntısı gündeme geldi. Devlet koronavirüs ile mücadeleyi riske atmayacak şekilde üretimi de sürdürecek formüller üzerine çalışıyor" açıklamasında bulundu.
Özçelik, ekonomide nasıl bir yol izlenebileceğine ilişkin ise, "Türkiye içi piyasa ciddi şekilde daraldı. Uluslararası piyasada belirli ölçüde daraldı. Bu nedenle ihracat pazarlarımızda ciddi durgunluk var. Petrol fiyatlarında da ciddi düşüşler yaşandı. Petrole ödediğimiz paranın yüzde 80’i vergilerle devletin kasasına giriyordu. Şimdi evde kalmamız nedeniyle petrol tüketimimiz de düştü. Bu beraberinde vergilerde de düşüşü getiriyor. Birçok ülkede bütçe açıklarının ortaya çıkacağını düşünüyorum. İkinci olarak başta otomotiv olmak üzere bir çok sektör üretime yeniden başladı. Şu an tam kapasite olmasa da yarım kapasite olarak çalışacaklardır. Sanayicilerin devletten talebi stokları desteklemesi yönündedir. Sanayide önemli olan özellikle Türkiye için stratejik alanlarda üretimin devam etmesidir. Buralarda tedarik zincirinde kopmalar yaşanırsa ciddi sıkıntılarla karşılaşırız. Yan sanayinin de ayakta kalması gerekiyor. 50 bin lira 100 bin lira kredi vermek son derece yanlıştır. Çünkü o paralar sanayicinin derdine derman olamıyor. Kredi miktarlarının büyümesi gerekiyor" önerisinde bulundu.
Libya ve Suriye’deki son durumu da değerlendiren Özçelik, "Libya’da Hafter’in kendini devlet başkanı ilan etmesinin bir anlamı yoktur. Rusya’da dahil bölgede ağırlığı olan ülkeler bu karara itiraz etti. Hafter’in güç kazanmasının en önemli nedeni Trablus’daki gruplar arasında koordinasyonun sağlanamamasıydı. Türkiye’nin oraya gönderdiği ekiplerin asli görevi gruplar arası koordinasyonu sağlamaktı. Bir başka nokta ise Hafter’in hava hakimiyetini kırmaktı. Türkiye’den Libya’ya ciddi hava savunma sistemleri gönderildi. Şu an da Hafter tarafının hava hakimiyeti önemli ölçüde kırıldı ve Hafter zor durumda kaldı. Bu durum ise Hafter’in tabanında rahatsızlıklara yol açtı. Hafter bu ilan ile birlikte zor durumunu gizlemeye çalışıyor. Ayrıca Rusya ve Türkiye Libya’da da iş birliği yapıyor. Ortak bazı merkezler oluşturdular. Trablus yönetiminin önümüzdeki günlerde daha da fazla güç kazanacağını düşünüyorum.
Suriye’de ise ABD bildiğimiz yöntemlerini uyguluyor. Bölgede Türkiye ve Rusya arasındaki anlaşma sonrası bir sükunet oluşmuştu. ABD HTŞ üzerinden M4 karayoluna saldırılar düzenliyor ve bölge halkını Türkiye ve Rusya’ya karşı kışkırtıyor. Bunlar kaçınılmaz olarak HTŞ üzerine bir operasyon yapılmasını zorunlu kılıyor. Rusya, Suriye ve Türkiye eşgüdüm içerisinde hareket ederek buradaki silahlı grupların etkisini kıracaktır. Aynı durum Fırat’ın doğusunda da geçerlidir. Sürecin bu noktadan ilerleyeceğini sanıyorum." değerlendirmelerinde bulundu.