ABD'ye sert tepki!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "PYD ve YPG'ye verilen her silah, her mermi PKK üzerinden Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit demektir. Suriye sahasında veya bir başka yerde hangi gerekçe ile olursa olsun PYD ve YPG'ye verilen her destek PKK'nın ömrünü uzatmak anlamına gelir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "PYD ve YPG'ye verilen her silah, her mermi PKK üzerinden Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit demektir. Suriye sahasında veya bir başka yerde hangi gerekçe ile olursa olsun PYD ve YPG'ye verilen her destek PKK'nın ömrünü uzatmak anlamına gelir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul'da düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi'ne katıldı. İbrahim Kalın, “Amerikalıların önünde bundan sonrasıyla ilgili bir başka problem var. O da nedir? Madem DEAŞ ortadan kaldırıldı, bugüne kadar bize YPG'ye, PYD'ye verdikleri desteğin gerekçesi olarak DEAŞ ile mücadeleyi gösteriyorlardı. Şimdi bu tehdit ortadan kalktığına göre artık PYD, YPG ile ilişkilerini sonlandırmanın zamanı gelmiş demektir. Bununla ilgili 24 Kasım günü Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konu detaylı bir şekilde ele alındı. Ve Sayın Trump PYD ve YPG'ye bundan sonra silah yardımı gönderilemeyeceğini açıkça ifade etti. Fakat Amerikan sistemini az çok bilenler, hele mevcut yapısını az çok bilenler her halde bir gün sonra Pentagon'un yaptığı açıklamayı şaşkınlıkla karşılamadılar. Maalesef Pentagon çıkıp içinde PYD ve YPG'nin olduğu Suriye Demokratik Güçlerine destek vermeye devam edeceklerini açıkladı. Bu tabi bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değil. Çünkü PYD ve YPG'ye verilen her silah, her mermi PKK üzerinden Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit demektir. Suriye sahasında veya bir başka yerde hangi gerekçe ile olursa olsun PYD ve YPG'ye verilen her destek PKK'nın ömrünü uzatmak anlamına gelir. Bizim bunu kabul etmemiz hangi şart ve gerekçeyle, hangi izah ile olursa olsun hiçbir şekilde mümkün değildir. Ama Amerikan sistemindeki bu çelişkili durum, başkan bir şey söylüyor, ona bağlı bir birim başka bir şey söylüyor, saha da başka bir şey yapılıyor… Amerikan sistemi açısından çok çelişkili bir durumu işaret etmektedir" dedi.
“SURİYE SAHASI ÜZERİNDEN YENİ BİR BÖLGESEL VE KÜRESEL OYUN KURULMAK İSTENİYOR"
İbrahim Kalın, “Bizim beklentimiz ve amacımız çatışmasızlık bölgeleri mekanizmasının sorunsuz bir şekilde hayata geçirilmesi. Bu konuda da silahlı kuvvetlerimiz İdlib bölgesinde 12 noktanın sorumluluğunu üstlenmiş durumdalar. Şu ana kadar üç noktaya askeri mevcudiyetimiz iletilmiş durumda. Diğer noktalarla ilgili çalışmalar da devam ediyor. Eş zamanlı olarak yapılacak Suriye Kongresi, sonrasında anayasa reformu ve nihai olarak da seçimler bizim Suriye sahasında önemli beklentilerimizi takip edeceğimiz gelişmeleri oluşturmaktadır. Artık bugün DEAŞ'ın Suriye sahasında yenilmesinden, aynı şekilde Irak'ta bertaraf edilmesinden sonra yeni bir güçler dengesi ve aslında yeni bir güç oyunu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Artık mesele ne DEAŞ, ne Rakka'yı kim alacak, ne PYD meselesi. Şu anda maalesef Suriye sahası üzerinden yeni bir bölgesel ve küresel oyun kurulmak isteniyor. Burada ülkelerin genel yaklaşımı, aktörlerin genel yaklaşımı kimin ne tür bir jeopolitik konum elde edeceği meselesine dönüşmüş durumda. Biz bu konuda bir uyarıda bulunmak istiyoruz; öncelik hiç kimsenin 'ben şurada şu konumu elde edeyim, şu ülkeye karşı şöyle bir güç oluşturayım meselesi olmamalıdır. Herkesin önceliği Suriye halkı olmalıdır" diye konuştu.
“VEKALET SAVAŞLARINA KARŞI HEPİMİZİN BÜYÜK BİR DİKKAT İÇERİSİNDE OLMASI GEREKİYOR"
İbrahim Kalın, “Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da ve başka yerlerde yaşanan vekalet savaşlarına karşı hepimizin büyük bir dikkat içerisinde olması gerekiyor. Maalesef bu vekalet savaşlarını sürdürmek, sürekli hale getirmek için zaman zaman etnik gerginliklerin, zaman zaman mezhebi gerginliklerin kaşındığını, tırmandırıldığını da görüyoruz. Buna karşı hepimizin de büyük bir teyakkuz hali içerisinde, büyük bir farkındalık bilinci içerisinde olması gerekiyor" dedi.